2023 – 2024 Eğitim Öğretim yılının başlamasını takiben Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, eğitim sistemimiz üzerinde her daim soru işaretiyle durulan ve yaşanan revizyonlarla ihtiyaca karşılık verilmeye çalışılan konulara neşter vurmaya devam ediyor.


Ücretsiz ders kitaplarının temini ve kullanımına dair Bakan Tekin basına yaptığı açıklamada “Bastığımız ders kitaplarının sonuna kadar arkasındayız. Öğrencilerimizin hiçbir yardımcı kitaba ihtiyaçları yok. Ancak şöyle bir şey var: Okullara gidiyoruz, yardımcı kitap aldıran öğretmen arkadaşlarla görüşüyoruz, çok fazla velilerden öğretmenlere çocuklara baskı yapılması isteği var. Çocuklarımızın nerede basıldığı bilinmeyen kitapları almasının kesinlikle gereksiz olduğuna inanıyorum. Kitaplar içerisindeki bilgiler denetlenmediği için yarın öbür gün sınava girdiğinde ikileme düşürmesi gibi sorunlar yaşanabilir. Okullara bu konuda yazı da gönderdik.” İfadelerinde bulundu.
Yapılan açıklama bu eğitim öğretim yılı itibariyle devlet ders kitaplarının aktif olarak kullanımı üzerinde titizlikle durulacağı ve yardımcı yayınlar üzerinde kapsam alanında ciddi bir denetim sağlanacağını gösteriyor.
Devlet ders kitapları Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde Milli Eğitimin genel amaç ve temel ilkelerine uygun olarak belirlenmesi, hazırlanması/hazırlatılması,incelenmesi,değerlendirilmesi,kabulü,uygunluk süresi, ilanı ve dağıtımı üzere çok ince çalışılan bir sürecin sonucu/ürünü olarak ortaya çıkmaktadır. Bu süreçte görev alan eğitim bilimciler ise alanında uzman fiili olarak görev yapan en az lisans programlarından mezun; öğretmen olarak atanmış ya da öğretim elemanı olarak görev yapan kişilerdir. 


 Bu bağlamda yayınların niteliği açısından ortaya konacak bir değerlendirme yine alanında uzman ölçme değerlendirmeciler ve özellikle program geliştirmeciler tarafından yapılmalıdır. Ancak bu değerlendirmeler haricinde ilgili ders kitapları ile sahada çalışan öğretmenlerin dönütleri mutlaka dikkate alınmalıdır. Zira öğretmenlerin ders kitapları hakkında kapsam, uygulanabilirlik, değerlendirme araçlarına hazırlayıcılık noktasında sağladıkları eleştirel dönütler sistemi dinamik tuttuğu gibi aynı zamanda iyileştirici bir etki de uyandıracaktır.


Bunun en yakın örneğini geçtiğimiz eğitim öğretim yıllarında basılmaya ve okullara her sınıf düzeyinde iletilmeye başlanan Ölçme ve Değerlendirme Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı Yardımcı Yayınlar serisini gösterebiliriz. Eğitimcilerden alınan dönütler neticesinde ortaya çıkan yardımcı yayın ihtiyacını karşılayan bu kitaplar soru seçkisinin kalitesi ve merkezi sınavlarda sağladığı isabetli soru portföyü ile “özel” yayınlara bariz şekilde fark atmış ve kullanımı en çok tercih edilen yayınlar olmuşlardır.


MEB Ölçme ve Değerlendirme Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan bu yardımcı yayınların süreğen şekilde çeşitlendirilerek öğrencilerimize ulaştırılması, okullarımızın akademik kabiliyetini oldukça arttıracaktır.
Bu konu kapsamında dikkat çeken bir diğer konu ise özel okulların kendi bünyesinde öğrencilerine sağladığı kitaplar ve bu kitapları öncelikli hale getirmesidir. Muhakkak ki sermayenin bir ürünü olan yardımcı yayın temini özel teşebbüs okullarını besleyen en önemli can damarlarından biridir. Ancak kullanılan bu yardımcı yayınların kapsam ve ölçme değerlendirme niteliğinin daha sıkı denetlenmesi ve takip edilmesi gerekliliği ise çok açıktır. Bazı özel okulların ise ücretsiz ders kitaplarını doğrudan geri dönüşüme göndermesi, bu süreci ihmal etmesi üzerinde durulması ve incelenmesi gereken bir vehamettir.


Şu unutulmamalıdır ki merkezi sınavları hazırlayan komisyonlar, MEB bünyesindeki eğitim bilimcilerden oluşmaktadır. İlgili sınavlara hazırlık aşamasında dikkate alınacak birincil kaynağın yine MEB Yayınları olması doğal ve olması gerekendir.