Saadet Partisi eski genel başkanlarından olan GİK üyesi Atik Ağdağ, önceki gün geldiği Tire İlçe Teşkilatı’nda gündeme yönelik önemli saptamalarda bulundu. Ağırlıklı olarak Suriye konusu ve tezkere meselesine değinen Ağdağ, ülkeyi yönetenlerin bu süreci çok yönetmeleri gerektiğini belirtti. Genç yaşına rağmen, bir dönem Saadet Partisi genel başkan yardımcılığı gibi önemli bir siyasi görevde yer almış biri olan ve şuanda partinin GİK (Genel İdare Kurulu) üyeliğini yapan Atik Ağdağ, önceki gün SP İzmir İl Başkan Yardımcılarından Cenk Kılıç ile birlikte SP Tire İlçe Teşkilatına bir ziyarette bulundu. Yerel seçimler öncesinde Tire’ye gelerek, yapılması planlanan seçim çalışmaları hakkında karşılıklı olarak konuşmak, doğru yöntemleri birlikte kararlaştırmak adına çalışma yaptıklarını ifade eden Ağdağ’ı SP İlçe Başkanı Tahir Ekmen, İlçe Teşkilat Başkanı Sadrettin Yakuter ve parti yöneticileri karşıladı. Ağdağ, burada partililerle bir süre sohbet ettikten sonra ülke gündemini ilgilendiren konularda değerlendirmelerde bulundu. Ağdağ’ın en çok üzerinde durduğu konu ise, Suriye meselesi ve bu ülke yaşadığımız gerginlik ile meclisten geçen askeri müdahale tezkeresi konuları oldu. Ağdağ, sözlerinde şu açıklamalarda bulundu: SP’DEN 12 MADDELİK SURİYE-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ ÜZERİNE DEKLARASYON “Suriye-Türkiye arasındaki sıcak gelişmeler üzerine Saadet Partisi yönetimi olarak toplandık ve 12 maddelik tarihi bir deklarasyon yayınladık. Bu deklarasyonu Tireli vatandaşlarımızla da paylaşmak istiyoruz. 1-Akıl bir şeyin sonunu görebilmektir. Bölge de muhtemel bir savaşın, Ortadoğu’nun tamamını kaosa sürükleyeceği; masum insanların hayatına mal olacağı ve ekonomik olarak tüm bölgeye yıkım getireceği mutlak suretle görülmelidir. 2- Türkiye büyük bir devlettir. Her türlü dış tehdit ve saldırıya karşılık verecek güçtedir. Elbette bu olay karşısında da tarihsel tecrübesine ve bölgesel ağırlığına uygun bir sorumlulukta hareket edecektir. 3-Ancak, söz konusu saldırı ile ilgili şüpheli sorular henüz tam anlamıyla aydınlığa kavuşturulamamıştır. Bombayı kimin ya da kimlerin attırdığı konusunda, kesin sonuçlara sahip değiliz. Bu yüzden, bu müessif saldırıyla ilgili soruşturma bütün yönleriyle ele alınmalı ve titizlikte araştırılmalıdır. 4-Maalesef bölgeden aldığımız güvenilir bilgilere göre, olayın vuku bulduğu Akçakale ve Şanlıurfa’da yabancı istihbarat güçlerinin yoğun faaliyetleri söz konusudur. Aynı yoğun faaliyetlerin Suriye tarafında olduğu da bilinmektedir. Bu ajanların faaliyetleri dikkatle takip edilmeli ve engellenmelidir. 5- Bu süreçte Türkiye ile Suriye’yi sıcak bir savaşın içerisine sürüklemek isteyen küresel plan ve oyunlar, göz ardı edilmemeli provokasyon ihtimali unutulmamalıdır. 6- Atılacak her adım, Türkiye’nin tarihi tecrübesine uygun bir hassasiyet ve teenni ile atılmalıdır. 7-Bölgemiz ve İslam coğrafyası üzerinde “Büyük Ortadoğu Projesi” uzun zamandır yürürlüğe konulmaya çalışmaktadır. Irak, Libya ve Afganistan’da yaşanan son gelişmeler bu proje kapsamında değerlendirilmektedir. Bu çerçevede bölgemizde yaşanacak, yeni bir sıcak çatışma coğrafyamıza değil, Büyük Ortadoğu Projesinin planlayıcılara hizmet edecektir. 8-Suriye, İran Türkiye arasında ki ilişkilerin güçlenmesi en fazla İsrail ve ABD’yi rahatsız edeceği gibi, bozulması da yine en fazla bu iki ülkeyi sevindirecektir. Bu nedenle iki ülke arasındaki krizi savaşa dönüştürecek provokasyon ve tahriklerine karşı dikkatli olunmalıdır. 9-NATO’da dahil olmak üzere, Suriye’ye batılı bir müdahaleye şiddetle karşıyız. Bu krizi İslam ülkeleri kendi aralarında çözmelidir. Batı eksenli askeri müdahalelerin acı sonuçları Irak, Afganistan, Libya gibi ülkelerde açıkça görülmüştür. 10-Hak ve Adalete dayalı bir çözüm için D8’ler mutlaka harekete geçirilmelidir. D-8 kuruluş amacı ve yapısı itibariyle bu konuda en uygun çözüm platformu olarak değerlendirilmelidir. 11-Aynı çerçevede Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Muhammed Mursi’ nin gündeme getirdiği dörtlü çözüm önerisi mutlaka desteklenmeli ve çalışma takvimi hızlandırılmalıdır. 12-Biz Saadet Partisi olarak, Milli Görüşün İslam ülkelerinde ki kırk yıllık birikim, tecrübe ve etkinliği harekete geçirmeye, İran, Suriye, Türkiye ve Mısır ekseninde arabuluculuk yapmaya hazırız.”   Kamuran KIZILBOĞA / Büyük Tire Gazetesi
Editör: Haber Merkezi