2024-2025 eğitim-öğretim yılı, 9 Eylül 2024 Pazartesi günü başladı ve 20 Haziran 2025 Cuma günü sona erecek.
Bu uzun soluklu maraton boyunca öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz birlikte öğrenme yolculuğuna devam ettiler. Peki bu takvim neden bu kadar önemli? Çünkü eğitim, sadece bir “takvim meselesi” değil; her bir ders saatinin, her bir günün öğrencinin hayatına dokunduğu kutsal bir süreçtir.
Millî Eğitim Temel Kanunu’na göre, öğretmen ve idarecilerin eğitim takvimine uyması yasal bir zorunluluktur. Ancak bu, sadece kanuni bir gereklilik değil, aynı zamanda mesleki etiğin de gereğidir. Okullar, öğrencilere sadece akademik bilgi aktaran kurumlar değil; aynı zamanda sosyal, kültürel ve insani değerlerin yaşayarak öğretildiği birer “hayat laboratuvarı”dır. Bu nedenle, 20 Haziran 2025 Cuma günü akşamına kadar her an, öğrenci için bir kazanıma dönüşmelidir.
Ne yazık ki, çok az sayıda da olsa, bazı eğitimcilerimiz dönem sonunu “fiilen” erkenden kapatma eğiliminde. Bu tutum, hem meslektaşlarının emeğine saygısızlık hem de öğrencilerin potansiyel kazanımlarının önüne geçmek anlamına gelir. Oysa okul, “mesai doldurulan” bir iş yeri değil; çocukların geleceğinin inşa edildiği bir atölyedir.
Şunu unutmayalım: Bu tür davranışlar, öğretmenlik camiasının yalnızca küçük bir kısmını temsil eder. Çoğunluk, büyük bir özveriyle görevini son güne kadar sürdürür. Ancak istisnalar bile, eğitimin ruhuna zarar verir. Öğrencilerimize son ana kadar ilham vermek, onlara “tam zamanında” dokunmak, aslında geleceğe bırakacağımız en değerli mirastır.
Çünkü eğitim, bitmiş bir ders defteri değil; her gün yeniden yazılan bir geleceğin hikâyesidir.