Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Özgün Akgül, mide fıtığı ve reflü ile ilgili merak edilenleri detaylı olarak anlattı.

Fıtık türleri ve tedavileri hakkında detaylı bilgi veren Özel Ege Şehir Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Özgün Akgül, “Mide fıtığı genellikle 50 yaş ve üzerindeki bireylerde sıkça görülen bir durumdur. Ancak çeşitli faktörlere bağlı olarak genç yaştaki bireylerde de görülmesi söz konusu olabilir. Mide fıtığı hayati tehlike taşıyan ve günlük yaşamı büyük oranda kısıtlayan bir hastalık olmamakla birlikte bazı kişilerde orta ve ileri dereceli reflüye neden olabilir” dedi.

Mide fıtığını, “Mide, diafragma adı verilen, göğüs ve karın boşluğunu birbirinden ayıran özel bir kasın hemen altında yer alır. Yemek borusu, mide ile birleşmeden hemen önce, diafragmadaki boşluktan geçer. Bu diafragmadaki boşluk, olması gerekenden daha büyük olursa, mide karın içindeki basınç nedeniyle göğüs boşluğuna doğru kayar. Buna mide fıtığı (hiatal herni) denir” şeklinde tanımlayan Op. Dr. Akgül, “Mide fıtığında şikayetleri arttıran ve günlük hayatı kısıtlayacak derecede olmasına neden olan en önemli faktör reflüdür. Reflünün yanı sıra mide fıtığının büyüklüğü de şikayetlerin artmasında etkili bir faktördür” şeklinde konuştu.

Mide fıtığının çeşitlerini kayma tipi mide fıtığı ve paraösefagal mide fıtığı şeklinde sıralayan Akgül, mide fıtığının belirtilerini de şöyle sıraladı:

“-Mide fıtığı genellikle belirti vermezken; öne eğilme ve yatma gibi pozisyonlarda midenin içeriği yemek borusuna kaçarak göğüs kemiği arkasında yanma ve ekşime hissine sebebiyet verebilir. Mide fıtığı belirtileri kişiden kişiye farklı şekillerde meydana gelse de mide fıtığının türüne göre de değişkenlik göstermektedir.

-Mide fıtığının boyutu ve türü belirtilerin değişkenlik göstermesinde etkili bir rol oynamaktadır. Genellikle küçük boy fıtıklar belirgin şekilde belirti vermezken orta ve yüksek dereceli fıtıklarda göğüs kemiğinin arka kısmında yanma, ekşime, aniden ağza gıda atıklarının gelmesi, boğaza doğru ilerleyen ağrı ve geceleri yoğunlaşan öksürük başlıca belirtilerdendir.”

Birçok insanın, yaşam tarzında değişiklik yaparak veya ilaçlarla reflüyü kontrol altında tutabilirken bazı hastalarda ise cerrahi girişim gerektiğini sözlerine ekleyen Akgül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Günümüzde reflü ameliyatları etkili bir şekilde yaygın olarak yapılmaktadır. Reflü ilaçlarının kullanımının işe yaramadığı durumlarda, yıllarca süren ilaç tedavisini tercih etmeyenlerde; reflüyle birlikte ilerlemiş mide fıtığı bulunanlarda reflü ameliyatı tercih edilebilir. Funduplikasyon adı verilen özel bir cerrahi yöntem uygulanır. Midenin fundus adı verilen üst kısmı serbestlenerek yemek borusu etrafına sarılır. Böylece hem mide ile yemek borusu arasındaki kas güçlendirilir, hem de midenin tekrar göğüs boşluğuna çıkması engellenir. Mide fıtığı ameliyatında funduplikasyona ek olarak diafragmadaki genişlemiş olan boşluk özel bir yama ile küçültülür.”
Kaynak: iha