İftira: Atatürk ateistti, yok deistti(dini bilgiye sadece akıl yolu ile ulaşılacağını ilke edinen, vahye dayalı dinleri reddeden tek Tanrı inancı) idi. Din karşıtıydı, ezanı Türkçe okuttu, Tekke ve zaviyeleri kapattı, bir sürü Müslüman’ın canına kıydı. Namaz kılan memurları işten attı.

Yanıt: Yazıma yakın zamandan örnek vererek başlamak istiyorum. Haziran 2011’de Şanlıurfa Suruç’ta ezan Kürtçe okunmuştu. O günlerde BDP Şanlıurfa İl Başkanı yaptığı açıklamada, "İbadetler zaten Kürtçe yapılıyor. Geçen hafta Kürtçe ezan da başladı. Sonraki süreçte o toplumun ağırlıklı dili neyse o dilde okunacak" demişti. Sorum ezanı Türkçeleştirdi diye Atatürk’ü dinsiz diyenlere. O zaman bu duruma ne tepki gösterdiniz? Ezan ve dualar Türkçe okunmaz diyen % 50 nerede acaba? Yoksa orası Türk toprağı değil diye mi tepki göstermediniz?

 
Atatürk'ün ezanı Türkçe okutması nasıl oluyor da din karşıtlığı oluyor? Ezan Arapça okunacak, başka dilde okunması günahtır diye bir ayet mi var, hadis mi var? Allah Arap Milliyetçisi midir ki illa ezanın Arapça okunmasını şart koşsun? Biraz mantığını, aklını kullanan, kafasını çalıştıran bunun anlar. İslam, Arap topraklarında ortaya çıktı, ama bu ezanın Arapça okunmasını gerektirmez. Ezan her dile çevrilip okunabilir. Ezan Arapça okunmalıdır diye ısrar edenlere bir soru: Kaçınız ezan ve dua okurken Türkçe anlamını sözlüğe bakmadan biliyorsunuz? Bilmediğiniz bir dil yerine devletinizin resmi dili olan Türkçe ile ezan okunmasının sakıncası ne? Türkçe okununca orijinalliği mi değişiyor? Atatürk ve arkadaşları ezanı Türkçeye çevirerek size çok büyük iyilik yapmışlar, ama sizin gibi Arap hayranları bunu anlamamakta her zaman ısrar etmişlerdir.
Atatürk dindar değilmiş. Kime göre, neye göre? Dindarlık ölçüsü tümüyle içki içmeme, ibadet etme üzerine mi kurulu? Dinsiz olmasını halktan tepki çekmemek için saklamış. Öncelikle herkesin dini kendinedir ve hiç kimseye kimseyi yargılamak düşmez. Atatürk söylevlerinde şunu açıkça belirtir: “İslam’la birlikte insanlık, dünya yaşamını düzenlemede yararı, zararı kendine ait olmak üzere serbest kılınmıştır.”

 
Atatürk döneminde namaz kılan memurlar görevinden atılmış. Ordu’nun başı ve Atatürk’ün dostu olan rahmetli Fevzi Çakmak, yardımcısı Orgeneral Asım Gündüz beş vakit namaz kılarlarmış. Yine TBMM Başkanı olan Abdülhalik Renda, Cuma namazlarını Hacı Bayram Camii’nde kılarmış. Şu sözleri Atatürk devrinde hem devlet memuru, hem de din görevlisi olan biri söylüyor: “Camide hutbe okuyup, kürsüde dua ederdik. Neden bize baskı yapılmadı? İşimizden atılmadık?” Kerameddin Kocaman resmi general elbisesi ile camide Kuran okurmuş. Neden emekliye sevk edilmemiş? 
Kuran okunmasına izin verilmemiş, Kuran toprağa gömülüp gizli gizli okunmuş. Bu, çuval çuval Anadolu’ya Kuran dağıtıldığını bilmeyen zavallıların söylemi. Bunlar Atatürk faktörü var oldukça Türkiye’yi bölemeyecek,  bir şeriat devleti kuramayacak olanların iddiası. Bunlar İslamiyet’i saptırarak toplumun bir kesimine laikliğin Allah’a karşı gelmek demek olduğunu göstermek isteyen zavallıların iftiraları. Amaçları Cumhuriyeti yıkmak olan bu hainler ve onlara göz yumanlar güya Atatürk’ü halkın gözünden düşürecekler. 10 Kasım 2013’te halk Anıtkabir’de bunlara en güzel cevabı verdi. Amaçları bu olanlar o günkü anıtkabir fotoğraflarına bir baksınlar.
Atatürk Müslümanlığı kaldırmak istemiş, Laiklik adı altında din düşmanlığı yapmış. Birçok Müslüman’ın canına kıymış. Atatürk İslam’ı kaldırmak isteseydi, kendisine karşı koyacak bir güç mü vardı? Saltanatı, halifeliği kaldıran başkası mı? Bu makamları kaldıran istese ibadeti de yasaklamaz mıydı? Ama Atamızın asla dini yasaklamak gibi bir niyeti yoktu. Dini yasaklamanın aksine halkın dinini daha iyi öğrenebilmesi ve uygulayabilmesi için Elmalılı Hamdi Yazır Hoca’ya Kuran’ın ilk ve en önemli tefsirini bizzat kendisi yaptırdı. O Müslümanların değil, yobazların karşısındadır. Müslüman dediğiniz hainler, Atatürk ve Kuvayı Milliyeciler ile birlik olup ortak düşman İngilizlere karşı savaşmak yerine, İngilizler ve onların maşası Yunanlılarla birlik olmadı mı? Yunan askeri eğitim kamplarında eğitim görüp, daha sonrada aldığı eğitimleri pratiğe döküp isyanlar çıkarmadı mı? Emperyalistlerin işini kolaylaştırıyor, aydın bir öğretmen olan Asteğmen Kubilay’ın başını kesmekten çekinmiyorlarsa bunların öldürülmelerine üzülenler varsa onlar da haindir. Kimse kusura bakmasın devlete hainlik etmenin cezası o dönem koşullarında yağlı ilmekti, hala da öyle olmalıdır. 
Tekke ve zaviyeleri kapatmış. Tekkeler Atatürk’ün emriyle değil, kanun hükümleri gereğince kapatılır. Son zamanlarda bu yerler amacından uzaklaşmış, bazı tekkeler, İslam dininin kesin olarak haram eylediği kötü şeylere(içki, uyuşturucu, zina gibi) sahne olmuşlardı. Tıpkı bugünkü tarikatların saf ve temiz genç kızlarımızı ağlarına düşürdükleri gibi. Kaldırılma nedeni budur.
Gelecek yazılarımda diğer iftiralara yanıt vermeye devam edeceğim. Saygılarımla, hoşça kalın.