Pazar günü gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı ve 27. Dönem Milletvekilliği Genel seçimlerini değerlendiren Memur-Sen Muğla İl Başkanı Önder Uçak, milletin, siyasetin tartışmasız tek hakemi, egemenliğin kayıtsız şartsız hakimi olduğunu bir kez daha kayıt altına aldığını açıkladı.

Uçak yaptığı açıklamada, “Seçim süreci, seçimlere katılım oranı ve seçim sonuçlarının ortaya çıkmasından adayların, partilerin ve toplumun farklı kesimlerinin seçime ve sonuçlarına dair açıklamaları, Türkiye’de demokrasiye olan inancın derinliği, demokrasi kültürü noktasında ulaşılan seviye yönüyle demokrasi konusunda kendilerini bize ders verecek konumda gören ülkelere örnek olacak ve ders verecek konumda olduğumuz tescillemiştir. Gerek Cumhurbaşkanlığı, gerekse milletvekilliği seçimlerinde oluşan tablo, hükümet sistemi değişikliğinin ne kadar gerekli ve önemli olduğunu da ortaya koymuştur. Milletimiz 24 Haziran’da hür ve bağımsız bir şekilde sandığa yansıttığı iradesiyle; istikrardan vazgeçmeyeceğini ve ‘Yeni, Büyük ve Güçlü Türkiye’ için ter dökenlere yetki vereceğini aksi iddia edilemez bir biçimde bir kez daha göstermiştir. 24 Haziran seçimlerinin kesinleşmesiyle fiilen hayata geçecek olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte ’vesayet aparatlarından arınmıştır. 24 Haziran seçimleri, döviz kuru, faiz oranı, ihanet tezgahı ve terör örgütlere pazarı gibi farklı şekillerde ve içeriklerle Türkiye’ye operasyon yapma peşinde olanların heveslerini kursaklarında bırakmıştır. 24 Haziran seçim sonuçları; FETÖ’ye destek olup, FETÖ’cüleri koruyanlara, PKK’ya hendek ve tünel kazdıranlara, terörü ve terör örgütlerini palazlandıranlara, sahne arkasında DAEŞ’le birlikte senaryo yazanlara “bu kirli stratejilerden ve ikircikli taktiklerden vazgeçin uyarısıdır” dedi.

“Beklentimiz vaatlerin yerine getirilmesi”

Uçak, “Türkiye’de kutuplaşma ve kamplaşma var cümlelerinin anlamsızlığı 24 Haziran seçimleri sürecine yönelik olarak partiler arasında kurulan ittifaklarla ortaya konulmuştur. 24 Haziran seçimlerinin sonuçlarını ‘kazananlar ve kaybedenler’ ya da ‘sevinenler ve üzülenler’ olarak değerlendirmek yerine her aday ve parti kendisine tevdi edilen görevleri, kendisinden beklenenleri, kendisi tarafından deklare edilenleri en iyi, en doğru ve en hızlı şekilde yerine getirmeye dönük muhakeme ve istişare süreçlerine zaman ayırmalıdır. Seçim sürecinde adaylar ve siyasi partiler tarafından yayımlanan deklare edilen seçim vaatlerinin her birini genelinde millete özelde ilgili kesimlere verilen söz olarak görmek gerektiği tartışmasızdır. Bu çerçevede, hem bütün kamu görevlilerine yönelik hem de bazı unvan ve görevler özelinde kamu görevlilerinin bir bölümüne verilen vaatlerin ivedilikle gerçekleştirilmesine yönelik tutum öncelikli beklentimizdir. ‘Güçlü Türkiye’ hedefinin güçlü kamu yönetimi ve güvenceli kamu personeli sistemi ile mümkün olabileceği gerçeğini ıskalamayan, ‘Güçlü Meclis’ pratiğinin sivil toplumun demokratik katılımıyla hayata geçeceğini unutmayan bir yaklaşımın bugünden itibaren önümüzdeki beş yıllık süreçte her an ortaya konulmalıdır. Bu değerlendirmeler ışığında yeni dönemin hayırlara vesile olmasını temenni ediyoruz” dedi.
Kaynak: iha