26 Mart 2013 Tarihinde Burdur Öğretmen Evinde yapılan Eğitim Bir-Sen İl Divan Kurulu Toplantısında konuşma yapan Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla OLÇUM Ulusal medyaya da yansıyan konuşmasında “Kemalist ideoloji ile oluşturulmuş eğitimin temeli müfredatının değiştirilmesini ve bunu yaparken de Kemalist ideolojiden uzaklaşılması gerektiğini” ifade etmişti. Bağımsız Eğitim-Sen Tire İlçe Başkanlığında konu hakkında yapılan değerlendirme neticesinde Atilla OLÇUM hakkında suç duyurusunda bulunulması kararlaştırılarak, Atatürk’ün manevi hatırasına hakaret suçu ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’a muhalefetten dolayı 04 Mayıs 2016 Tarihinde Tire Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu. 

Suç duyurusunu bizzat Bağımsız Eğitim-Sen İlçe Başkanı Resül KARA Cumhuriyet Başsavcılığına teslim etti.  Resül KARA Konu hakkında Gazetemize yaptığı açıklamada; “Şüpheli Atilla Olçum, Eğitim Bir-Sen’de Genel Başkan Yardımcısı olarak görevlidir. 26.03.2016 tarihinde Burdur Öğretmenevi’nde yapılan Burdur il divan toplantısında Kemalist ideoloji ile oluşturulmuş eğitimin temeli müfredatımızın değiştirilmesini ve bunu yaparken de Kemalist ideolojiden uzaklaşılması gerektiğini ifade ederek Atatürk’ün manevi hatırasına hakaret suçunu işlemiştir. Toplantıda  ‘’Yaklaşık 100 yıl boyunca bu ülkenin özellikle de eğitim alanında sirayet etmiş Kemalist ruhu, Kemalist ideolojiyi müfredatımızdan ciddi bir şekilde arındırıp medeniyet değerlerini içselleştirmiş bir müfredatı bu ülkenin en büyük sivil toplum teşkilatı olarak ortaya koymamız gerekiyor. Bakanlık ve siyaset üzerinde ciddi bir baskı unsuru olarak da bunu takip edip üzerimize düşeni yapmamız gerekiyor ve inşallah içimize yolculuk konusunda da ulaşabileceğimiz bütün alanlara ulaşıp bu mücadeleyi sürdüreceğiz.’’  İfadelerini kullanarak alenen suç işlemiş, bu ifadeler de basın-yayın organlarında yazılı ve görsel olarak yer almıştır ki ben de televizyon vasıtası ile olaya vakıf oldum.
    Şüpheli Atilla Olçum, ifadelerinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü ve yıllardır korumaya çalıştığımız hatıralarını, devletimizin temelini oluşturan ilkelerini hedef almış ve açıkça Atatürk ve silah arkadaşlarının bize kazandırdığı, benliğimize işleyen ilke ve inkılâpların Milli Eğitim müfredatından çıkarılmasını amaçlamıştır.  ‘’.Medeniyet değerlerini içselleştirmiş bir müfredat.’’  ile şu anki müfredatın ‘medeniyet dışı’ olduğunu açıkça dile getirerek hakaretlerini sürdürmüştür.
      1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun;
‘’Türk Milli Eğitiminin Amaçları’’ başlıklı 1.bölümünün; ‘’Genel Amaçlar ‘’ başlıklı; 2.Maddesi ‘’Türk Milli Eğitiminin genel amacı, Türk Milletinin bütün fertlerini, Atatürk İnkılâp ve İlkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı: Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren: ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek; 
       Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri” başlıklı 2. Bölümünün; “Atatürk İnkılâp ve İlkeleri ve Atatürk Milliyetçiliği” başlıklı: 10. Maddesi 1.Fıkrası Eğitim sistemimizin her derece ve türü ile ilgili ders programlarının hazırlanıp uygulanmasında ve her türlü eğitim faaliyetlerinde Atatürk inkılâp ve ilkeleri ve Anayasada ifadesini bulmuş olan Atatürk milliyetçiliği temel olarak alınır. Milli ahlak ve milli kültürün bozulup yozlaşmadan kendimize has şekli ile evrensel kültür içinde korunup geliştirilmesine ve öğretilmesine önem verilir. 2.Fıkrası, Milli birlik ve bütünlüğün temel unsurlarından biri olarak Türk dilinin, eğitimin her kademesinde, özellikleri bozulmadan ve aşırılığa kaçılmadan öğretilmesine önem verilir; çağdaş eğitim ve bilim dili halinde zenginleşmesine çalışılır ve bu maksatla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile işbirliği yapılarak Mili Eğitim Bakanlığınca gereken tedbirler alınır.” Şeklinde düzenlenmiştir.
        Bu madde bile eğitim sistemimizin nasıl güçlü temelleri olduğunu ve yıllardır bu şekilde devam eden sistemin öğrencilerinin ülkemizin yöneten ve yönetilen saflarında yer aldığını göstermektedir. Birliğimiz ve beraberliğimizle övündüğümüz şu günlerde bunu sağlayan en önemli şeyin Atatürk ilke ve inkılâpları olduğunu kabul etmek gerekir. 
        Ayrıca Atilla Olçum “‘.İçselleştirmiş bir müfredatı bu ülkenin en büyük sivil toplum teşkilatı olarak ortaya koymamız gerekiyor.’ ifadesiyle halkı ilke ve inkılâpların karşısında saf tutmaya davet etmiştir. Bu durum; 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun  ‘Demokrasi Eğitimi’ başlıklı 11.Maddesinde  ‘’Güçlü ve istikrarlı, hür ve demokratik bir toplum düzeninin gerçekleşmesi ve devamı için yurttaşların sahip olmaları gereken demokrasi bilincinin, yurt yönetimine ait bilgi, anlayış ve davranışlarla sorumluluk duygusunun ve manevi değerlere saygının, her türlü eğitimin çalışmalarında öğrencilere kazandırılıp geliştirilmesine çalışılır; ancak, eğitim kurumlarında Anayasada ifadesini bulan Atatürk Milliyetçiliğine aykırı siyasi ve ideolojik telkinler yapılmasına ve bu nitelikteki günlük siyasi olay ve tartışmalara karışılmasına hiçbir şekilde meydan verilmez.’’ ifadesi ile çelişmektedir.
        Tüm bunlar ve bizi yönettiğini iddia eden seçilmişler tarafından, sürekli olarak Cumhuriyetimizin Kurucusu, Milletimizin varlık sebebi ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK’e ve ilkelerine karşı sürekli olarak yapılan eleştiri ve saldırılar karşısında Atatürk çocukları olarak sessiz kalmayacağımızın bilinmesi açısından Yukarıda bahsettiğim Konulardan dolayı Eğitim Bir-Sen Genel başkan Yardımcısı Atilla Olçum hakkında Burdur Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere Tire Cumhuriyet Başsavcılığına bu gün suç duyurusunda bulunduk. Şunun bilinmesini isterim; “Bağımsızlık benim Karakterimdir.” Diyen Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’e bu ülkede daima sahip çıkacak bağımsızlık aşıkları her zaman vardır ve var olmaya devam edecektir.
        Kamuoyuna saygıyla duyurulur. “ Dedi. 
 

Editör: Haber Merkezi