Tire Belediyesi Mayıs Ayı Meclis Toplantısı’nda alınan kararla bölgedeki en büyük yatırımlardan biri olan Tire Stadyumuna Belediye Başkanı Tayfur Çiçek’in adı verilmişti. Oy çokluğuyla alınan karardan sonra Belediye Başkanı Tayfur Çiçek, HaberTire Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ercan Çelik’e konuştu. Alınan kararın kendisini onore ettiğini ve bundan son derece mutluluk duyduğunu belirten Çiçek, konuyla ilgili birbirinden önemli açıklamalarda bulundu. Böyle bir şeyi kendisinin istemediğini hatta bu konudaki önerinin de başka partili bir meclis üyesinden geldiğini ifade eden Çiçek, açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü;

Yeni stadyuma isim verilmesi konusu eninde sonunda Belediye Meclisi’nde gündeme gelecekti. Bu gibi isim verme kararları öncelikle o ilçenin belediye meclisinden geçer daha sonra Büyükşehir Belediye Meclisi’ne gider. Orada da uygun görülürse isim onaylanır ve karar verilir. Stadın isminin Atatürk olması yönünde çok tavsiyeler aldık. Atatürk bizim milli şefimiz, liderimiz her şeyimizdir. Elbette onun adı stadımıza çok yakışırdı. Ancak İzmir Merkez’de Atatürk Stadyumu olduğu için Tire’deki stadyuma Atatürk isminin verilmesi ilgili yönetmelik gereği mümkün değil. Maalesef bir il sınırları içerisinde iki farklı Atatürk Stadyumu olamıyor. Mesela Tire’de Gökçen Efe Meydanı 2 tane olduğu için biri değiştirildi. Bunun gibi Tire’deki bazı cadde ve sokak isimleri mükerrer olduğu için değiştirildi.

Aziz Kocaoğlu’na her zaman teşekkür borçluyuz. Aziz Bey bize yapabileceği en büyük iyiliği yaptı. Tabii stadyum konusunda biz de ısrarcı olmuştuk. Şartları oluşturduk arsamızı verdik. Maliyetin yüzde 25’ini biz verdik.  Aziz Bey bize bir jest daha yaptı, stadyumun çevre yollarını da 5 Milyon TL gibi bir maliyetle yaptırdı. Tire UEFA standartlarında bir stadyumun sahibi oldu. Bu sadece Tire’nin kazanımı değil aynı zamanda Türkiye’nin de kazanımıdır. Avrupa Şampiyonası Türkiye’ye gelirse, Federasyon İzmir ayağının Tire’de oynanacağını belirtti. İzmir’deki statların tamamlanması 3 yılı geçer. Yani sahamız diğer İzmir takımları için de hazırdır. Bu İzmir futboluna yapılmış bir hizmettir. Bunu böyle düşünmek gerekir.

‘HEM MUTLU OLDUM HEM ÇEKİNMİŞTİM’

Stadyuma bir isim verilecekti. Geçen ay Kadın bir Meclis Üyesi arkadaşımız, stadyuma şahsımın adının verilmesi konusunda önerge sunacağını telaffuz etti.  Bu durum karşısında hem mutlu oldum hem de çekindim. Sanki bu isim önergesini ben talep ediyormuşum gibi bir anlam çıkmasından çekindim. Bunu CHP’li bir meclis üyesi söyleseydi ‘acaba Başkan mı söyletti’ denilebilirdi. Başka bir partiye mensup meclis üyemizin ağzından böyle bir önerge gelmesi bizi çok mutlu etti.

‘AZİZ KOCAOĞLU İSMİNİ ÖNERMİŞTİM’

Büyükşehir Belediye Başkanımıza birçok defa stadyumun adını ‘Aziz Kocaoğlu Stadyumu’ koyalım dedim. Kendisi prensip sahibi birisidir. Israrla bu teklifimi kabul edemeyeceğini söylemişti. Daha sonra Gözcü Gazetesi geçen ayki sayısında ‘Tire Stadyumuna Tayfur Çiçek’in adı yakışır’ gibisinden bir haber yapmış. Sağ olsunlar şahsıma çeşitli methiyeler düzmüşler.

Aziz Kocaoğlu önceki gün Bayındır’da Çiçek Festivali’ne katılmıştı. Gözcü Gazetesi’nin muhabirleri Aziz Bey ile görüşmüşler. Muhabirler Aziz Bey’e gayet net bir şekilde sormuşlar. Aziz Bey kendi isminin konulmasını istemediğini belirtmiş. Muhabirler benim ismimi önerince ‘gayet güzel olur’ demiş. Kendisine de bu nazik davranışı için teşekkür ediyorum.

‘MECLİS TOPLANTISINA ÖZELLİKLE KATILMADIM’

Tüm meclis üyesi arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Ben dünkü meclis toplantısına yönlendiren, isteyen ve ısrar eden konumunda olmamak için özellikle katılmadım. Bana stadyumun tapusu verilmiyor. Neticede sadece ismimi taşıyan bir levha asılacak. Bunu da bana layık görürlerse mutlu olurum. Ben 66 yaşındayım. 50 senedir spor adamı olarak hizmet ediyorum, oynadık, yöneticilik yaptık takım kurduk vesaire. 14 senedir de Belediye Başkanı olarak kentimizi imar ediyoruz. Tozun toprağın içindeyiz görüyorsunuz. Ama yine de bunların başkaları tarafından beğenilip takdir görmesi insanı mutlu ediyor.

‘BİR YERE İSMİMİZİN VERİLMESİ İÇİN ÖLMEK Mİ GEREKİYOR?’

Yani bir yere ismimin verilmesi için illa ölme mi lazım? Bunun örnekleri de var. Mesela Tayyip Erdoğan’ın stadı var. Fatih Terim’in var. Şenol Güneş’in var. Geçmiş tarihte Toplukonut’un üstündeki sahaya Eski Belediye Başkanı Sıtkı İçelli’nin adı verilmişti. O sahada sonradan bir şanssızlık yaşamıştık. O arsanın yarısı şahısların üzerinde olduğundan belediyeye el atma davası açtılar. Biz de son anda etrafındaki demirleri söküp sadece belediyeye ait olan kısmını çevirdik. Ama en yakın zamanda tekrar eski meclisin aldığı kararı pürüzsüz bir şekilde hayata geçireceğiz. Sıtkı Bey arzu ederse oraya da ‘Sıtkı İçelli Stadyumu’ deriz. Bence bu tarz şeyler insanı onore eden, insana çalışma şevki veren olaylardır.

‘BİZE KALP GÖZÜ AÇIK İNSANLAR LAZIM’

Doğuştan gözleri görmeyen insanlarımız var. Onlara diyecek bir şey yok. Ama gözü açık doğduğu halde kalp gözü, gönül gözü kapalı olan insanlar var. Sen istediğin kadar güzel şeyler yap, adam görmek istemiyor, beğenmiyor ve hiç görmediği halde eleştiriyor. Kardeşim şimdi sen egolarını yenemiyorsun. Kafana takmışsın bir şeyi sırf eleştiri olsun diye yazıyorsun çiziyorsun. O arkadaşlar bir gün bu yazdıklarından utanacaktır. Bu işlerin siyasetle ilgisi yok. Siyasi görüşü ne olursa olsun kalp gözü açık olan insanlar lazım bize. Burası Tire’nin bir vitrinidir. Biz çıtayı aldık en tepeye çıkardık. Tire’deki stadı artık bütün Türkiye biliyor.

‘VEFA, SADECE İSTANBUL’DA BİR SEMT ADI DEĞİLDİR’

Tire’ye hizmet veren insanların isimlerinin meydanlara, caddelere parklara verilmesinin sakıncası olduğuna inanmıyorum. Bu bir vefadır. Vefa da sadece İstanbul’da bir semt adı değildir. Yani bazı insanlar içlerindeki sıkıntıyı dışa vuruyorlar. Onlar da Tire’ye hizmet etsinler, onların isimlerini de meclisin kararıyla bir yerlere veririz. Fazla amallanmalarına gerek yok.

Editör: Haber Merkezi