İstanbul’da görev yapan Tireli Türkçe öğretmeni Seda Yükler, ilk kitabını çıkardı. Toplam 74 şiirin yer aldığı ‘Leyl-i Efruz’ isimli şiir kitabın ilk baskısı 1000 adet oldu. <br> <div><strong>“Sen mahmur mum ışığı ben ise leyl-i efruz</strong></div> <div><strong>Elbet bir gün sönecek loş bir hayatta kuluz</strong></div> <div><strong>Ağır aksak yürürken mazinin kadranında </strong></div> <div><strong>Boğulduk tek bir damla ihanetin kanında</strong></div> <div><strong>Yavaş yavaş sön artık basmadan yarama tuz</strong></div> <div><strong> Sen bir mahmur mum ışığı ben ise leyl-i efruz.”</strong></div> <br> <div>Dizeleri ile biten ‘Leyl-i Efruz’ adlı şiirden adını alan Leyl-i Efruz isimli şiir kitabı çıktı. Türkçe öğretmeni olarak İstanbul’da görev yapan, Tireli genç bayan Seda Yükler’in çıkardığı ilk kitap olan eserde toplam 74 şiir bulunmakta. Mayıs ayında, Regulus Yayınevi tarafından İstanbul’da basılan 144 sayfalık Leyl-i Efruz’un ilk baskısı 1000 adet oldu. </div> <div>Kitapta; “Aşk Yolunda”, “Lal Mektuplar”, “Lal-ü Feryat”, “Yetimhaneden Mektuplar” gibi birden fazla şiirden oluşan şiir serileri de yer almakta. Genç şair, hece ve serbest ölçülerde şiirler yazmakta.<br /> <br /> <strong><br type="_moz" /> </strong></div> <div><strong>BİR GÜN HAYATINI DEĞİŞTİRECEK ŞEYİ KEŞFETTİ; YAZMAK …</strong></div> <div>İlk kitabının adını bulurken, Tülay isimli ablasının kendisi için yazdığı ve kitabın başında da yer verdiği, “Efruz” isimli şiirden esinlendiğini belirten Seda Yükler, Duygusal bir yapıya sahip olan ve hayatında birçok acılar ve hüzünler yaşayan genç öğretmen ve anne Seda Yükler, yazmaya nasıl başladığını, yazmanın kendisi için ne anlama geldiğini, kitabın ‘önsöz’ kısmında üçüncü bir şahsın ağzındanmış gibi, şu cümlelerle anlatmakta:</div> <div>“İçinde kopan fırtınaları bir türlü dile dökemeyen, anlaşılmamaktan korkan bir kız çocuğu bir gün hayatını değiştirecek şeyi keşfetti. Yazmak … Yazdıkça rahatladı, rahatladıkça yazdı. Harfleri gizeminin duyulmakta değil görülmekte saklandığını öğrendi. Konuşmaktan çok yazmayı sevdi. Hep kendine yazdı, hep kendisi okudu. Yalnızca hayallerinde saklıydı gönül heybesindekileri başka insanlara dağıtabilmek …”<br /> <br /> </div> <div><strong>GÖLCÜK DEPREMİ, HAYATININ KIRILMA NOKTASI OLDU !</strong></div> <div>Ailesi Tire’de yaşayan bir çocuk annesi olan genç öğretmenin kısa özgeçmişi ise şöyle: 14 Haziran 1986 yılında Tire’de doğan ve doğduktan kısa süre sonra, babasını görevi sebebi ile Kocaeli’nin Gölcük ilçesine taşınmak zorunda kalan ve sonraki 13 yılını burada geçiren ve ülkemiz tarihinin en büyük doğal felaketlerinden biri olan Gölcük Depremi’ni ailesi ile birlikte yaşayan ve göçük altında kalarak, çocuk yaşta hayatta kalma mücadelesi ile tanışan Seda Yükler, bu yaşadıklarından sonra hayatını iki bölüme ayırır. Fay hattından (depremden) önce ve Fay hattından (depremden) sonra diye.<br /> <br /> </div> <div><strong>“YAZMAK, YANLIZLIĞIN TEK DÜŞMANIDIR” </strong></div> <div>Deprem sırasında ve sonrasında yaşadığı ve manevi hayatında büyük sarsıntılara yol açan olaylar sonrası acılarını diğer insanlarla paylaşmaktan kaçınan yazar, bu dönemden sonra kaleme daha çok yaklaşmış ve daha sıkı sarılmıştır. Öğrencilik hayatı boyunca edebiyata merak sarmış ve çeşitli öykü ve şiir yarışmalarına katılarak dereceler elde etmiştir. 2004 yılında Balıkesir Necatibey Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği bölümünü kazanmış. Başarılı bir öğrencilik döneminin ardından 2008 yılında mezun olmuş ve aynı yıl Balıkesir’de öğretmen olarak göreve başlamıştır. Çocukların yaşadıkları sorunlara karşı oldukça duyarlı olan yazarın ‘Yetimhaneden Mektuplar’ adlı şiirinde yer alan bir beyit, 2014 yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından ‘koruyucu aile sayfasında’ ve ‘sosyal medya sitelerinde’ paylaşılmıştır. Seda Yükler’in “hece” ve “serbest” ölçülerde şiir yazmakla birlikte; deneme, hikaye ve makale türlerinde de eserleri vardır. “Yazmak, yalnızlığın tek düşmanıdır” düşüncesi ile en yakın dostunun kalemi olduğunu belirten yazar evli ve bir çocuk annesidir.</div> <br>