Tireli iş insanı 42 yaşındaki Can Toprakçı’nın hayvanlarla kurduğu dostluklar dillere destan. Doğada yaralı ya da yavru olarak bulunan yaban hayvanlarını hiçbir karşılık beklemeden bakım ve tedavilerini üstlenen altın kalpli iş insanı “İşin en zor tarafı onları tekrar doğaya salarken vedalaşmak. Çoğu gitmek istemiyor. Duygusal anlar yaşıyoruz” dedi.

EVİNDE BAKIYOR

Hayvan sevgisinin kendisine ailesinden geçtiğini, özellikle dayısının kendisi gibi doğadaki birçok hayvana yardım elini uzattığını ifade eden Toprakçı, “Çok sayıda evcil hayvana sahibim. Kuş, balık, kedi ve köpeklerim var. Çevremde hayvan dostu olarak tanındığım için doğada yaralı bir hayvan ya da kimsesiz bir yavru bulan bana getiriyor. Kendi başlarına yaşamlarını idame ettirinceye kadar bakımlarını ve tedavilerini üstleniyorum. Tilki, karga, şahin, yarasa, yılan, kırlangıç ve daha hatırlamadığım niceleri. Örneğin, otomobilin çarptığı şahin, yaralı bulunan yılan ve yarasa ile annesiz kalan bakıma muhtaç kırlangıç, karga ve tilki yavruları bugüne kadar ben de derin anılar bıraktı” diye konuştu.

KURNAZLIKTA KARGA TİLKİYİ GEÇTİ

Kalbindeki hayvan sevgisini “Hz. Süleyman” gibi diye tarif eden Toprakçı, ”Onlar Allah’ın dili olmayan mahlukları. Kimden zarar göreceklerini sezgileri güçlü olduğu için anlayabiliyorlar. Size bir kere güvendiler mi çok seviyorlar. Evcil hayvanlar insanlara daha çabuk alışırken, yaban hayvanları ise geç ama bir o kadar da güçlü iletişim kurabiliyorlar. Annesi ölen tilki yavrusuna ‘Selim’, karga yavrusuna ise ‘Hınzır’ ismini koymuştum. İkisine de bahçeli evimde baktım. Kurnazlıkta birbiriye yarıştılar ancak karga ‘Hınzır’, tilki ‘Selim’i’ her defasında zekasıyla yenmeyi başardı. Yaban hayvanlarının birbirleriyle kurdukları dostluklar ise işin bir başka güzelliği” dedi.

VEDA ETMEK ZOR

Tedavileri biten veya büyüyüp tekrar doğaya salınma vakti gelen hayvanlarla vedalaşırken zor anlar yaşadığını anlatan Toprakçı, “Çoğu gitmek istemiyor. Arkalarına dönüp dönüp bakıyorlar. Örneğin, karga ‘Hınzır’ ile vedalaşırken belki kendiliğinden uçup gider diye iki gün boyunca önce kafesinin ardından da odanın kapısını açık bırakmama rağmen gitmedi. Tilki ‘Selim’ de benden zor ayrıldı” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi