Tire'de 46 yıl önce 5 çiftçinin ürettikleri sütü pazarlamak için kurduğu Tire Süt Kooperatifi'nin sermayesi bugün 9,5 milyon liraya, yıllık cirosu ise 80 milyon liraya ulaştı.


Tire Süt Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Eskiyörük, son 10 yılda sermaye olarak 20 kat büyüdüklerini ve 2 bin üyeye ulaştıklarını söyledi. Bu başarının karşılıklı güvenle geldiğini belirten Eskiyörük, "Amacımızın dışına çıkmadık, birbirimize inandık ve işimize siyaset bulaştırmadık" dedi.


Kooperatifin Türkiye'nin yapısına uygun bir kırsal kalkınma modeli olduğunu ifade eden Eskiyörük, "Küçük aile işletmeleri ve parçalı yapı Türkiye'nin bir gerçeği. Hayvancılığın 5-10 baş hayvanla evlerle tarlalarda sürdürülmesinin, kalite düşüklüğü ve üretim maliyetlerinin yüksekliği gibi zorlukları var. Bunlardan dolayı Avrupa ve dünya pazarında rekabet etmemiz zor. Bu nedenle yol haritamız tekelleşme değil kooperatifleşme olmalıydı" diye konuştu.


Amaçlarının üreticilerin girdi maliyetlerini düşürmek olduğuna işaret eden Eskiyörük, üreticilere hayvancılıkla ilgili hayvan yemi ve gübresi, akaryakıt, tohum, ekipmanı olmayan üreticilere, ekme, biçme ve paketleme ekipmanları temin ettiklerini kaydetti. 



Üreticilerin hem üretimlerini hem de yaşamlarını sağlayacak ihtiyaçlarını karşıladıklarını dile getiren Eskiyörük, "Bir satış mağazamız var, buradan da kendi ev ihtiyaçlarını gideriyoruz. Onların, üretimini, sütünü ve kesimlik hayvanlarını alarak para kazanmalarını sağlıyoruz. Üretici para kazansın ki üretimini sürdürebilsin" ifadelerini kullandı.


Eskiyörük, düşük maliyetli üretimi sağladıktan sonra, kalite arttırımı konusunda üreticileri teşvik ettiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:



"Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın bugün Türkiye'de uygulamaya çalıştığı gıda güvenliği konusundaki altyapıyı biz 2006 yılında tamamladık. Tüm köylerimize soğutmalı süt tankları kurduk, kontrollü süt alımını başlattık. Böylece gıda güvenliğine uygun, Avrupa standartlarında alım yaparak sütün kalitesini arttırdık. Kaliteden dolayı daha iyi fiyata satılan süt, üreticinin daha çok para kazanmasını sağladı."


Üreticiden topladıkları ham maddelerden yoğurt, ayran, şiş köfte ve sucuk üreterek kendi markalarını oluşturup bu ürünleri sattıklarını söyleyen Eskiyörük, bu çalışmayla kooperatifçiliğin "Üreticiden tüketiciye" sloganını yaşama geçirdiklerini belirtti.



Eskiyörük, Milli Eğitimi Bakanlığı tarafından yürütülen Okul Sütü Programı'nın Türkiye'de öncüsü olduklarını savunarak, "İzmir'deki okullarda, Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa 5 yıl önce boyunca 250 bine yakın öğrenciye süt dağıttık ve hiçbir sorun yaşamadık. Bu da bizi İzmir'de en güvenilir markalardan biri haline getirdi" dedi.


Bakanlığın aynı projeye başlamasıyla okullarda süt dağıtımını bırakarak, 0-6 yaş grubu çocuğu olan ihtiyaç sahibi ailelere süt yardımı yapmaya başladıklarını ifade eden Eskiyörük, kooperatifin, bu projelerle dünyanın da dikkatini çektiğini ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından geçen yıl "En İyi Kırsal Kalkınma Modeli" seçildiğini hatırlattı.



Eskiyörük, Türkiye'nin kooperatifçilikte geri kaldığını iddia ederek, şunları söyledi:
"Avrupa'da bugün tarım ve hayvancılıkla ilgili faaliyetlerin yüzde 90'ı kooperatifçilikle yürütülürken, Türkiye'de bu oran ortalama yüzde 13, bu ülkemiz için büyük eksik. Tire Ovası'nda eskiden pamuk ve tütün yetiştiriciliği yaygındı. Daha sonra üretici süt hayvancılığına yöneldi. 5 üreticinin sütünü pazarlamak için 1967'de kurduğu bu kooperatif bugün 2 bin üyeye ulaştı. Son 10 yılda kooperatif 20 kat büyüdü ve sermayesi 9,5 milyon liraya, yıllık cirosu ise
80 milyon liraya ulaştı. Bu, karşılıklı güvenle oldu, amacımızın dışına çıkmadık, birbirimize inandık ve işimize siyaset bulaştırmadık."



“TÜM YURDA AÇILACAĞIZ”
Mevcut şartlar altında İzmir dışındaki İstanbul ve Ankara pazarlarına açılmalarının zor olduğunu belirten Eskiyörük, "Çünkü bizim temel ürünümüz, toplumda "günlük süt" olarak bilinen pastörize süt. Dayanma süresi maksimum 4 gün. Şu an mamullerimizi uzun ömürlü ürün olarak şehir dışına satma veya ihracat yapma şansımız yok. Tire'de doğduk, burada büyüdük. İzmir'de gelişip, Türkiye'ye açılmayı düşünüyoruz" diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi