Ercan ÇELİK

Partilerde aday adaylığı başvuruları süreci devam ediyor. Son dönemde oldukça ön plana çıkan sol partilerden Türkiye İşçi Partisi, Tire’den de bir aday adayı başvurusu aldı. 43 yaşındaki Belediye İşçisi Ali Haydar Öztürk, Türkiye İşçi Partisi’nden İzmir 2. Bölge Milletvekili Aday Adayı oldu.

Öztürk, HaberTire’ye yaptığı açıklamada şu ifadelerde bulundu; “Kahrat köyünden çıkmış öğretmen bir anne ile mühendis bir babanın oğluyum. Bu havzanın çocuğuyum, bu memleketin evladıyım. Çalışma hayatıma 17 yaşında fabrika işçisi olarak başladım, 43 yaşında belediye işçisi olarak çalışmaya devam ediyorum.

Eğitim düzeyim, hepsini de çalışarak okuduğum iki önlisans, iki lisans programı.  Kağıt fabrikası işçisiyken yaptığım işin tekniğini öğrenmek için Ege Üniversitesi Kağıt ve Kağıt İşleme Teknolojisi bölümünü bitirdim. Ege Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı, Anadolu Üniversitesi İlahiyat ve Anadolu Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümleri de belirli aralıklarla almış olduğum eğitim programları.

“TARIMSAL SORUNLARI YAKINDAN BİLİYORUM”

Anne ve babam köy kökenli oldukları için çifçilikten hiçbir zaman uzak kalmadım. Aynı soyadını taşıdığım tüm akrabalarımın geçim kaynağı, çiftçilik ve hayvancılık olduğu için çocukluğum tarlalarda geçti. Küçük Menderes havzasının tarımsal sorunlarını yakından bilmekteyim. Domates üreticisinin yazın ortasında mahsülünü nasıl sulayacağım derdine düştüğünü; süt üreticisinin yeme para yetiştiremediğini;  patates üreticisinin tohum, gübre, mazot sıkıntısını; incir üreticisinin güneşin altında nasıl çalıştığını iyi biliyorum. Bunca emeğe karşılık, Tarım Kredi Kooperatifi'ne, Ziraat Bankası'na ve diğer bankalara olan borçlarından bir türlü kurtulamadıklarını ve hepsinin kaderinin; tüccarın, mandıraların, işletmelerin iki dudağı arasında olduğunu da biliyorum.

“ÇÖZÜMLERİ BİLİYORUM”

Sorunu bildiğim gibi çözümünü de biliyorum: Çözüm; bu düzen böyle gitmez diyerek büyük yabancı kartellerin yönlendirdiği tarım politikasından bir an önce vazgeçilip, bağımsız ulusal bir tarım politikasının acilen uygulamaya konmasıdır. Milletin efendisi olan köylüye itibarının bir an önce iade edilmesi şarttır!

Ay sonunu nasıl getireceğini düşünen işçinin sorunlarını da, siftah yapamadan kepenk indiren esnafın sorunlarını da biliyorum. Çünkü ben de, bu ülkenin yüzde doksanını oluşturan, Nazım üstadın tabiriyle, "Büyük İnsanlığa" mensubum ve bu ülkede ekmek, büyük insanlıktan başka herkese yetiyor! Ama umudu var büyük insanlığın, umutsuz yaşanmıyor... İşte o umut bugün Türkiye İşçi Partisidir!

                                      

“SİYASET, PROFESYONEL MESLEK OLMAKTAN ÇIKARILMALIDIR”

Ayrıca bu ülkede siyaset artık, profesyonel bir meslek olmaktan, milletvekilliği de sadece parası olanların işi olmaktan çıkarılmalıdır. Bırakalım; fabrikatör fabrikasını yönetsin, çiftlik sahibi çiftliğini işletsin, müteahhit inşaat yapmaya devam etsin. Bırakın da, yoksulluk sınırının 30 bin 700 lira, açlık sınırının 9 bin 425 lira olduğu bu ülkeyi, 8500 lira asgari ücretle geçinmeye çalışan işçi, emeğinin karşılığını alamayan çiftçi, kirasını bile ödemekte zorlanan esnaf yönetsin. Çünkü bu ülkenin sorunlarını onlardan daha iyi kimse bilemez!

Ve ülkemizin, 21 yıllık AKP iktidarından bir an önce kurtulması, sonra da sağlıktan barınmaya, eğitimden hukuka yeniden yapılanması gerekmektedir. Çünkü düzen bozuldu ve bozuk düzende sağlam çark olmaz, Türkiye İşçi Partisi düzeni değiştirmeye adaydır! Sermayeye karşı emeğin iktidarını kurmaya adaydır!

Ben de partinin bir neferi, işçi sınıfının temsilcisi olarak; halkın meclisteki sesi olmaya, halkın meclisinde halkı temsil etmeye adayım!”

Editör: Haber Merkezi