Hırsız var beyler hırsız!.. Hatıratımızı, mukaddesatımızı, hediyelerimizi çalıyorlar. Uyan Türk gençliği Uyuma Uyan,  Otuz kupona alınmadı bu vatan diyor ozanımız. Ben de diyorum ki uyumayın uyanın varlığımızı, birliğimizi, dirliğimizi borçlu olduğumuz Cumhuriyetimizin mimarı Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk milletine hediye ettiği bayramlar birer birer iki satırlık yazılarla el değiştiriyor. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı Türk gençlerine hediye edilmiş bir bayramken bu gün Gençlik ve Spor Bakanlığına ve bağlı Gençlik ve Spor Müdürlüklerine tahsis edilmiştir. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı topyekûn Türk milletinin bayramı iken bu gün Cumhurbaşkanlığına ve bağlı Valiliklere, Kaymakamlıklara tahsis edilmiştir. 30 Ağustos Türk yurdunun kurtuluşunu anma bayramı yani Zafer Bayramı iken bu gün adeta kışlalara tahsis edilmiştir.

        Bu milli bayram günlerinde yapılan kutlama ve anma törenleri Türk milletinin birlik ve beraberliğini pekiştiren, milli benliğimizi taze tutan faktörlerdir. Bu gün Türk milletinin ve halkımızın bu bayramlardan uzak tutulması kutlamaların protokol seviyesinde geçiştirilmesi Türk milletinin milli duygulardan arındırılarak milli hissiyatın yok edilmesi, geçmişte bu vatanın vatan haline getirilirken çekilen sıkıntıların ve gösterilen kahramanlıkların unutturulması anlamına gelir. Unutmayalım ki geçmişini bilmeyen milletler tarih sahnesinden silinmeye mahkûmdur.

        Ey Türk Gençliği! sana Atamız tarafından armağan edilen bayramını elinden çıkartma. Çünkü bu bayramın değeri para ile, pul ile, makam ile, mevki ile ölçülemez. Senin bayramını elinden almaya çalışanlara karşı en çetin mücadeleyi vereceğine inanıyorum. Çünkü sen Ata’nın Bursa söylevinde bahsettiği gençliksin.

        Ey milletin efendisi köylü, çiftçi, işçi, memur, çoban, kasabalı, kentli; topyekûn Türk milleti Atamın bizlere armağan ettiği bu mukaddes bayramları bizden başkalarının kendi başlarına kutlayarak sahiplenmelerine seyirci kalmayalım. Bu bayramlar çocuğundan gencine, işçisinden memuruna, çiftçisinden köylüsüne, Türk milletine armağan edilmiş bayramlardır. Bizler kendimizin olan bayramlarımıza sahip çıkmazsak kimse gelip bizim yerimize sahip çıkıvermez ve bir gün unutulur gider. Bu bayramların unutulması demek milli duyguların yok olması ve milli benliğin, tarihi geçmişin unutulması demektir. Bu da Türk milletinin yok oluşunun son adımı olacaktır.

        Seyid onbaşıyı 276 kiloluk top mermisini kaldırdığına pişman etmemek için, Atatürk’ü Cumhuriyeti kurduğuna pişman etmemek için, Kara Bekir Paşaların, Fevzi Çakmak Paşaların verdikleri mücadeleden dolayı pişman olmaması için Mukaddesatımıza, Milli benliğimize sahip çıkalım.

 

        Gelecek yıllarda tüm bayramlarımızı birlik beraberlik içinde millet olarak büsbütün kutlamak dileğiyle…