Tire Müze binasının 2003 yılında verilen depreme dayanıksız raporuna istinaden geçtiğimiz günlerde ziyaretçiye kapatılması ve alınan yıkım kararı ile birlikte müze bünyesindeki tarihi eserlerin çevre il ve ilçelere devredilecek olmasına Tire Kültür Derneğinden tepki geldi. MÜZE ENVANTERİNİ BAŞKA İL VE İLÇELERE VERİRSEK BU VEBALİ TAŞIYAMAYIZ Tire Müzesinin envanterinde yer alan 30 bini aşkın tarihi eser ve yıllık 10 bini aşkın ziyaretçi sayısıyla Küçük Menderes Bölgesinin en önemli ve zengin müzesi konumunda olduğunu söyleyen Tire Kültür Derneği Başkanı Seyfullah Ayvalı “Rahmetli Faik Tokluoğlu’nun şehrimize büyük emek fedakarlıklarla kazandırmış olduğu müzemiz, ilçemizin binlerce yıllık tarihine ışık tutmakta, kent hafızamızı temsil etmektedir. Bu kurumun envanterini başka il ve ilçelere dağıtmak, hafızamızı yok etmek, kültür zengini şehrimizi şuursuz bırakmaktan başka bir şey değildir. Daha açık ifadelerle bu bir kültür cinayetidir. Siyasetçi ve yöneticilerimiz bu cinayete asla izin vermemelidirler. Aksi halde gelecek kuşakların nezdinde bu vebali asla taşıyamazlar” dedi. GİDEN ASLA GERİ GELMEZ Tire müze binasının depreme dayanıksız kararının 2003 yılında verildiğini, 2011 yılında da müze binası için güçlendirme ve ilave binalarla genişletme projesi hazırlanarak 2016 yılında projenin kabul edildiğini, 2017 yılında da ihalesinin tamamlanarak 2017-2019 yatırım programına alındığını hatırlatan Ayvalı, “2003 yılından bu yana şehrimizde bir çok okulumuz, resmi kurumumuz, camimiz restore edildi veya güçlendirildi. Böylesine önemli bir kurumumuzun binası için ödenek çıkartılarak neden yenilenmediğini anlamakta güçlük çekiyoruz. Bu durum kültürümüze karşı duyarsızlıktır. Tarihin kadim kenti, Aydınoğulları beyliğinin baş şehri Tiremize bunu reva görmek anlaşılır bir durum değildir. Projesi ve ihalesi tamamlandığı halde yıllardır ilgisizlik yüzünden yenilenemeyen müze binamız için, şimdi kalkıp da ödenek yetersizliğini bahane edip, envanterinde yer alan oldukça değerli tarihi eserleri darmadağın etmek akıl tutulmasıdır. Bu tür durumlarda şehrimizden giden hiçbir tarihi eser geri gelmemiştir. En son 2005 yılında yer darlığı nedeniyle Tire müzesi envanterinden alınarak çeşitli il ve ilçelerdeki müzelere gönderilen tam 1892 eser vardı. Ne oldu o eserlere? Geri geldi mi? Hayır. Bir zaman Yeşil İmaret camimizin ahşap işlemeli kapısı vardı restorasyon için gönderilmişti. Şimdi nerede o mükemmel eser? Yok! Şimdi hiç kimse kalkıp da bu durumun geçici bir tedbir olduğunu söylemesin.” şeklinde konuştu. TİRE ÇÖZÜMSÜZ DEĞİLDİR Tire Müze binasının depreme dayanıksız olması ve güçlendirilmeye ihtiyacı olmasının Tire için çözümsüz bir sorun olmadığını sözlerine ekleyen Seyfullah Ayvalı, “Alınan son karara göre müze binamız depreme dayanıksız olduğu için ziyaretçiye kapatılmış ve bina yıkıldığında ise bahçesindeki alanda açık hava müzesi düşünülmüş. Ama salonda sergilenmesi gereken eserlerin çeşitli müzelere devredilmesi kararlaştırılmış. Bu kesinlikle duyarsız, yanlış ve vurdumduymaz bir karardır. Devletimizde bu binayı yenileyecek ödenek yoksa ya da siyasetçilerimiz ihalesi tamamlanmış olan bu yenileme projesini takip ederek ödenek çıkartılmasını sağlayamıyorsa, hiç değilse bina yenilenene kadar envanterinin şehrimizde kalmasını sağlamalıdır. Tire bunu başaracak güçtedir. Mesela Yavukluoğlu Külliyesi bomboş duruyor. Bedesten binası bu eserlerin korunması için hayli uygun” dedi. ENVANTERİN BİR MİKTARINI KORUMA ALTINA ALMAK YETERLİ DEĞİLDİR. MÜZE ENVANTERİMİZİN TAMAMI MUTLAKA ŞEHRİMİZDE KALMALIDIR Hiç kimsenin kolaya kaçarak müzemizin yok olup gitmesine göz yummaması gerektiğini sözlerine ekleyen Ayvalı, “Mesela belediyemiz de bu konuda bir şeyler yapmalıdır. Tire Belediyesinin, 2019 yılı kasım ayında derneğimiz tarafından verilen Kuvayi Milliye Müzesi kurulması yönündeki başvurumuzu son mecliste gündeme alarak kabul etmesi bizler için oldukça sevindirici bir haber olmuştur ama bu doğrultuda yapılacak çalışmalar kapsamında Tire Müzesinin yok olup gitmesine seyirci kalınması kabul edilebilir bir durum değildir. Farklı kurumların şehrimizin tarihi ve kültürel değerleri adına bir iyi bir kötü olmak üzere farklı kararlar almış olması bizlere tavşana kaç tazıyı tut mantığını hatırlatmaktadır. Tire hem kuvayi milliye müzesini kurmalı hem de Tire Arkeolji müzesi envanterinin tamamının ilçemizde kalmasını sağlamalıdır. Tarih, kültür ve gelecek nesillere karşısında başka da bir seçenek asla düşünülmemelidir” şeklinde konuştu. TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ Tire Kültür Derneği olarak hem Tire Müzesi envanterinin şehrimizde kalması hem de Kuvayi Milliye Müzesinin kurulması konularının samimiyet, özveri ve ciddiyetle takipçisi olacaklarını söyleyen Seyfullah Ayvalı, “Dernek olarak bu konularda elimizden gelen her türlü çalışmayı yapacağız. Kamuoyunu bilgilendirerek ortak bir kent bilincinin oluşturulması konusunda kararlıyız. Buradan T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerine, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'müze, milletvekillerimize, şehrimizin siyasetçilerine, kurum, kuruluş ve idarecilerine bir kez daha sesleniyoruz. Tire tarihin kadim ve önemli bir şehridir. Yüzyıllarca Osmanlı Devletinin ekonomik ve sosyal ambarı olmuştur. Milli Mücadelemizin Kuvayi Milliye merkezidir. Şehrimizin hafızası olan Tire Müzesinin dağıtılmasına izin vermeyiniz. Tire kendi tarihini başka il ve ilçelerde arayıp bulacak, görecek kadar onursuz bir şehir değildir. Buna sebep olmayınız” dedi.