Ergün ÇELİK
Uzun yıllar Tire’de faaliyet gösteren, yaşlı ve yardıma muhtaç vatandaşların hayatlarını kolaylaştıran Tire Balım Sultan Vakfı Huzurevi, 14 ay önce İzmir İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğünden gelen karar ile hizmete kapatılmıştı. Kapatıldığı günden bu yana tekrar açılması için gerekli tüm çalışmaları yapan huzurevi yönetimi, konuyla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Yapılan basın açıklaması ise şu şekilde
“Sayın Tireli hemşehrilerimizin bilgisine;
30-10-2012 tarihinde 5 satırılık İl Sosyal Hizmetler Müdürünün imzasıyla Huzurevi açma belgemiz alınarak fiili olarak huzurevimiz kapanmış oldu. Bilaere yazılı basına görsel medayaya mizansen montaj fotoğraflar yayınlattırılarak kapama kararı sanki bu sebepten verilmiş gibi haber yaptırıldı. Huzurevinde kalan emekli öğretmen okul müdürü Erhan Türkmen bey, sayın Valilik Makamına “Biz burada çok iyi bir yaşam sürüyoruz. Burasını kapamayın” diye bizzat dilekçe yazıp tüm kalanlara rızası ile imzalatıp Valilik Makamına resmen sunmasına rağmen karardan dönülmemiş, dilekçe dikkate alınmamış incelemeye konulmamıştır. Vakıf olarak kapama kararını tebellüğ ettiğimiz tarihe kadar Huzurevine ziyaretimize gelen Sayın Başbakan, Bakanlardan, Valilerden, Kaymakamlardan Sayın Belediye Başkanlarından ve İlçe Milli Eğitim Müdürlerinden ve civar kazalardan gelen misafirlerimizden daima takdir aldık. Maddi ve manevi yardımlar da aldık.
22 yılda maddi ve manevi bir suçumuz kanunsuz bir hareketimiz olmadı. 22 yıl yalnız Allah rızası için yemeden yedirmeden mükafatımızı kimsenin kimseye faydasının olmayacağı günde alacağımızı ümit ederek gece gündüz çok çalıştık. Hem dünyada hem ahirette yüzümüzün ak olması için. Vakıf Başkanı olarak Sayın Cumhurbaşkanımıza Sayın Başbakanımıza Sayın İçişleri Bakanımıza, Sayın Aileden Sorumlu Bakanımıza, Ulaştırma Bakanımıza, İzmir Valilik Makamına 14 aydır sayısız mail attık faks çektik. Kargo ile resimler gönderdik.
Bizim suistimalimiz mi var? Hırsızlık mı yaptık? İzmir veya Tire’de evler dükkanlar mı aldık, yazlık kışlık mı edindik, otomobiller mi aldık? Toplanan paraları üzerimize mi geçirdik? yakın uzak akrabalarımızın üzerine tapular mı yaptık? Kalan misafirlerimizi hoş tutmadık mı? Yemeklerimizin kalitesi, kıyafetlerinin hırpani olup olmadıkları, banyo yaptırılırken çocuk gibi başlarını yıkamadık mı, Koltuk altı ve kasık traşı yapmadık mı? Yazın serin kışın kaloriferli sıcak mekanda bakmadık mı? Hasta olduklarında hastahanede dahi başlarında bekleyen personel koymadık mı? El bebek gül bebek annemiz babamız kardeşimiz gibi hatta altlarına dahi günde 2-3 kere erkek bayan bez bağlamadık mı? Netice olarak her türlü davranışımızın sahtekarlığımızın meydana çıkarılması için defalarca Ankara’dan müfettiş heyeti gönderilmesini rica ettik. 14 ay oldu bize gelip mağdur muyuz mahkum muyuz diye incelemeye gelen olmadı. Bize mizansen fotoğraflarla komplo yapanların meydana çıkarılmasını istiyoruz.
Bu günkü durum; 144 yatak kapasiteli Ege bölgesinin en görkemli tesisi pırıl pırıl adeta denizevi- senatoryum gibi garip gurebaya huzurevi için veya öğrenci yurdu, hastane yada okul yapılmak üzere hizmete hazır bekliyor. Sayın devlet büyüklerimize bir türlü ulaşamıyoruz. Huzurevi Tire’lilerindir. Ruhsatı iptal edildi kapanmış oldu. Balım Sultan Vakfı Yönetimi ne yapıyor? Dişimizle tırnağımızla yaptırılan 40 bin metrekare arsalı 5 bin metrekara kullanım alanlı yaklaşık 800 meyve ve çam ağaçlarıyla kaplı tesis niçin boş duruyor merak edersiniz diye sizlerin bilgisine sunuyoruz.
Sayın Başbakanımızın bu komplodan bizzat haberi olsa derhal gereğinin yapılması için talimat vereceğinden eminiz. Başbakanımız mağdurların yanındadır.
1990 yılında kurulan 10 yıl aralıksız her gün tüm Tire’ye 3 çeşit yemek ve ekmek dağıtan, kapatıldığı güne kadar sanayide garip gurebaya yemek dağıtmaya devam eden Balım Sultan Vakfı Yönetimi.
Saygılarımla..!”
