2023 YKS tercih sürecinin başlamasıyla birlikte üniversite tercihlerine etki eden  en önemli değişkenlerden olan barınma sorunu tüm gerçekliğiyle öğrencilerin ve ailelerin karşısına çıkıyor.

2023 YKS tercih sürecinin başlamasıyla birlikte üniversite tercihlerine etki eden  en önemli değişkenlerden olan barınma sorunu tüm gerçekliğiyle öğrencilerin ve ailelerin karşısına çıkıyor.
Ortaöğretimini tamamlayıp, mesleki/kariyer hedeflerini gerçekleştirmek üzere evinden uzakta yatılı şekilde eğitim faaliyetine başlayacak öğrencilerin barınma,konaklama problemini aşabilmek içinse önlerinde çok fazla seçenek yok. Öğrenciler barınma sorununu ancak devlet ya da özel yurtlar aracılığıyla ya da kiralık evlerle çözebiliyor. 
Bahsi geçen her barınma ortamınınsa kendine has problemleri mevcut.
Devlet yurtları belli kıstaslar ve kontenjan dahilinde öğrenci alımı yaparken özellikle büyük şehirlerde devlet yurtlarının üniversite kapasitelerine göre oldukça yetersiz olduğu su götürmez bir gerçek.
Kapasite sorununun haricinde üniversitelere ait devlet yurtlarının plansız kentleşme neticesinde alt yapı ve ulaşım açısından oldukça dezavantajlı lokasyonlarda olması öğrencilerin sağlıklı bir eğitim öğretim süreci geçirmesini bırakın  temel ihtiyaçlardan olan barınmayı  karşılama konusunda bile tatmin edici bir noktada bulunmuyor.
Tüm bunlara rağmen devlet yurdu fırsatından yararlanamayan öğrenciler için geriye kabul edilebilir iki seçenek kalıyor. Özel yurtlar ya da kiralık evler…
Özel yurtlar üniversitelerin kapasitesini karşılama konusunda devlet yurtlarının yanında bir tamamlayıcı unsur olsa da barınma ihtiyacını karşılama noktasında çok etkili olduğu söylenemez.
Özellikle yurt ortamlarının güven ve denetim unsurlarından uzak oluşu, tüm kısıtlı olanaklarına rağmen yüksek aylık veya yıllık bedeller karşılığında konaklama hizmeti veriyor olması ve az önce devlet yurtları için belirtmiş olduğumuz lokasyon problemlerinin benzeri sorunsalları taşıması, özel yurtları da çözümün bir parçası olmaktan uzak tutuyor.
Devlet ve özel yurtların haricinde kalan kiralık ev seçeneği ise beraberinde getirdiği sorumluluk,ortak alan paylaşımı gibi etkenlerin yanı sıra son yıllarda meydana gelen kira enflasyonu ile birlikte öğrenciler için cazip bir çözüm olmaktan oldukça uzak. Bu olumsuzlukların yanı sıra öğrenciler noktasında ön yargı taşıyan ev sahipleri de problemi perçinliyor ve bu çözüm yolunu neredeyse etkisiz hale getiriyor.
Eğitim öğretim sürecinin son halkası olan ve vatandaşlarımızı mesleki kariyer hedeflerine ulaştıran yükseköğretimin veriminin ve etkisinin artması için barınma sorunun çözüm mercileri tarafından öncül hale getirilmesinin elzem olduğu aşikar.
Bu noktada merkezi ve mahalli idarelerin taşın altına ellerini koymaları ve YÖK’ün üniversite bölüm kontenjanları ile okulların konaklama unsurlarının birbirini dengeli şekilde beslemesi ve karşılamasına dikkat ederek titiz bir planlama süreci gerçekleştirmesi gerekiyor.
Çocuklarımızın emek ve özveri ile uzun yıllar sürdürdükleri disiplinli çalışma neticesinde hak kazandıkları yükseköğretim programlarında verimli,üretken seneler geçirmeleri ve barınma gibi temel ihtiyaç problemleri yaşamamaları dileğiyle.