Geçen haftanın gündeminde Kamer Genç’in Emine Erdoğan’a yaptığı büyük terbiyesizlik(!) vardı. Önce olayı aktaralım. 

Japonya milli günü nedeniyle Japonya'nın Ankara Büyükelçiliği'nde bir resepsiyon düzenleniyor. Resepsiyona Başbakanın eşi Emine Erdoğan, bakanlar Taner Yıldız ve Mehmet Şimşek'in de aralarında olduğu çok sayıda davetli katılıyor. CHP Milletvekili Kamer Genç, Emine Hanım konuşma yaptığı sırada "Sen hangi sıfatla konuşuyorsun?" diye söyleniyor. Yıldız, Genç'e “Terbiyesizleşme. Çık dışarı, terbiyesiz herif.” diye tepki gösteriyor. Korumalar Genç'i olay yerinden uzaklaştırmaya çalışırken Genç ve Yıldız tartışıyor, bu sırada Emine Hanım konuşmaya devam ediyor. AKP Genel Başkan Yardımcısı Çavuşoğlu Genç'i salonun bir köşesine götürüp bir süre konuşuyor. Sakinleşen Genç, daha sonra resepsiyondan ayrılıyor. Daha sonra gazetecilere olayı değerlendiren Bakan Yıldız, "Emine Hanım'a söylüyor. Ben bu terbiyesizliğe müsaade eder miyim?" diyor. “Genç'in sözleri kalabalık tarafından duyuldu mu?” diye sorulunca “Ne söylediğini benim duymam yeterli.” yanıtını veriyor. 

Bakalım yorumlar nasıl? Önce gazeteler. Tüm yandaş gazetelerde başlık aynı “Emine Erdoğan’a büyük terbiyesizlik. Bülent Arınç “Yapılanı görüp de "Genç haklı" diyen aklından zoru olan insan düşünemiyorum.” Aile Bakanı Fatma Şahin "Nezaket ve görgü kurallarını çiğneyip ülkemizin imajını zedeleyen, aynı zamanda kadına yönelik şiddet ve nefret içerikli sözler sarf eden bu kişiyi millete şikâyet ediyorum." AKP Ankara Kadın Kolları üyeleri olayı CHP Genel Merkezi önünde protesto ediyor. 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin Genel Merkez’in önünde önlem alan polislere “Müdahale etmeyin” demiş. Aynı protesto tersine olsaydı ne olurdu düşünmek bile istemiyorum.

Sevgili okurlar. Kamer Genç’i seversiniz, sevmezsiniz. Bunu bir yana bırakalım. Tarafsız bir gözle olayı ele alalım. Kimseye minnet etmeyen, gözünü budaktan esirgemeyen, yağcılığı yalakalığı olmayan gerçek milletin temsilcisi. Bugün mecliste hükümete karşı en etkili muhalefet yapan birkaç kişiden biri. Bazen dozu kaçırabilir. Ancak kendisine mecliste neler yapıldı hepimiz biliyoruz. Ölmüş annesine AKP Tokat milletvekili Zeyid Aslan küfür etmedi mi? Ne ceza verildi? Hiç.

Kamer Genç Emine Hanıma söyleniyor. Videoyu izleyin. Bağırma, çağırma yok. Emine Hanım da duymuyor. Olay, korumaların Kamer Genç'e müdahale etmeye kalkmasıyla başlıyor. Genç hakaret mi etmiş? Hayır. Skandal olan Bakanın Kamer Genç’i tehdit etmesi. Korumalar insaflı davranmışmış. İnsaflı olmasalar biber gazı sıkıp, tekmeleyerek dövecekler miydi? Taner Yıldız, Genç’e bağırıp çağırmasa olay duyulmayacak. Kamer Beyi suçlayanlar bunları hiç dikkate almıyor. Bu bir.

İkincisi, hiç bir resmi sıfat ve temsil yetkisi olmayan bu insan, devletin hangi protokolünde yer alıyor da bir ülkenin ulusal gününde elçilik davetinde, ne sıfatla konuşuyor? Ertuğrul günü yapılmış, jest olmuş da. Bırakın bunları. Emine Hanım son günlerde birçok protokolde, eşi yanındayken bile konuşuyor. Daha önce Necdet Sezer, Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı iken hiç eşinin bir yerde konuştuğunu duydunuz mu?  Kamer Beyin kurduğu cümlede bir saygısızlık yoktur. ”Ülkeyi temsil edecek bakan, milletvekili, elçi vb. kadrolar varken bizi hangi sıfatla kim temsil ediyor?” sorusunda açıkçası ben bir saygısızlık görmedim. Bunu sormak bizim hakkımız olduğu gibi seçtiğimiz milletvekillinin de hakkıdır. 

Emine Hanım o kürsüde konuşabiliyor. Ancak benim ülkemin vatandaşları sesini duyurmak için her hangi bir yerde konuşunca yaka paça gözaltına alınıyor. Genç’in sözleri kadına yönelik şiddet ve nefret içerikliymiş. Fatma Hanım, başbakanın eşinin de bulunduğu bir konferansta hükümetin enerji politikasını eleştiren 5 bayana korumalarınızın saldırıp saçlarından çekerek tokatladıklarında neredeydiniz? Neden kadına yönelik şiddet ve nefret içeren bu olaya müdahale etmediniz, yalnız izlemekle yetindiniz. Emine Hanımı eleştirdi diye CHP İl Başkanlığı önünde protesto gösterisi yapan bayanlar; Irakta, Filistin’de kız ve kadınlar tecavüze uğrarken, Türkiye’de her 5 kadından biri şiddete maruz kalırken, sokak ortasında öldürülürken, 11-12 yaşında kız çocuklar satılıp gelin edilirken neredeydiniz?

Bir sözüm de yandaş basına. Kamer Genç'in yaptığı doğru veya yanlıştır. "Terbiyesizlik, büyük ayıp" başlığıyla haber yapmak gazetecilik mi? Siz haberi yazarsınız, "büyük ayıp" olup olmadığına da okuyucu karar verir. Kaldı ki Başbakan vatandaşa, muhalefete onca hakaret saydırırken böyle bir haber başlığı girebiliyor musunuz? "Anamız ağlıyor Sayın Başbakanım" diyen vatandaşa "Ananı da al git.”, şehitlere “kelle” diyen başbakan ve kendisini protesto eden vatandaş için “O gavatı(eşini satan) getirin”  diyen vali için neden bunları eleştiren başlık atmadınız? Kibarca “Size yakışmadı.” bile demediniz. İkiyüzlülüğünüz mide bulandırıcı. Siz haberi verin, ayıp mı değil mi biz karar verelim. 

Son olarak Emine Hanım tazminat davası açmak yerine savcılığa suç duyurusunda bulunmuş. Duyan da Kamer Genç yasaları çiğnedi sanır. Ne diyelim. Galiba ben de aklından zoru olan birkaç kişiden biriyim. Saygılarımla, hoşça kalın.