Doksan bir yıl var ki işgalden kurtulalı, doksan bir yıl var ki bu kurtuluş coşkuyla kutlanalı. Güzel ilçemizin düşman işgalinden kurtuluşunun doksan birinci yılını bu yıl az ama yürekli bir katılımla kutladık. İlgi azdı çünkü bir önceki yıl kutlamaların sönük geçtiğini gören Tireliler bu yıl da sönük geçeceğini zannederek kutlamalara gelmemişti. Öte yandan Mahalli Kurtuluş günleri bir (1) gün resmi tatil olması gerekirken ve bu konuda İzmir Valiliği Mevzuatı inceleme, Değerlendirme ve Uygulamada Birliği Sağlama Komisyonunun 01/09/2008 Tarih ve 10 numaralı kararı olmasına rağmen Kamu kuruluşlarının amirlerinin kurumlarını açık tutma ve personelini çalıştırmadaki ısrarlı tutumu da katılımı azaltmıştır. 



Tüm bu olumsuzluklara rağmen yürümekte zorluk çeken nerden baksanız doksan yaşından aşağı yaşı olmadığı halde kollarındaki iki kişinin desteğiyle tören alanına, kurtuluş coşkusunu yaşamaya gelen ulu çınar bir teyzemiz bizlerin gözlerini yaşarttı. Galiba bu seneki kurtuluş bayramının en coşkulu yanı bu ulu çınar teyzemizdi. Kanun ve yönetmeliklerde mahalli kurtuluş günleri resmi tatil olmasına rağmen kurumlarını açık tutup, kurumlarında personelini adeta bağlayarak bu bayramların coşkusunu yaşatmayan daire amirleri şunu hiçbir zaman akıllarından çıkartmasınlar ki, 4 Eylüller ilçemiz için kurtuluşun sembolüdür, zalimlerin zulümlerinin bitirilişidir, yağız dağ delikanlıların harekatının başarıyla sonuçlandırılmasıdır, İş birlikçilerin sonu, mazlumların zulümden kurtuluşudur.



Bu ilçede bu tarihte törenler en coşkulu şekilde yapılmalı, milli ruh şahlanmalıdır. Bu yılki törenler fena değildi. Ancak eskisi gibi de değildi. Kurtuluş gününde askerlerimizi törende görmemek bizleri üzdü. Bir tören kıtası tören alanında geçiş yapsaydı kıyamet mi kopardı? Kuvayi Milliyeyi canlandıran avcı birliğimizi, mersinlerle süslenmiş kağnı arabasını, temsili efe birliğimizi görmemek de bizi yaraladı. Bunlar olsa kıyamet kopmazdı elbet ama bir şey olurdu. O da nedir biliyor musunuz değerli okurlar?  Milli coşku zirve yapardı. Bu durum da bazılarını rahatsız ederdi. Gelecekte daha coşkulu ve kurtuluş günümüze uygun alışıla gelmiş 4 Eylül bayramlarını görmek dileğiyle diyelim.


Hoşça kalın, sağlıkta kalın.