Tire’deki mermer ocağı 30 kat büyüyor Tire’deki mermer ocağı 30 kat büyüyor

İnşaat Mühendisleri Odası Van Şubesi, 17 Ağustos Marmara Depremi'nin 24. yıl dönümü ve Deprem Haftası nedeniyle önemli bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Bu açıklamada, depremler ve riskli yapılar üzerine dikkat çekici uyarılar yapıldı.

Depremler ve Olası Tehlikeler

Türkiye, tarihinin çeşitli dönemlerinde büyük depremler yaşamış bir ülkedir. Bu depremler, hem can kayıplarına hem de yapıların yıkılmasına neden olmuştur. İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Van Şubesi Başkanı Mihail Atik, bu açıklamasında 17 Ağustos Marmara Depremi, 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 Van Depremleri ile 6 Şubat depremlerini hatırlatarak, bu depremlerin yıkıcı etkilerine vurgu yaptı. Özellikle son dönemde yaşanan depremlerin nedenleri ve bu tür felaketlerin önlenebilmesi için alınması gereken önlemler üzerinde duruldu.

Toplumsal Farkındalık ve Önlemler

Atik, açıklamasında toplumsal farkındalığın oluşturulmasının ve depremlere karşı alınacak önlemlerin sadece deprem yönetmelikleri ve yapı denetim mevzuatıyla sınırlı kalmaması gerektiğine vurgu yaptı. Yapı malzemelerinin kalitesinin artırılması, deprem yönetmeliklerinin güncellenmesi ve yapı denetim hizmetlerinin kamusal bir sorumluluk olarak ele alınması gerektiğini belirtti. Ayrıca, yeni yapı denetim mevzuatının yanı sıra deprem yönetmeliklerinin güncellenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Riskli Yapılar ve İnşaat Süreçleri

Açıklamada riskli yapılar konusu da önemli bir yer tuttu. Atik, var olan yapı stokunun büyük çoğunluğunun deprem yönetmeliklerine uygun inşa edilmediğine dikkat çekti. TBMM'nin İzmir Depremi sonrası kurduğu Araştırma Komisyonunun raporuna göre, Türkiye'de 10 milyon civarında yapı stoku bulunurken bunun 6-7 milyon kadarlık bir kısmının riskli yapılar olduğunu ifade etti. Ayrıca, yapı denetim hizmetinin kamusal bir görev olarak ele alınması gerektiğinin altını çizerek, yapı denetim işlerinin serbest piyasa koşullarına terk edilmemesi gerektiğine vurgu yaptı.

Uzun Vadeli Politikalar ve Çağrı

İMO Van Şubesi, açıklamanın son bölümünde depremlere karşı alınması gereken önlemlerin ciddiyetle ele alınmasını, yapı denetimi ve inşaat süreçlerinin kamusal bir sorumluluk olarak görülmesini ve uzun vadeli, kalıcı politikaların uygulanmasını çağrısında bulundu. Aynı zamanda toplumsal farkındalığın artırılması ve gelecekteki deprem risklerinin minimize edilmesi adına atılması gereken adımların önemine vurgu yaptı.

Editör: Elanur Oktay