TİP Tire İlçe Örgütü’nden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı;

“Cumhuriyet'imiz 100 Yaşında, Cumhuriyet'imizin 100. Yılı Halkımıza Kutlu Olsun. Kahrolsun Yobazların ve Patronların Saltanatı, Yaşasın Emeğin ve Özgürlüğün Cumhuriyeti!

Türkiye Cumhuriyeti işgalin, ihanetin ve işbirlikçi kumpasların tam ortasında kuruldu. Çağdışı Osmanlı düzeni yozlaşarak çökerken, kendi bekasının peşine düşen saltanat ülkeyi emperyalist güçlere teslim ederken, işbirlikçi çıkar şebekeleri zenginliklerimizi talan edip memleketi peşkeş çekerken Anadolu'da başlayan direniş bir bağımsızlık kavgasına dönüştü.

Emperyalizme karşı kazanılan ilk Kurtuluş Savaşı'nın ardından emperyalizmin sömürgesi altında bulunan diğer bütün halklara örnek olacak bir cumhuriyet kuruldu. Laiklik, halkçılık, kamuculuk gibi ilkeler üzerinde yükselen bu Cumhuriyet açlığa, yoksulluğu, cehalete mahkum edilmiş halkımız için büyük bir umut olmuştu.

Türkiye' de Cumhuriyet, gerici Osmanlı düzenine ve emperyalist işgale karşı kazandığı savaş ve yaptığı Anadolu'nun yüzlerce yıllık makus talihini değiştirecek devrimler nedeniyle bizim tarihimizde büyük bir ilerici adım olmuştur. Bu ilerici adımın önderi ve Cumhuriyet'imizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, kaynağının mevcut siyasi iktidar olduğunu bildiğimiz her türlü yok saymalara rağmen, bu ülkenin mimarı olarak hak ettiği saygıyı her zaman görecektir.

Fakat şunu da unutmamamız gerekir ki Türkiye'de Cumhuriyet, belli bir tarihsel dönemden sonra başlangıçtaki ilerici özelliklerini yitirerek başlangıçta savunduklarının tersini yapmaya, tarih sahnesinden silmeye çalıştığı toprak ağaları, şıhlar, şeyhler gibi gerici odaklarla iş birliği yapmaya başlamıştır. Bununla beraber Cumhuriyetin ilerici adımlarının değerini bilecek ve o ilerici adımları daha da ileriye taşıyabilecek olan sol, sosyalist güçleri ise hep yok etmeye çalışmıştır. Bunun sonucu olarak bugün Cumhuriyet, kendisine ve onun doğal sonucu olan modernleşmeye düşman olanların eline geçmiştir ve tarihin bir ironisi olarak bugün Cumhuriyet fikrini onun bu topraklar için taşıdığı ilerici adımın farkında olan sosyalistler, komünistler savunmaktadır.

Cumhuriyet'in kuruluşundaki temel ilkeler olan halkçılığın, laikliğin ve kamuculuğun birer günah gibi lanetlenmesi ve ABD emperyalizmi ile Batı kapitalizminin çıkarlarına tabi olunması, nihayetinde Türkiye'yi on yıllardır yöneten sağcı/dinci iktidarlara devletin teslim edilmesi neticesinde bugün Cumhuriyet'in tüm değerlerinin birer birer yok edildiği bir ülkeyle karşı karşıyayız.

Bugün Türkiye'de laiklikten, yurttaş haklarından, ifade özgürlüğünden, kamu hizmetlerinden, çağdaş eğitimden, özgür kültürden söz edemiyorsak bunun nedeni açıktır: Türkiye' de Cumhuriyet bile isteye, sistematik biçimde aşındırılmış, zayıflatılmış ve 21 yıllık AKP iktidarıyla tamamen yok edilmiştir. Türkiye, 100 yılın ardından saraylılara, saltanat ve hilafet sevdalılarına teslim edilmiştir.

Büyükşehir meclisinde önemli komisyonlara seçildiler Büyükşehir meclisinde önemli komisyonlara seçildiler

Ancak şunu unutmayalım: Cumhuriyet'i içine sindiremeyenler, Cumhuriyet'in ilerici kazanımlarına düşman olanlar, devlet mekanizmalarından Cumhuriyet'i tasfiye ettiklerini düşünebilirler ama halkımızın aklından ve gönlünden cumhuriyet fikrini silmeleri mümkün olmamıştır. Bugün cumhuriyet fikrini savunanların öncülerinden sayılabilecek olan Namık Kemal, bugün cumhuriyet fikrine düşman olanların hayran oldukları Osmanlı'nın en despot padişahı olan il. Abdülhamid'e vaktiyle şöyle haykırmıştı:

Ne mümkün zulm ile bi-dad ile imha-yı hürriyet

Çalış idraki kaldır muktedirsen ademiyetten

(Zulm ile işkence ile hürriyeti ortadan kaldırmak mümkün değildir; eğer gücün varsa insanoğlundan idraki kaldırmaya çalış)

Sarayda yaşadığı için kendini ülkenin hakimi zanneden ve herkesi kendi gibi düşünmeye mecbur edebileceğini sanan Recep Tayyip Erdoğan'ın görmediği bir şey var: Baskıyla, zorbalıkla belki her şeyi yok edebilirsin ama bir fikri asla yok edemezsin. Bugün yok etmek için her yolu denedikleri cumhuriyet fikri ve mücadelesi, tam da ait olduğu yerde, yani ülkemizin emekçilerinin, gençlerinin, kadınlarının ellerinde yükselmektedir. Bu mücadelenin başarılı olacağından, halkımızın layık olduğu ve umutla aradığı eşitliğin ve özgürlüğün Cumhuriyet'ine kavuşacağından en ufak kuşkumuz yok.

Türkiye İşçi Partisi olarak, ülkemizi Saraylıların, saltanat ve hilafet meraklılarının saldırısından kurtarmak için var gücümüzle mücadele edeceğimizi, 100 yıl önce halkın alın teriyle kazandığımız Cumhuriyet'i patron sınıfının çıkarları uğruna emperyalizme peşkeş çeken işbirlikçilerle hesaplaşacağımızı, ikinci yüzyılda emekle, özgürlükle, laiklikle, adaletle, kardeşlikle örülü bir Cumhuriyet'i var edeceğimizi ilan ediyoruz.

Başta Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları ile cefakar, fedakar, olanından değil olmayanından vererek Cumhuriyet'i var eden halkımızı saygıyla anıyoruz. Cumhuriyet düşmanlarına şunu bir kere daha hatırlatıyoruz: Bir kez kazandık, yine kazanacağız.

Cumhuriyet'imizin 100. yılı kutlu olsun.”

Editör: Ercan Çelik