Geçtiğimiz salı günü malesef Tire salı pazarının ortasında bir kadın, eski kocası tarafından bıçaklanarak hayatını kaybetti. Hepimiz çok üzgünüz. Melek ablaya Allah'tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Benim uzun zamandır dile getirmek istediğim bir konu var. Onu da yeri gelmişken söylemek istiyorum.
Malumunuz salı günü Tire'nin pazarı ve bu pazar Dünyanın ikinci en büyük, Türkiye'nin ise en büyük açık pazarı olma ünvanıyla nadir bir örnek.
O üzücü olay da malesef salı günü meydana geldi. O gün Tire İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı motorize polis ekipleri birkaç dakikada olay yerine ulaşırken, ambulans malesef salı pazarı sebebiyle çarşı içine girmekte zorlandı.
Ambulansın ve dolayısıyla sağlık ekiplerinin, hastaya ya da yaralıya zamanında ulaşabilmesi son derece hayati önem taşıyor. Neredeyse her salı Tire çarşısında irili ufaklı birçok vaka meydana geliyor ve 112 ekipleri, çarşının girişine ambulansı bırakıp, sırtlarında çanta, ellerinde sedye çarşı içinde kalabalığı yararak yüzlerce metre koşup vakaya ulaşmaya çalışıyor. Bunların bazılarını siz görüyorsunuz çoğunu görmüyorsunuz. Ben hem mesleğim gereği hem de 112'ye yakınlığımdan dolayı çoğunu çok iyi biliyorum.
Tiremizin 112 personeli eminim ki işlerini severek yapıyorlar ve koşmaktan, sedye taşımaktan şikayetçi değiller fakat bu esnada kaybedilen dakikalar çok hayati.
112 bence Türkiye'de en iyi işleyen ve en iyi organize olan kurumlardan biri. Pek çok yerde 112'nin de motorize ekipleri var. İzmir İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde de olduğunu biliyorum.
Benim talebim ve önerim şu. Tire'ye nüfus itibariyle sabit bir motorize 112 ekibi koyamasak bile, en azından salı günleri İzmir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından bir motorize ekip Tire'de nöbet tutabilir. Haftada sadece 1 gün. Salı günü.
Bununla ilgili Tire'deki yetkililere sesleniyorum. Bu çok zor olmasa gerek. Bu şekilde alınacak bir önlem, emin olun kısa zamanda pek çok hayatı kurtaracaktır.