Mevsimin yaza döndüğü, termometrelerin adeta çıldırdığı bu günlerde sıcaklarla baş etmenin yollarını arayanlar soluğu Tire’de alıyor. Doğal ve tarihi güzelliklerinin yanı sıra renkli kültürel yapısı ile dikkat çeken Tire’de, park, mesire ve dinlence alanları huzur ve sessizliği arayan bunalmış insanlarla dolup taşıyor. Yeşil tonların içinde serinlik arayanlar hafta sonları rotasını büyük bir keyifle Tire’ye çeviriyor. Toptepe, Derekahve, Kaplan ve Cambazlı köyü, Arap pınarı, Gölet, Akçaşehir gibi mesire alanları ile kent içindeki park ve bahçeler günün her saatinde her yaştan misafirlerini ağırlıyor. Ünlü gezgin Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde "Şehr-i Muazzam" olarak tanımladığı Tire’nin tarihçesi 5 bin yıl öncesine kadar uzanıyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun en önemli ve büyük şehirlerden biri olan kent, günümüzde modern ve çağdaş görüntüsünün yanı sıra özenle korunan tarihi dokusuyla da kendine hayran bırakıyor. YEDİ TEPELİ KENT Tire, yedi tepeli kent İstanbul gibi tepeleriyle meşhurdur. Toptepe, Duatepe, Maltepe, Kohoz, Hacı Kalfa, Buğday Dede ve Kara Tepe Tire’yi yeşilin bin bir tonuyla adeta kuşatmıştır. Doğal güzellikleriyle, mesire yerleriyle ünlü yaylaları Cambazlı, Arappınarı, Balım Sultan, Balpınarı, Eğridere’dir. Kent, “Yeşil Tire” adını kazanacak kadar yeşil ve zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Tarihi yapısı ve kıskandıran doğal güzellikleri ile İzmir’in en gözde ilçelerinden biridir. İzmir'e uzaklığı 80 km olan Tire'nin, kuzeyinde Küçük Menderes Ovası ve Bayındır, güneyinde Aydın Dağları ve Aydın, doğusunda Ödemiş, batısında ise Selçuk yer almaktadır. Selçuk ile dolaylı olarak İzmir-Aydın-Denizli karayoluna bağlanan Tire, Kuşadası Limanına da yakındır. İLK PARA TİRE’DE BASILDI Tire’de, sırasıyla Hitit, Frigya, Lidya, Pers, Roma ve Bizans devletlerine ev sahipliği yapmıştır. Dünya üzerinde bilinen ilk para bu topraklarda basılmıştır. 13.yy’da ise Aydınoğulları Beyliğiyle birlikte kentte Türk egemenliği başlamıştır. Romalılar döneminde önemli bir yerleşim merkezi olan Tire, Efes’teki Artemis Tapınağının Tire’nin batı köylerini de içine alarak Boz Dağlara kadar uzanması Tire’ye de bir kutsallık katmıştır. Tire’nin birçok köyünde bu döneme ait eserleri görmek mümkündür. Türk egemenliğinin başladığı Aydınoğulları Beyliğinin başkentliğini yapmış olan Tire, Osmanlılar devrinde de göz ardı edilmeyip buraya hep önemli ve güçlü yöneticiler atanmıştır. NERELERİ GEZELİM? Derkahve, Arappınarı: Ailenizle birlikte keyifli bir gün geçirmek istediğinizde açık hava, su kenarında bir yandan piknik yapıp diğer yandan kahvenizi yudumlayabileceğiniz güzel bir mekandır. Belediye tarafından restorasyonu yapılan ve işletmeye açılan mekanda tarihi bir mescit ve hemen altında yer alan ayazma ile kültürel bir mozaik oluşturmuştur. Tarihi ve doğal güzelliğiyle mutlaka gezilmesi gereken bir yerdir. Arappınarı ise huzuru yakalayacağınız eşsiz bir cennet. Kaplan: Tireye yaklaşık 4-5 km mesafede yer alan köy temiz havası ve muhteşem manzarasıyla keyifli bir gün geçirebileceğiniz nadir yerlerden birisidir. Kestane ve defne ağaçlarıyla kaplı olan köy Tirenin içme suyu ihtiyacının bir kısmını karşılamaktadır. Tirenin geleneksel yemeklerinin tadına bakabileceğiniz pek çok restoranıyla yerli ve yabancı ziyaretçilerin gözdesi olmuştur. Akçaşehir Değirmen ve Şelale: Doğayla iç içe olabileceğiniz, keyifle geleneksel Tire yemeklerinin tadına bakabileceğiniz mekanları bulunan güzel bir mesire alanıdır. Gölet ve Toptepe: Toptepe’de yeşillikler içinde yemeğinizi yerken, Ödemiş ve Bayındır ovalarını kuş bakışı görebileceğiniz güzel bir mekan. Fırında köfte, tandır ve balık favori yemekler arasında. Cambazlı: Tireye yaklaşık 5km uzaklıkta bulunuyor. Ceviz ve kestane ağaçlarının arasında doğal bir cennet. Şifalı Karadutu ile meşhur. Zengin yemek kültürüyle Tire’nin vazgeçilmez yerlerindendir. Atatürk, Şehitler ve Fatih Parkları: Kent içinde yeşili her an yakalayabileceğiniz, beton hoyratlığından kurtarılmış bölgeler. Cami ve türbeler: Ulu, Yeni, Paşa, Gucur, Kara Kadı Mecmeddin, Yoğurtluoğlu camileri tarihi değerleriyle ön plana çıkıyor. İbn-i Melek, Buğday Dede, Ali Baba, Soğan Dede ve Balım Sultan Türbeleri en çok ziyaret edilen dini yapılar. Tarihi Necip Paşa Kütüphanesi ise eşsiz mimari güzelliğinin yanı sıra içinde paha biçilemeyen el yazması kitapları barındırıyor. Salı pazarı: Türkiye’nin en, dünyanın ise ikinci büyük açık hava pazarı. Gezip de bitiremeyeceğiniz eşsiz bir kültür mozağini içinde barındırıyor. İzmir ve diğer illerden her hafta binlerce ziyaretçisini ağırlıyor. El sanatları çarşısı: Otantik dükkanlarda, semerci, kalaycı, yularcı, keçeci, nalıncı, urgancı ustaları yan yana. Bekli de bir elin parmakları kadar az kalmışlar. Tire’de mutlaka gezilip görülmesi gereken bir çarşı. NE YENİR? Zeytinyağlı yemeklerin ağırlıklı olarak yapıldığı Tirede yemek kültürü son derece zengindir. Bu Sofralarında çeşit çeşit yeşillik ve sebze görmek mümkündür. Bunun yanı sıra et yemekleri de meşhurdur. Özellikle sabahın erken saatlerinde yenilen Tire Kuyu Tandırı (Tak Tak Kebabı) Tireye gelen misafirlerin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Tireye uğrayanların tadına bakmadan gitmedikleri Tereyağlı Tire Köfte Tire yemekleri içinde en çok bilinenidir. Keşkek, Kabak Çiçeği Dolması, Patlıcan Okması, Ekmek Dolması tadılması gereken lezzetler. Tuzsuz lor peyniri ve karadut reçelinden yapılan tatlı ise yemeklerin ardından final niteliğinde. NASIL GİDİLİR? İzmir’e 80 km uzaklıkta bulunan Tire’ye ortalama 1 saatlik bir yolculuğun sonunda ulaşabilirsiniz. Şüphesiz, özel otomobiliniz ile gelmeniz kenti daha rahat ve sorunsuz gezme fırsatını doğuracak. İzmir’den sık aralıklarla otobüs ve tren seferleri mevcut. Kaliteli ve bütçeye uygun yıldızlı konaklama tesisleri mevcut.