Bir çocuk yuvasını ziyaretimde, görevli bana:

“Biliyor musunuz;

Burada yetişen çocuklar arasında,

Güzel yüzlü ve masum bakışlı olanlar,

İleride daha başarılı ve mutlu oluyorlar..." demişti...

Nedenini sorduğumda;

Ziyarete gelen yabancıların,

Öncelikle o çocukların başını okşadıklarını

ve o çocukları kucaklarına alıp konuştuklarını söylemişti...

Sevgi yani;

Hayatın özeti-anlamı,

Her şeyi mümkün kılan,

Olmazı olduranı...

Dünyanın en güçlü duygusu, SEVGİ...

Bugün size bir Sevgi insanından bahsedeceğim dostlar…

Bu dünyada da melekti ya,

Eminim;

Göçüp gitti de arafa çıktı,

Asıl dünyasında melekliğe devam ediyor hâlâ…

Gün, Saime yengem…

Tire, Bahçekahve’den…

*****

Saime yengem düşünce aklıma;

Önce gülümseyen bir yüz geliyor,

Sonrasında yüreğinden yansıttığı Sevgi’yle bakan bir sima…

Balkonundaki çiçekler geliyor.

Sonra zerafet…

Üstüne yaşanmışlık sinen tertemiz eşyalar,

Sonra güzel yemekler…

Çocukluğum geliyor bir de;

O her şeyin aslı olduğu,

Her şeyin aslı olduğu güzel olduğu zamanlar.

Bir de o eski bayramlar…

*****

Sevgi demiştik ya dostlar…

“Her şeyden bunaldığınızda,

Artık içinden çıkılmaz karanlıklara daldığınızda,

İşte tam da o anda,

Derin yalnızlıklarınızda yani;

Bir çocuğun başını okşayın

ve gözlerine Sevgi'yle bakın!...” demiş şair…

Eklemiş:

“Hemen o karanlıklardan çıktığınızı,

Aydınlıklara doğru hızla yol aldığınızı göreceksiniz...”

*****

Çocuk ve Sevgi...

Her zaman içimizi ısıtan,

Aklımıza geldiğinde çehremize tebessüm bıraktıran,

Hâlâ içimizde,

Onun bir parçasını yaşattığımız çocukluğumuz...

Yaşamın zorlu sınavlarına rağmen,

İçimizde saklı kalan o çocuk ruhumuz...

Özlemimiz çocukluğumuza...

Çocukluğun;

O saf,

Yalansız dünyasına...

Kötülerin yenildiği,

İyilerin her zaman kazandığı,

Mutlu sonla biten o çocuk masallarına...

Onların dünyasında Sevgi var çünkü...

Mutluluğu,

Ufak bir çikolata ısırığında yakalamak var...

Bir bisiklet direksiyonunda,

Özgürlüğe kanat çırpmak...

Avucunda sıkı sıkıya yakaladığın,

Bir pamuk ipiyle uçurtma uçurmak...

Hayatın içinde;

Kendi karakterlerini çizip,

Oynamak var evcilik oyunlarında...

Ve sınırsız Sevgi var;

O tertemiz,

Küçücük kâlplerinde...

*****

En çok,

O'nun yanında huzur bulurdum ben…

Sıcacık bakardı çünkü her daim…

Sevgi'yle,

Şefkatle...

Sadece bana değil;

Tüm çocuklara,

Tüm insanlara,

Tüm çevresine...

Çevresindekiler şanslıydı,

Sıkıştıklarında kapısını çalarlardı...

Dosttu,

Anneydi,

Ablaydı,

Sır tutardı…

Sevgi'yle değişecekse bu dünya,

Başrol O’nda olmalıydı...

3 yıl önce bugün;

9 Temmuz 2018'de,

Bir melek kanatlanıp uçtu sonsuzluğa...

Bu dünyada da melekti ya!...

Şimdi öbür dünyada;

Sevdiklerinin, sevenlerinin yanında...

3 yıl önce bugün;

2 kuşak üstümün son temsilcisi,

Mahmut ağabeyimin,

Ayfer ve Handan ablamın anneleri,

Babamın amcasının eşi,

Saime Yenge'si…

Dokunduğu yeri yeşerten,

Çiçeklendiren bir güzel yürek…

Çocukluğumuzun - yetişkinliğimizin gülen yüzü,

Kocaman kalplisi,

Kalburabastı’ların pir’i,

Kuru fasulyelerin en iyi pişireni,

Her şeyinde Sevgi'sini katık edeni,

Saime Yenge’miz…

Canımız - ciğerimiz,

Saime AKINER vefat etti dostlar...

Ve bir devir kapandı...

*****

Biraz bahsettim ama

Saime Yenge’min güzelliğini nasıl anlatayım size?

Yeter mi ki cümleler,

Anlamını verir mi ki kelimeler?

Huzurla uyu Saime Yenge...

Evlatların, yeğenlerin, çocukların, torunların,

Tüm komşuların,

Tüm sevenlerin,

Tüm insanların Sen'i çok özledi...

Ruhun şâd olsun...