Ercan ÇELİK

Zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerinde kullanılmasının yolunu açan yönetmelik Tire’de protesto edildi. Kartal Dağı Koruma Platformu, Tire Çevre Koruma ve Yeşillendirme Derneği, Ege Çevre Kültür Platformu (EGEÇEP) ve çok sayıda sivil toplum örgütü bir araya geldi. Tire’ye bağlı Küçükkale Köyü’nde bir araya gelen çevrecilere, Tire Belediye Başkan Yardımcısı Avukat Gökhan Hızlı, Tire ve bölgedeki siyasi parti temsilcileri de katıldılar.

Ellerinde pankartlarla köy meydanında toplanan köylüler, zeytinlik alanların talanına dur demek için eylem yaptılar.

“YÖNETMELİĞİN GERİ ÇEKİLMESİNİ İSTİYORUZ”

Kartal Dağı Koruma Platformu üyesi Zeynel Aydın, “1 Martta çıkan yönetmelik değişikliğiyle ölümsüz ağacın ve binlerce yıldır bu topraklarda yaşayan insanların besin ve geçim kaynağı olan zeytin ağacının katledilmesinin önünü açacak yönetmelik değişikliğine karşı tavrımızı göstermek için buradayız. Yapılan değişikliğin bir katliam niteliğinde olacağını düşünerek endişe duyuyoruz. Bu sebeple bir an önce bu yönetmeliğin geri çekilmesini talep ediyoruz. Zeytinlikler bizim geçim kaynağımız. Zeytin, bize dedelerimizden miras kalan ölümsüz ağacımız. Kutsal sayıyoruz. Zeytin, Nuh’un gemisine barışını sembolü olarak güvercinin getirdiği ağacın dalıdır. Dededen toruna geçecek bir miras niteliğindedir ve bu yapılan değişiklik zeytinlerin katledilmesinin önünü açmaktadır.”

“ZEYTİNLERİN KATLEDİLMESİ COĞRAFYAMIZA İHANETTİR”

Cumhuriyet Halk Partisi Tire İlçe Eski Başkanı Hakan Şenoyar, “Türkiye’de zeytin korumayla ilgili bir kanun vardı. Zeytin koruma kanununu yok sayılarak bu şekilde zeytinlerin yok edilmesinin gelecek nesillere olan etkisini herkes tahmin ediyor. Zeytinyağı çok önemlidir. Barışın, özgürlüğün, kardeşliğin simgesi zeytinlerin katledilmesi, coğrafyamıza çok büyük bir ihanettir. Çocuklarımız zeytinyağı ile büyüyorlar. Coğrafyamızda zeytin ağaçlarıyla başlayan bu katliamın daha sonra hangi ağaçlarla devam edeceği meçhuldür. Bir ağaç yetiştirmek çok zor. Hükümetin acilen bu yönetmelikle ilgili değişikliği gözden geçirmesini talep ediyoruz. Zeytinciliğin yok edilmekten ziyade, teşvik edilmesi gerekiyor. Zeytin, savaşın değil, barışın ve kardeşliğin simgesidir.” Şeklinde konuştu.

“BU YÖNETMELİKTEN VAZGEÇİN”

Sivil toplum örgütleri ve bölge üreticisinin ortak hazırladıkları basın açıklaması metnini, Zeynel Aydın okudu. Tarımın önemine dikkat çekilen açıklamada, “İçinden geçmekte olduğumuz ekonomik krizlere bölgesel savaşlar da eklenince, çok iyi anladık ki tarım ve tarımsal ürünler stratejik bir öneme sahiptir.  Toplum olarak iliklerimize kadar hissedip yaşadığımız bu krizlerden çıkarttığımız ders şudur ki; ülkemizde uygulanan tarım politikaları yetersiz ve yanlıştır; gün geçtikçe de zayıflamaya devam etmektedir. Bunun sonucunda ödenen faturaların bedelini ise, artık bu neslin ödemeye gücünün de, ömrünün de yetmeyeceğini hepimiz biliyoruz;  gelecek nesillere çok kötü miraslar bıraktığımızın da farkındayız.

Dünya Tarımsal üretim pazarında elimizi güçlendiren birçok ürünün, yanlış uygulamalar sonucunda avuçlarımızdan kayarcasına uçup gittiğini de üzülerek gördük ve görmeye devam ediyoruz.

Anadolu topraklarında bin yıllardan beri üretilen kadim ürünlerin birçoğunu artık dışarıdan ithal etmek durumunda kaldığımızı da hepimiz bilmekteyiz. Dünyada kendi kendine yetebilen ender bir ülke olma konumundan, tabiri caiz ise göbekten dışa bağlı olma haline düşmek hepimizin yüreğini derinden acıtmaktadır. Çukurova’nın Pamuğu, Trakya ve Konya ovasının tahıl ürünleri, Marmara ve Ege’nin tütününü çoktan unuttuk; Karadeniz’in Fındık ve Çayı ise can çekişiyor.

Anavatanı bu topraklar olan ve inanç kültürümüzde de adı geçen İncir ile ölmez ağaç Zeytinin ise başına gelmedik kalmadı.

Şöyle ki; bin yıllardan beri Anadolu insanının besin ve geçim kaynağı olan bu iki yüce değerimizi,  ait oldukları topraklardan söküp yok etmek ister gibi, birbiri ardına alınan kararlarla adeta başımıza çuval geçirmeye hazırlandıklarını görüyor, Anayasamızdan ve Kanunlardan aldığımız savunma hakkımızı kullanarak uyarı görevimizi yapıyoruz.

Türkiye genelinde yükselen bir sesle, son yıllarda, plansız bir şekilde artan kentleşme ve beton sanayisinin baskısı altında yok olma süreci yaşayan tarımsal üretim alanları ile ormanlarımızın hızla tahrip edilmesi neticesinde nefes alınmaz sonuçlar doğuracak yanlış uygulamaların ve yönetmelik değişikliği adı altında alınan yanlış kararların derhal geri çekilmesini istiyoruz.

Bu sebeple Maden ve Enerji yasalarındaki yönetmelik değişikliklerinin, zeytin ve zeytincilik faaliyetlerinin ölüm fermanı niteliğindeki tüm yanlış uygulamalardan derhal vazgeçilmesini, yasaların yönetmeliklerden üstün olduğunu anımsatarak, koruma altına alınmış Doğal ve Arkeolojik SİT alanlarını talana açacak olan ilgili tüm yönetmeliklerin de derhal iptal edilmesini istiyoruz.” denildi.

“MUSTAFA KEMAL, BUNA İZİN VERMEZDİ”

Kartal Dağı’na kurulmak istenen maden ve enerji santrali konusunda çevrecilerle mücadelede yer alan Tire Belediye Başkan Yardımcısı Avukat Gökhan Hızlı, Mustafa Kemal Atatürk’ü anarak, iktidarın tarım ve çevre politikalarını eleştirdi. Hızlı “Şu anda ülkenin başında Mustafa Kemal olsa biz bu dertlerle uğraşır mıyız? Kartal Dağı’nda RES, mermer ocağı gibi sorunlarla uğraşır mıyız? Vaktimizi bunlara harcar mıyız? Mustafa Kemal, bunlara geçit verir mi? Vermez. Akıl, ilim ve her şeye sırtını dönen bir ülkeye dönüştük. Zeytinliklerimizi koruyoruz. Toprağımızı koruyoruz. Suyumuzu koruyoruz. Bütün bunları korumak için buluşuyoruz dava açıyoruz.” Dedi.

Köy meydanında gün boyu ellerinde pankartlarla eylem yapan köylüler, hep birlikte türküler söyleyip, halay çektiler.

Editör: Haber Merkezi