Dün Tire'de eski Belediye binası önünde kendisini dinleyen halka hitaben konuşan Millet İttifakı Tire Belediye Başkan Adayı Atakan Duran, "Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde Gabar dağında ülkemizin güzel yarınları için vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü için şahadet şerbeti içen Foça'da ikamet eden değerli Uğur Çakmak kardeşimize Allah'tan rahmet ve kederli milletimize başsağlığı dilerim. Ülkemizin bu zor günlerinde Millet İttifakını oluşturan CHP ve İyi Parti genel başkanlarına sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum. Ülkenin bu zor günlerinde tarihi bir sorumluluğu üstlenmişler ve ülkemizin ihtiyaç duyduğu Millet İttifakını ortaya koymuşlardır. Bugün Millet İttifakı ve Belediye Meclis Üyesi adayları olarak Mustafa Kemal'in ve biz gençlere emanet ettiği Cumhuriyetin yılmaz koruyucuları ruhuyla huzurunuzdayız. GELECEK SEÇİMLER İÇİN DEĞİL, GELECEK NESİLLER İÇİN Biz Millet İttifakı olarak Tire'de çalışmalarımıza 'Gelecek seçimler için değil, Gelecek nesiller için' sloganıyla kalkınmanın yerelden gerçekleşeceği inancıyla başladık. Asla yorulmadan aşkla devam ediyoruz. Sayın Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız ve hali hazırda Seferihisar Belediye Başkanı olan Tunç Soyer'in Seferihisar'da başlattığı güzellikleri saygıyla ve imrenerek izledik. Orada yapmış olduğu projeleri Yeşil Tiremizde de el ele vererek gerçekleştirmek istiyoruz. İLÇEMİZİN İHTİYAÇLARINI BÜYÜKŞEHİR BELEDİYEMİZİN DESTEĞİYLE ÇÖZECEĞİZ İlçemizin acil ihtiyaç duyduğu mezbaha, otopark, alt yapının yenilenmesi, hal binası, yöresel ürünler ve buna benzer üretim yollarının tamamlanması gibi konularda, şahsımın ve İzmir Büyükşehir Belediyemizin desteğini her zaman yanımızda göreceğimizden hiçbir şüphemiz yoktur. ŞEHRÜL-EMİNLİĞİNİZE TALİBİZ Arkadaşlar Cemre düşmüştür, güneş yüzünü göstermiştir, martın sonu bahardır. Sevgili hemşerilerim, ben Tire'nin evladıyım, doğruluk ve dürüstlük benim karakterimdir. Yapacağımız icraatlarda haktan, hukuktan ayrılmayacağımızı herkes bilir. İşte bu nedenle Şehrül-eminliğinize, Belediye Başkanlığınıza talibiz. Bu yolda tek referansımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk 'tür. Ey Büyük Atatürk açtığın yolda, gösterdiğin hedefe hiç durmadan yürüyeceğimize and içeriz. Varlığımız Türk varlığına armağan olsun. Ne Mutlu Türküm Diyene!" dedi. Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer Tirelilere seslendi 31 Mart Yerel Seçimleri'ne sayılı günler kala Tirelilerle buluşmaya gelen Millet İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Tunç Soyer, "Yeşil Tirenin güzel insanları burada Cemreleri sayıyoruz, baharı bekliyoruz ya aslında buraya bahar gelmiş. Sadece bu güneşle ilgili değil bu, burada üç tane bayrak var. İyi parti bayrağı, CHP bayrağı ve Türk Bayrağı. Bahar budur kardeşler. BAHAR DEMOKRASİDİR. DEMOKRASİ BİR ARADA YAŞAMAKTIR Teyzemin elinde de iki bayrak var. CHP ve iyi parti bayraklarını beraber sallıyor. Teyzem sana kurban olsun bu can. Helal olsun sana. Bahar budur sevgili kardeşlerim. Bahar demokrasidir. Demokrasi bir arada yaşamaktır, birlikte yaşamaktır. Birlikte refahı büyütmektir. Adil paylaşmaktır. Bugün Türkiye'de rejim değişti. Her gün otoritenin merkezileştiği bir rejim yaşıyoruz. Her gün hayatımız bir kişinin iki dudağının arasına girmeye başladı. Bu hikayeye layık değiliz biz. Çünkü demokrasi bu memlekette, dünyada insanlığını yarattığı en güzel yaşam biçimidir. Bizim elimizden bunu kimse alamaz. İzmir bir şeyin kalesiyse en çok demokrasinin kalesidir. NEDEN DEMOKRASİ MÜHİM? Neden demokrasi mühim? Eğer bir memlekette demokrasi yoksa o memlekette üretilen refah sadece bir zümrenin, bir grup seçkinin ekmeğini büyütür. Ama eğer demokrasi varsa orda en çok alın teri dökenlerin, emek verenlerin olur refah. Onun için demokrasi kıymetlidir. Onun için demokrasiye sımsıkı sahip çıkacağız. Onun için ayrışmayacağız. Ne kadar ısrar ederlerse etsinler, bize zillet desinler, bize rezil desinler, bize terörist desinler, biz ayrışmayacağız. Bu memleketin evlatları olarak bu memleketin refahını büyüteceğiz ve adil paylaşacağız. Demokrasi emek , ekmek, adalet, özgürlük, şeffaflık demek, yönetimde yer almak demek. Benim belediye başkanı olmak için 2 hedefim var. 1.si Refahı adil paylaştırmak, 2.si refahı büyütmek. BU BİR TAKDİRİ İDARİDİR Benim yaşımda olanlar bilirler, bize ilk okulda şu öğretildi: Türkiye tahıl ambarıdır. Türkiye ekonomisi kendi kendine yeten dünyadaki 7 ülkeden bir tanesidir. Hatırlayın bize bunlar öğretildi. Peki Allah aşkına soruyorum ya ne oldu? Büyük afetler, büyük kıtlıklar, büyük kuraklıklar yaşadık da biz samanı ithal eder hale geldik. Gübreyi, yeşil mercimeği, hayvanı, eti ithal eder hale geldik. Ne oldu? Bu bir takdiri idaridir. Bizi idare edenler bizi buna layık gördüler ve onun için bugün bu noktadayız. İşte ben siyaseti bunun için yapıyorum. Bunu hak etmediğimiz düşünüyorum ve başka türlüsünün mümkün olmadığını biliyorum. Bunu değiştirmek için siyaset yapıyorum. Tarım meselesi ile ilgili refahı nasıl büyüteceğiz. Seferihisar'da bizim uyguladığımız tarım politikasının 4 başlığı vardı. Bunlar şunlardır: 1)Üretici ürettiğini satabilmeli : Bunun için açtığımız üretici pazarlarında sadece ürettiğini satabilirsin dışarıdan mal alıp gelip satmak yok dedik. Bizde bunun karşılığında senden işgaliye bedeli almayacağız, harç almayacağız. Doğrudan doğruya sattığını koy cebini. Bu ne demek biliyor musunuz. Bugün yapıyorlar ya tanzim satış alıyorlar satıyorlar. Biz alıp satmayacağız. Biz ürettiğimizi satacağız. Aradaki büyük fark bu. Biz ürettiğimizi satıcaz, hem üreticimizin karnını doyurucaz hem tüketiciyi sağlıklı iyi ürünlerle buluşturacağız. 2)Kooperatifleşeceğiz: Bu memlekette üretici tek başına kalınca tüccarın oyuncağı oluyor. Asla ürettiğinin karşılığını alamıyor. Onu bir güç haline getirmek için kooperatif çatısı altında buluşturmak lazım. Küçük üreticiyi korumazsan, hem onu hem kentliyi yoksullaştırırsın. Şimdi biz tekrar kooperatifçiliği tekrar ihya edeceğiz. Her ilçenin bir kooperatifi olacak. İlçeleri belli ürünlerde uzmanlaştıracağız. Eğer Tire süt ise Seferihisar mandalina üretecek. Bergama başka bir şey üretecek, Kınık başka bir şey üretecek. Onların hepsini bir kooperatif çatısı altında buluşturacağız. Böylece daha hızlı yol alacağız ve daha fazla üreticimize ulaşacağız. 3) Ürünü İşleyeceğiz : Tarım ürünü artık dünyanın hiç bir yerinde para etmiyor. Mutlaka sanayi ürününe dönüştürmek lazım, işlemek lazım. Örneğin mandalinanın her şeyini yapıyoruz, pestilinden lokumuna, liköründen esansına, şarabından kurutmasına kadar her şeyini yapıyoruz. Mandalinayı dilimleyip kurutuyoruz ve satıyoruz. İhraç ediyoruz. Kurutunca 6 misli fiyatı arttı. Demek ki ürünü işlemek lazım. Onun markasını, coğrafi işaretini, patentini almak lazım. 4)İhracat yapacağız: Biz dünyanın en güzel en sağlıklı ürünlerini niye dünya ya satmayalım, niye ihracatını yapmayalım. Siz üreteceksiniz bende belediye başkanı olarak açacağım kapıları rehberlik edeceğim, yol göstereceğim. Her yere satacağız her yere. Bu memleketin ürettiği ile 2 tane Türkiye beslenir Bu memleketin ürettiği ile 2 tane Türkiye beslenir. Biz saman ithal ediyoruz yazıklar olsun bize. Buna razı gelmeyeceğiz. Biz derya içinde olup da deryayı bilmeyen balık gibi yaşamayacağız. Bu toprakların bereketini kıymetini bileceğiz. Alın terimizi dökeceğiz. Ve sonunda şöyle bir şey duymak istiyorum. Bir çocuk babasına desin ki 'Baba bende senin gibi çiftçi olmak istiyorum.' Bunu dedirteceğiz. Çünkü emek veren çiftçimizin çocuğu bu emekle gurur duyacak, çocuğu onunla iftihar edecek. Benim babam iyi ki çiftçi diyecek. İyi ki üretici diyecek. Bunu dedirteceğiz. Ben size vaat satmıyorum, hayal satmıyorum. Üreticimizin üretmesi için, ürettiğinden daha çok kazanması için siyaset yapıyorum ve buna da devam edeceğim." dedi.