Tire ve bölge halkının ana gündem maddesi haline gelen Kartal Dağı’na mermer ocağı yapılmasıyla ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Projenin sahibi olan Emerald Maden’den halkın bilgilendirilme toplantısı öncesi önemli açıklamalar geldi. Emerald Maden İşletme Müdürü Mustafa Kurt tarafından yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi;
“Yapmayı planladığımız yatırım ile ilgili kamuoyunda ve Tire halkında oluşan ve çoğunluğu gerçeğe dayalı olmayan bilgilerle yanıltıcı bir sürece doğru giden mermer ocağı yatırımımız hakkındaki ortaya atılan iddialarla ilgili olarak halkın doğru bilgilendirilmesi adına bu açıklamayı yapmak hasıl olmuştur.
Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki üretimi yapılması planlanan mermer türünde silisyum elementi hiç bulunmamaktadır.
Ruhsat alanı yaklaşık 200 hektar olmakla birlikte mermer üretmek için izin alanımız 5 hektardır.
Mermer depolama, toprak koruma, şantiye, pasa döküm, atık depolama alanları ile birlikte izin verilen toplam alan 24 hektardır. Bu alanın sadece 5 hektarlık kısmında mermer çıkarma iznimiz bulunmaktadır.
Mermer üretiminin yapılacağı Kırtaş Tepesi’nde arazi yoğunlukla taşlık ve makilikten oluşmuştur. Bu nedenle çalışma yapılması planlanan bölgede ağaç kesimi minimum düzeyde olup, kesilmesi gereken ağaç olması durumunda bu işlem Tarım ve Orman Bakanlığı gözetiminde gerçekleştirilecektir. Kamuoyunda yansıtıldığı gibi on binlerce ağaç kesimi söz konusu değildir. Ağaç kesilmesi zorunlu olursa, her ağaç için kanun gereği 5 katı ağaç dikilecektir.
Mermer üretimi, büyük bloklar halinde yapılması ile ticari değer kazanır. Bu nedenle işletme esnasında patlatma yapılmaz. Mermer işletmelerine yasal patlatma izni verilmez.
Mermer üretiminin tüm süreçlerinde, kesim sırasında su kullanılır. Bu nedenle toz kirliliği en alt düzeyde olur.
Civarda bulunan yakın maden işletmeleri mıcır, çakıl, mineral toz, beton yapımı amaçlı maden ocaklarıdır. Mermer işletmesi olarak en yakın örnek Belevi – siyah mermer ocağıdır. 18 yıldan bu yana çalışmasına rağmen yaklaşık 3 hektar alanda üretim yapmış, önünde bulunan doğal sulak alan ile tarım arazilerine hiçbir zarar vermemiştir.
Üretilecek mermer atıkları, endüstriyel hammadde olarak seramik, cam ve soda sanayinde, boya ve inşaat sanayinde dolgu maddesi olarak, metalik magnezyum üretiminde, suyun filtrasyonunda sektörlerin vazgeçilmez unsurlarıdır. Özellikle buradaki mermerin oluşumunu meydana getiren kalsiyum karbonat ve magnezyum tarım ve hayvancılığın en değerli, yüzde yüz organik gübre elemanlarıdır.
İşletme öncesi alınan izinlerde 20 ayrı devlet kurumunun görüşleri alınır. Her bir kurum kendi uzman ekibini sahaya gönderir ve ancak kanuna aykırı bir durum yoksa izinler tamamlanmış olur.
Yöre halkının endişelerini gayet yerinde buluyoruz. Ancak taahhüt ederiz ki;
Hiçbir iş makinemiz, kamyon, şantiye aracımız köy içi ulaşım yollarını kullanmayacaktır.
Ayrıca yetkili kurumlarca geniş kapsamlı olarak hidrojeolojik rapor hazırlanmakta olup, bu rapor doğrultusunda çalışmalarımız şekillenecektir ve bu anlamda kesinlikle yeraltı sularına etki edecek bir faaliyetimiz olmayacaktır.
Sonuç olarak, tüm Tire ve yöre halkı burada yapılacak olan yatırımla ne dağlarındaki ormanlarında ve ağaçlarında ne de ovadaki tarlasında bizlerden dolayı bir zarar görmeyeceklerdir. Toplam yatırım hacmine baktığınızda, yöre halkından en az 50 kişiye istihdam sağlanacaktır. Yan sanayilerine oluşacak pozitif etkileriyle binlerce kişinin faydalanabileceği bir yatırımın yöreye artı bir güç kazandıracağı bilinciyle kanuni izin süreçlerini tamamlayıp çalışmaya başlamayı planlıyoruz.
Kamuoyuna saygılarımızla.”
