Son yıllarda yaşananlara rağmen toplumun bir kesimi hala devekuşu misali kafalarını kumdan çıkarmamakta inat ediyorlar. Bir kişiye, bir partiye inanabilir, onu çok sevebilirsiniz. Ancak yaşananları görünce biraz da düşünmek, “Acaba bunlar da yanlış yapmış mı?” demek çok mu zor? Hükümetin foyaları, açıkları bir bir ortaya dökülüyor. Bu kaçıncı oldu? Benim aklıma şu geliyor. Bunlar bu ayıplarını örtmek için bugüne dek Atatürk’le, İnönü’yle, cumhuriyetle, Türklükle uğraşıp durmuşlar. Akıllı taktik. Biz nasıl bir Türkiye’de yaşamaya başladık? Neler ortaya çıktı, daha neler çıkacak Allah bilir?

Geçen hafta Suriye’ye geçmeye hazırlanan bir TIR ve ardında bir binek aracı jandarmaya yapılan ihbar üzerine Hatay-Kırıkhan yolu üzerinde durduruluyor. Silah yüklü olduğu iddiasıyla durdurulan TIR'da iddiaya göre  İHH(İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı) Bölge Müdürü ve bir MİT elemanı da bulunuyor. TIR’da bulunan ve MİT’te görevli olduğunu söyleyen biri, jandarma arama hazırlığı içinde iken aracın kendi kontrollerinde olduğunu belirtip “Arayamazsınız araçta bulunanlar devlet sırrıdır” diyor. Olaya savcılar el koyuyor. Savcı olay yerine geldiklerinde Mit görevlisinin TIR’ı aratmadığını, ısrar edince İçişleri Bakanlığı’nın devreye girip aracın geçişine izin verilmesinin istendiğini söylüyor. Görevini yapmak isteyince MİT görevlileri ile güvenlik güçleri arasında tartışma çıktığını belirtiyor. Derken devreye Hatay Valisi giriyor. “İlgililerin kimliklerini belirleyip derhal serbest bırakın.” talimatı üzerine TIR aranmıyor ve yoluna devam ediyor. Aslında ihbarda 4 TIR varmış. Üçü kayıp. Şu an kamyonun nerede olduğu belli değil. Yetkililer bu konuda bilgi vermiyor. Vali telefonlara cevap vermiyor.

Bundan sonraki açıklamalara bakalım:
İHH Basın Koordinatörü Serkan Nergis "Bölgedeki arkadaşların bildirdiğine göre durdurulmuş bir İHH yardım TIR’ı yok. Arkadaşlar şu an konu ile alakalı bilgi edinmeye çalışıyor. İHH'ya geldiği ve içinde mühimmat bulunduğu iddia edilen aracın vakfımız ile herhangi bir ilgisi yoktur." diyerek olayı yalanlıyor. Ancak İHA'nın 1 Ocak 2014 tarihli açıklamasında özetle şöyle diyor: ”İHH olarak şu ana kadar Suriye ile ilgili 2011 Mart ayından bu zamana kadar 100 milyon doların üzerinde yardım yapıldı. Bu yardımlar sayesinde hem Suriye içinde hem de sınır bölgelerindeki Suriyelilere yardımlarımız onların bir nebze olsun hayata tutunmalarına vesile olacak. Ankara İHH'nin yaptığı bu 35'inci TIR. Bugün olarak toplamda 5 TIR daha gönderilecek Un, şeker, bebek mamasından oluşan bu TIR'lar muhteviyatı oradaki insanlara dağıtılacak.” Konuşmaların ardından yardım TIR'ları Suriye'ye yola çıkıyor. Çelişkiye buyurun.

İçişleri Bakanı Efkan Ala, TIR’da gıda maddesi bulunduğunu ve Türkmenlere gıda maddesi götürüldüğünü söylüyor. Araçta sadece gıda maddesi varsa aranmasına neden engel olundu? Bunca telaş niye. Ayrıca MİT görevlisinin gıda nakliyesinde ne işi var? Başka ülkeye malzeme taşıması yasaya aykırı. Hem vali, hem de bakanın aramaya engel olması için söyleyecek söz bulamıyorum. Yargı-hukuk bu ülkede nasıl uygulanıyor? Buna siz karar verin.

Hemen Suriye Türkmen Meclisi Başkan Yardımcı, İçişleri Bakanı Efkan Ala'yı yalanlıyor. “Geçen hafta İsviçre'den içinde kıyafet olan bir TIR geldi. Ankara'dan ne bir yardım ne de silah yardımı alabiliyoruz. Türkiye, askerlerimize 1 cent bile vermedi. “Biz sadece Türkmenlere vermeyiz.” diyorlar."

MHP’li Mehmet Şandır “Ala’nın sözleri Suriye’deki Türkmenleri hem rejim, hem de muhalif güçlere karşı hedef haline getirir. TIR, Cilvegözü Kapısı’nda yakalandı. Türkmenlerin kullandığı kapılar ise Öncüpınar ve Yayladağ kapılarıdır. Cilvegözü kapısının karşısında Türkmen yoktur. Başka kime gönderiyorlar, ne gönderiyorlar onu bilmem.” 
Ve bir saçma açıklama daha. AKP Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Suriye’ye ihraç silahlarla ilgili “Spor amaçlı kullanıma uygun yivsiz av tüfeği ve kurusıkı tabanca cinsi silahlar söz konusu haberde denildiği şekilde harp silahı değildir. Gümrük kontrolünde de kırmızı hattan geçirilerek yapılmıştır” dedi. Taksim'e giden gençlerde deniz gözlüğü bulunduğundan "yüzmeye gitmiyorlar" diye hapse atılmasını isteyen hükümet, Suriye'deki teröristlere gönderdikleri binlerce ton her tür silah için, hem de savunma bakanlığı seviyesinden diyor ki "Spor amaçlı". Hani gıda maddesiydi? Yalan üstüne yalan. Birinin dediğini öteki tekzip ediyor.

 
Ve Birleşmiş Milletler İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı konu ile ilgili açıklama yapıp “BM olarak sınırı geçecek tüm yardım TIR’larının gümrük kontrolünden geçmesini istiyoruz” diyor. Açıkçası Esad’ı devirme uğruna ne durumlara düşüldü. Diğerleri bu işten elini çekti. Esad’a karşı savaşan İslamcı terörist grupların iktidara gelmesi ihtimali Batı’nın gözünü korkuttu. ABD ve Rusya barış için uğraşırken iktidar hala Esad’ı devirme hayali içinde. 

Artık uykudan uyanma zamanı geldi sevgili iktidar hayranları. Yolsuzluk, rüşvet, yalan, dolan hepsi bunlarda. Lütfen gerçekleri görün. Herkes yanılabilir. Artık sizi “Müslüman’ım” kisvesi ile aldatmalarına izin vermeyin. Söylediklerinin hepsi baştan aşağı yalan.

Saygılarımla hoşça kalın.