Tekrarlayan kulak ve diş enfeksiyonlarına, gıda ürünlerinden kaynaklı bulaşıcı hastalıklara ve medikal gereçlerden bulaşan enfeksiyonlara neden olan bakteriyel biyofilmlere karşı yeni mücadele yöntemleri için nano ölçekte araştırmalar başlıyor.

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Makine Mühendisliği Bölümü Doktor Öğretim Üyesi F. Pınar Gördesli Duatepe, TÜBİTAK 3501 kariyer projesi kapsamında bakterilerin çoğalarak biyofilmler oluşturmadan önce durdurulması amacıyla yüzeye tutunma kapasitelerini ve yüzey özelliklerini nano ölçekte inceleyecek. Böylece, kalıcılıkları ve yüksek antibiyotik dirençleri nedeniyle dünya genelindeki sağlık sistemi üzerinde büyük bir yük oluşturan biyofilmlere yönelik yeni mücadele yolları aralanacak.

"Enfeksiyonların yüzde 65 ile 80’inden sorumlu"

Bakterilerin genellikle bir sıvı içerisinde serbestçe hareket eden hücreler olduğunu ya da biyofilmler oluşturarak koloni haline dönüştüğünü kaydeden Duatepe, "Biyofilmler, klima sistemlerinin, su sistemlerinin, gıda işleme ekipmanlarının ve medikal malzemelerin yüzeylerinde oluşarak insan sağlığını etkileyebilecek pek çok probleme neden olabilirler. Örneğin, içme suyunun ya da gıda ürünlerinin patojenik bakteriyel biyofilmlerle bulaşması sonucu görülen salgın hastalıklar, eklem protezleri, yapay kalp kapakçıkları gibi medikal gereçlerin üzerinde biyofilmlerin oluşması sonucu görülen enfeksiyonlar gibi insan sağlığını olumsuz etkiliyor. İnsan vücudunda ortaya çıkan enfeksiyonların yüzde 65 ile 80’inden biyofilmlerin sorumlu olduğu tahmin ediliyor” dedi.

Ekonomik kayıplara son

Biyofilmlerin kalıcılıkları, yüksek antibiyotik dirençleri ve kronik doğaları nedeniyle sağlık sistemi üzerinde büyük bir yük oluşturduğuna dikkat çeken Duatepe, şunları söyledi:

"Pek çok sağlık probleminin yanında endüstriyel/evsel su sistemlerinde, ısı değiştiricilerde, gemi karinalarında tortu, tabakalaşmaların oluşumu ya da bakteri kaynaklı problemlerin de nedeni biyofilmlerin oluşumudur. Bu da büyük ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Biyofilm oluşumunu engellemenin en temel yolu ise öncü bakterilerin yüzeye ilk tutunmasının önlenmesidir. Ancak nano ölçekte gerçekleşen bu kritik aşama ile ilgili çok az bilgi bulunuyor. Biyofilmle mücadelede geliştirilmiş stratejilerin çoğu öncelikle olgun biyofilmin dağıtılmasını hedefliyor. Çalışmamın amacı öncü bakterilerin nano ölçekte yüzeye tutunma kapasitelerini, etki eden kuvvetleri ve fizyokimyasal yüzey özelliklerini atomik kuvvet mikroskobu ölçümleri ile ortaya çıkarmaktır. Biyofilmlerle mücadelede yeni ve daha etkili stratejilerin geliştirilmesine katkı sağlayacak sonuçlar elde edilmesini hedefliyorum.”
Kaynak: iha