Ercan ÇELİK

Olay, Facebook’ta “Tire’de Son Dakika” adlı grupta bir annenin yaptığı paylaşımla Tire gündemine taşındı. Hastalığı yaşayan ve atlatan pek çok kişi yorum yazarken, içerik çok kişi tarafından paylaşıldı.

HaberTire Gazetesi olarak “El Ayak Ağız Hastalığı”nı Sağlık Bakanlığı kaynaklarından araştırdık. Hastalığın özellikle 5 yaş altı çocuklarda görülen bulaşıcı bir viral hastalık olduğunu belirterek, bulaşmanın önlenmesi için hijyene dikkat edilmesi ve özellikle ellerin sık sık yıkanması gerektiğini vurguluyor.

“VİRAL BİR HASTALIKTIR”

El, ayak ve ağız hastalığı özellikle 5 yaş altı çocuklarda görülen oldukça bulaşıcı bir viral hastalıktır. Nadiren daha büyük çocuklarda ve yetişkinlerde de hastalık görülebilmektedir. Ateş, boğaz ağrısı, iştahsızlık, halsizlik bulguları ile birlikte ağız içerisinde ve ağız çevresinde, avuç içi ve ayak tabanında görülen döküntüler ile karakterize bir klinik tablodur. Döküntüler kırmızı, yuvarlak lezyonlar şeklinde olabildiği gibi bazen içi sıvı dolu veziküller şeklinde de görülebilmektedir. El, ayak ve ağız hastalığı çoğunlukla kendi kendini sınırlayan, ağır hastalık tablosuna neden olmayan bir viral hastalıktır. Hastalar 7 ile 10 gün içerisinde gelişen tüm bulguların kaybolması ile tamamen iyileşir. Oldukça nadir bir komplikasyon olarak viral veya aseptik menenjit kliniğine neden olabilmektedir.

İLKBAHAR VE SONBAHAR AYLARINA DİKKAT

El, ayak ve ağız hastalığı etkenleri enterovirüs genusu içerisinde yer alan coxsackievirus, echovirus ve enteroviruslerdir. Coxsackievirus A16 ve Enterovirus 71 el, ayak ve ağız hastalığı en sık görülen subtipleridir. El, ayak ve ağız hastalığı her yıl özellikle ilkbahar ile sonbahar başı arasında görülmektedir.  Hastalığın tanısı tüm dünyada yaygın olarak hastanın yaşı, klinik bulguları, döküntülerin özellikleri ve döküntülerin bölgesel dağılımı ile klinik olarak konulmaktadır. Bununla birlikte beklenenden daha fazla vaka görülmesi veya hastalığın oldukça nadir görülen aseptik menenjit gibi komplikasyonlarından şüphe edilmesi durumunda, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de nazofarengeal örnekler, döküntü içerisindeki sıvı ve gayta örneklerinden hastalığın laboratuvar tanısı yapılabilmektedir.

“SARILMA, TOKALAŞMADAN KAÇININ”

Virüs enfekte kişilerin nazofarengeal sekresyonları, veziküler döküntü içerisindeki sıvıda ve gaytada bulunur. Solunum yolu, fekal-oral ve temas ile enfekte kişilerden duyarlı kişilere yayılım gösteren oldukça bulaşıcı bir hastalıktır. Genellikle hastalığın ilk haftasında bulaş oranı en yüksektir. Mümkün ise hasta olan kişinin semptomatik dönemde yayılımı önlemek için evinde kalması, duyarlı kişiler ile temas etmemesi önerilmektedir. Duyarlı kişilerin bulaşı önlemek için su ve sabunla sık sık el yıkamaları, sık temas edilen yüzeyleri uygun şekilde dezenfekte etmeleri, temas ile kontamine olan objeleri, oyuncakları uygun şekilde dezenfekte etmeleri, ortak çatal, kaşık kullanımından ve yakın temastan (sarılma, tokalaşma) kaçınmaları gerekmektedir.

TEDAVİ YA DA AŞISI YOK

El, ayak ve ağız hastalığından korunmada etkinliği ve güvenilirliği kanıtlanmış bir aşı yoktur ve tedavisi için özel bir ilaçta bulunmamaktadır. Çoğunlukla hastalığın hafif semptomlar ile seyretmesi ve kendi kendine düzelmesi gözlenmektedir. Bununla birlikte gereken hastalarda, mevcut semptomları hafifletmek için ağrı kesici ve ateş düşürücülerin kullanımı, boğaz ağrısını azaltmak için gargara ve spreylerin kullanımı önerilmektedir. Yeterli sıvı ve beslenme desteği alamayan çocuklarda gerekli sıvı ve beslenme desteği yapılmalıdır.

Editör: Haber Merkezi