Serkan ÇİÇEK

2 Temmuz Sivas Katliamı’nın yıldönümünde, Tire’de anma programı yapıldı. Atatürkçü Düşünce Derneği üyeleri, CHP Tire İlçe Başkanlığı ve Gençlik Kolları, Sivas katliamında hayatını kaybedenlerin fotoğraflarının ve isimlerinin yer aldığı pankartlarla Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya geldiler. 
Atatürkçü Düşünce Derneği Tire Şube Başkanı Murat Özan, basın açıklaması yaptı. Yapılan basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı; 
“Aydın şair, yazar ve sanatçılar 4 günlük şenlik programına katılmak, söyleşiler yapmak, kitaplarını imzalamak, şarkılarını söylemek için gitmişti Sivas’a. Buna karşın gerici vakıfların öncülüğündeki güruhlar yavaş yavaş Sivas’ta toplanıyordu. Türkiye’nin tarihine kara bir leke olarak kalacak, bu olay 2 Temmuz’da yaşandı. 37 kişi yakılarak katledildi. Devlet yetkilileri bu katliama seyirci kaldı. Sivas katliamı, cumhuriyete, demokrasiye, özgün düşünceye ve en önemlisi insanın yaşama hakkına bir saldırıydı. Kara yobazlar ALLAH adına, din adına, peygamber adına aydınları yakarken insanlar seyrediyordu. Kalabalıktan birisi çıkıp; “Kardeşler! İçeride insanlar var, diri diri yanıyorlar kurtaralım” demedi. Nasıl oluyor da toplum böyle bir olayın ayıbını, acısını, anlamını içine sindirebiliyordu? Kışkırtmalarla on bini bulan bu kalabalık “yak yak, kahrolsun laiklik” sloganları atıyordu. Tehlikenin boyutları o zamandan belliydi. Dertleri Cumhuriyeti yıkmak, yerine şeriat devleti kurmaktı. Cumhuriyetin kurucusu ATA‘mızın heykellerini dahi söküp yerlerde sürükleyebildiler. Sivas’taki vahşet genç devletimizi ve cumhuriyetimizi tehdit ediyordu. Ülkenin çoğunluğu sessiz, şaşkın, ne yapacağını bilmez seyrediyordu. Biliyorsunuz bu güruhlar geçtiğimiz nisan ayında Çubukta tekrar hortladı ve “yakın yakın” nidaları çınladı. Çorum, Maraş ve bu olay gibi onlarcası, kanıtlamaktadır ki emperyalizm bu topraklar üzerindeki emellerinden asla vazgeçmeyecek ve bu toprakları kendine yurt edinmiş ulusumuzun bağımsızlığını ve egemenliğini her zaman yok etmeye çalışacaktı. 
    Sivas katliamından sonra 19 Aralık, Gezi, Reyhanlı, Suruç olmak üzere çok katliam yaşandı. Milyonların eseri gezi direnişinde gençlerimiz sokak ortasında katledildi. Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamı 10 Ekim 2015 de Ankara Gar katliamı ile yüreğimize 103 bıçak daha saplandı.
    Ozan ne diyor; 

Ekilir ekin geliriz.- 
Ezilir un gelirz.- 
Bir gider bin geliriz.-
Beni vurmak kurtuluş mu

Bugün tüm bunlar yaşanmışken Anayasanın laiklik ilkesini yok sayıyorlar. ALLAH ile aldatmaya, toplumu kutuplaştırmaya ve bölmeye devam ediyorlar. .Aydınlıktan bilimden laiklikten vazgeçmenizi, iktidarlarına biat eden kullara dönüşmemizi istiyorlar.
    Bu tehdide karşı Türk Ulusunun en büyük silahı, Mustafa Kemal ATATÜRK ün devrimlerine ve kurduğu Cumhuriyete her zaman ve her koşulda sahip çıkmak ve emperyalizme tek vücut olarak karşı koymayı bir yaşam gücüne dönüştürmektir. Bu anlamda her türlü gericilik ve bölücülüğe karşı mücadele etmektir. Asıl yapılması gereken emperyalizm ve kapitalizmin yeryüzünden yok edilmesidir. Bu hedefe ulaşılmadan yeryüzündeki uluslar ve insanlar refah ve huzura kavuşamayacaklardır. Laik düzen devam edecektir. Türkiye laiktir ve laik kalacaktır.
2 Temmuz katliamından, çıkarılacak dersler çok önemlidir.
-Laiklik ilkesi; toplumsal barışın, huzurun ve bütünlüğümüzün vazgeçilmezidir.
-Gerici, bölücü, iş birlikçi güç odaklarına ve yapılanmalarına asla izin verilmemelidir.
-Devrim kanunları mutlaka uygulanmalıdır.
29 yıl önce yakılarak katedilen Metin ALTINOK haklıydı. Şöyle söylemişti;


Şimdi benim bir han avlusunda 
Hiç bitmeyecek umutsuz kavgam 
Soluyorsa başı önde yorgunluktan
Belki senin hep böyle umarsız
Yarını göze almayışından 


Bize düşen bu olayı “unutmamak ve unutturmamak olmalıdır”. Yoksa bu ülkenin içinde bizlerde yanarız. 2 Temmuz katliamında yitirdiğimiz aydınlarımızı bir kez daha saygıyla anıyoruz. Ailelerine, sevenlerine ve tüm ulusumuza sabır ve başsağlığı diliyoruz.”


 

Editör: Haber Merkezi