AK Parti Tire Belediye Başkan aday adayı Mehmet Sıtkı İçelli, ilçede yürütülen spor faaliyetlerinin uygulanan “ben bilirimci” yaklaşımlarla dibe vurduğunu söyledi.


Ak Parti Tire Belediye Başkan Aday Adayı Mehmet Sıtkı İçelli, ilçede sporda gelinen noktayı kente yapılan haksızlık olarak nitelendirdi. Erdekspor karşılaşmasında Başkan Çiçek’in sahaya inerek siyasi şov yaptığını savunan İçelli “Bir başkanın yeri protokol tribünüdür. Takımın hakları sahaya inerek savunulmaz. Şimdi hiç yoktan takım ceza alacak ve belki de sahamız kapatılacaktır. Bu kötülüğü Tire halkına kimsenin yapmaya hakkı yoktur. Unutulmasın ki spor takımlarına harcanan paralar bir şekilde halkımızın cebinden çıkmaktadır. Bu tür davranışlar temelde sporsever halkımızı cezalandırmaktan başka bir şey değildir. 


TİRESPOR’U LAYIK OLDUĞU YERE TAŞIYACAĞIM
İçelli, ilçede yürütülen spor faaliyetlerinin uygulanan “ben bilirimci” yaklaşımlarla günümüzde dibe vurduğunu söyledi Bal liginde mücadele eden Tire 1922 takımı belediye başkanı tarafından tüm imkanlar seferber edilmesine karşın bir türlü halk nezdinde karşılık bulamadığını ifade eden İçelli, “ Halk, Tire 1922 takımını kendi takımı olarak görmüyor. Bunun nedenlerine gelince, 2009 yerel seçimlerinde DP’den aday olan Tayfur Çiçek’e her yerde Tirespor soruluyor;  kendisi de yaptığı her konuşmasında Tirespor’u layık olduğu yere getirme sözü veriyordu. Çünkü Tire bir futbol kenti ve Tirespor da bu şehrin takımıydı. Tire ve Tirespor adeta etle tırnak gibiydi. Üstelik, Tirespor, geçmişte Tire’nin adını Türkiye’nin tamamına duyuran bir yapıydı.

Tirespor taraftar panelinde binlerce kişiye ,“Tirespor’u layık olduğu yere taşıyacağım” diyerek söz veren Tayfur Çiçek halkı yıllar sonra tekrardan umutlandırmış ve beklentileri tavan yaptırmıştı. Spor camiasının büyük desteğini arkasına alan Çiçek’in, 2009 seçimlerini kazanmasında sporun katkısını ise yadsınamaz bir gerçek olarak görüyorum. Ancak, seçimlerin akabinde işler hiçte beklenildiği gibi gerçekleşmedi.  İlk yıl büyük bir halk hareketi oluşmasına rağmen maddi imkansızlıklar, belediye başkanının nötr tavırları nedeniyle 18 yıllık özleminin gerçekleşmesini engelledi. Büyük bir hayal kırıklığına uğrayan halkımız, umutsuzluğa kapılarak adeta takımına küstü. 2009-2010 sezonunda yaşanan bu travmadan sonra Tirespor geçen her sezon bir önceki sezonu arar hale geldi. Halkımız, yöneticilere olan güvenini yitirerek desteğini çekti. Tayfur  bey ise verdiği sözü yerine getirmek bir yana koca bir tarihin göz önünde erimesine seyirci kaldı. Hatta Tirespor’u bilinçli bir şekilde yalnızlığa itti.  Şanlı Tirespor ise tarihinin en kötü dönemlerini yaşayarak, 1.amatör kümeye kadar düştü. Tirelilerin bunu içine sindiremediğini düşünüyorum” dedi.


BASKETBOLDA DA HÜSRAN
Tire’nin, basketbolda da hüsran yaşadığını belirten İçelli, “Tayfur beyin, futbolu öteleyerek basketbola yatırım yapması ve kendisinin 10 yıl borçları ödenemez dediği Tire belediyesinde her şey yoluna girmiş gibi basketbol takımının başında koç olarak sahaya çıkması ve takımın kümeye düşmesi oldukça manidar.  Halkın isteklerini değil, egolarını tatmin yoluna giden belediye başkanına halkın eleştirileri yoğunlaşması doğaldır. Basketboldan umduğunu bulamayan ve hayal kırıklığına uğrayan Başkan Çiçek, seçimlerin yaklaşmasıyla şehirdeki gerçek potansiyele yani futbola dönüş yapmış ve Bal liginden bir takım satın alarak futbolu tekrardan canlandırarak, yakalanacak başarıyla spordaki atıl durumdaki potansiyeli seçimlerde kendi havuzuna akıtmayı hedeflemiştir. Ancak takımın alınış biçimi hala şehirde sorgulanmaktadır. Takımın nasıl alındığı hala halktan gizlenmektedir. Satın mı alındı, hibe mi edildi tam olarak bilinmemektedir. Sporseverler,  Bal liginden alınan takımın Tirespor adına alınmasını beklerken, takımın belediyespor adına alındığının ortaya çıkması yeni bir şok dalgası oluşturmuştur.  Yaşananlar, Tayfur Çiçek’in Tirespor’a karşı sergilediği anlamsız tutumunu bir kez daha  göstermiştir. Ardından, takım alınması konusunda geç kalınması ise koca bir sezonun İzmir İl Özel İdare olarak geçirilmesi zorunluluğunu oluşturmuştur.

Belediyenin, Tire 4 Eylül stadyumunu kiralamasıyla birlikte Tirespor’a ait ne varsa silinmeye başlamış ve yıllarca sarı-kırmızı olan stadyum duvarları maviye boyanmış, alınan takımın rengi “kırmızı beyaz” yapılmış, tribünlerin sarı-kırmızı olan koltukları bile kırmızı-beyaz olarak değiştirilmiştir. Takımın ismi de Tire 1922 olarak değiştirilmiş ve halka “sizin takımınız bu” diyerek bir nevi metazori yapılmıştır. Bunu kabullenemeyen halkımız ise sanki iki ayrı kentin takımı maçını Tirede oynuyormuş gibi bir yaklaşımla maçlara gider olmuştur.

Ayrıca, yapılanların farkında olan Tireliler, yeni takımı seçim yatırımı olarak görmüş ve ironik bir şekilde Tire 1922’yi Tayfur Çiçek’in takımı olarak adlandırmıştır. Tirespor, bu kentte herkesin ortak paydası iken; Tire 1922’ye de “şahısların takımı” imajı yüklenmiştir” diye konuştu.


“TAKIMLAR ARASINDA AYRIM YAPILIYOR”
Futbolda bariz bir şekilde ayrımcılık yapıldığını kaydeden İçelli sözlerini şöyle sürdürdü. “Tire 1922 takımı, Kirazoğlu Konaklarında ikişer kişilik özel odalarda kalıp, en iyi marka malzemelerle donatılırken Tirespor ise hiç akıllara gelmemiştir. 1922’nin oyuncuları yemeklerini Toptepe’de yerken,Tirespor’un tüm oyuncularının spor salonunda oluşturulan bir odaya sıkıştırılması, yemelerini “aş evinden” yemesi ve malzemelerin ise son derece sınırlı tutulması toplum vicdanını yaralamıştır. Ayrıca 2009 yılında Tirespor Bal ligine çıkma noktasındayken takıma destek vermeyen belediye başkanının,Tire 1922 için her türlü imkanı seferber etmesi düşündürücüdür. Sezon başında Tirespor maddi imkansızlıkla nedeniyle deplasmana hazırlık maçına gidemezken, Tire 1922’nin 5 yıldızlı otellerde haftalarca Gölcükte kamp yapması tepkilere neden olmuştur. Halk kendisini aldatılmış görmekte ve bu yüzden tepkisel bir davranışla Tire 1922 takımını desteklememektedir.  Yönetim kuruluna eş dost ve akrabaların yerleştirilmesi tepki çektiği gibi, takımın bütçesi ise devlet sırrı gibi halktan saklanmış saklanamaya da devam edilmektedir. Tire’de herkes bu takımın bütçesinin ne kadar olduğunu, takımın finansının nasıl sağlandığını merak ediyor ama şeffaf yönetim anlayışı sadece sözde kaldığı için Tire 1922 bilinmezlerle dolu bir yapıdan öteye geçemiyor. Korkarım ki Tayfur bey bir daha başkan seçilirse bu güzide kulübümüzün kapısına kilit vurulacak. Yani, koskoca Tirespor yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Onun için yerel seçimler nasıl bir dönüşüm seçimi olarak algılanıyorsa Tirespor içinde bir dönüşüm, hatta var olma seçimidir. Şehrimiz 3 ayrı futbol kulübünü kaldırabilecek yapıya sahip değildir. Tirespor’un, yarışmacı , Belediyespor’un ise katılımcı olarak Tirespor’un pilot takımı konumuna getirilmesi gerekmektedir. Tesisleşmeye ağırlık verilmeli, kulüp ise kalcı gelir kaynaklarına kavuşturulmalıdır. Tarihi başarılarla dolu Tirespor’a bir an önce iadeyi itibar yapılmalıdır.”

Editör: Haber Merkezi