Ercan ÇELİK
HABER VİDEOSU EN ALT KISIMDA
Tire’nin en büyük fabrikalarından biri olan Mayr Melnhof Fabrikası’nda çalışan Basın – İş Sendikası mensubu 194 işçi, geçtiğimiz gün yaptıkları eylemle, toplu sözleşme taleplerini tekrar dile getirdiler. Fabrika işçileri ve ailelerinin katıldığı eylem Tire Öğretmenevi’nden başladı. Eyleme Basın – İş Sendikası’nın yanında Kuvayi Milliye Eğitim Sendikası, Eğitim İş Sendikası ve Eğitim – Sen Sendikası destek vererek katılım gösterdiler.
Öğretmenevi’nden çıkarak sloganlar ve alkışlarla Cumhuriyet Meydanı’na yürüyen işçiler, burada bir basın açıklaması yaptılar.
“TÜRLÜ BAHANELERLE SÖZLEŞME SÜRECİ UZATILDI”
MMG çalışanı 194 işçi adına yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi; “MMG Tire’de çalışan işçiler olarak bir buçuk yıl önce Basın – İş Sendikası’na üye olduk. Sayımız şimdi 194 işçiyi buldu. Peki neden üye olduk?
Sorunlarımız vardı. Yasal haklarımızı kullanamıyorduk. Çalışma koşullarımız ağırdı. İşyerinde kraldan çok kralcı geçinen alt düzey yöneticilerin baskı ve yıldırmalarına maruz kalıyorduk. Ücret gelirlerimiz sektördeki diğer işyerlerine göre düşüktü.
Üretime, işimize, işyerimize gösterdiğimiz özen, emeğimize gösterilmiyordu. Bu nedenle Basın – İş Sendikası’na üye olduk. Toplu sözleşme talep ettik. Yasalar çerçevesinde söz hakkı istedik. Temsilcilerimiz bizi temsil etsin istedik. Bu bizim T.C. Anayası’ndan, sendikalar ve toplu sözleşme yasasından, şirketimizin tüzüğünden kaynaklanan, en temel ve doğal hakkımızdı.
Sendikamızla görüşmeler başladığından beri sorunlarımıza rağmen işimize ve üretime sahip çıktık. Dedik ki ‘Sabır, yakında toplu sözleşme imzalanacak. Sorunlarımız bitecek. Hatta 2014’te Mayr Melnhof Grubu’nca dünya genelinde düzenlenen yarışmada birinci olduk. Ödül aldık.”
Ancak yazık ki oyalanıyormuşuz. Aldatılıyormuşuz. Emeğimize, kişiliğimize, taleplerimize saygı gösterilmiyormuş. Türlü bahanelerle, sözleşme süreci uzatıldı. Uyarılarımıza rağmen, sürekli haddimizi bildirmeye çalışan davranışlarla, psikolojik tacizlerle, yasaları hiçe sayan uygulamalarla karşı karşıya kaldık. Son olarak da işveren, ‘benim dediğim olacak’ dayatmasıyla bir teklif verdi.
Biz köle değiliz, bu ülke muz cumhuriyeti değil. Yasalar var. Haklarımız var. Herkes yasalara uyacak. Herşeyden önemlisi, herkes insana insan gibi davranacak. Elin oğlunun gelip burada yasalarımızla dalga geçercesine, bizimle dalga geçercesine bizi kullanmasına, köle muamelesi yapmasına müsaade etmeyeceğiz. Mücadelemizin hiçbir partiyle hiçbir ideolojiyle alakası yok. Emek veriyoruz. Karşılığını istiyoruz.
Bunun için, sesimizi duyurmak adına, demokratik haklarımız çerçevesinde protestolara başladık. Haksızlığa uğrayan herkesin yaptığını yapıyoruz. Tüm Tire halkını, büyüklerimizi, ailelerimizi bize destek olmaya çağırıyoruz. Biz çocuklarınızdan desteğinizi esirgemeyin. Bizi yalnız bırakmayın.
HABER VİDEOSU:
