Tire Belediye Başkanı Tayfur Çiçek görevlerini başarıyla ve gazetecilik ilkeleriyle yapan gazetecilerin günlerini kutlayarak konuşma yaptı. Çiçek, “Seçim çalışmaları için hangi mahalleye gittiysek orada kimler var daha önce hangi partiye oy vermişler biliyoruz ve asla ve asla genel politika yapmamaya çalışıyoruz. Yerelde sorunlar belli, mahallelerin sorunları belli, projelerimiz belli. Neleri yaptığımızı neleri yapacağımızı bunları anlatıyoruz insanlara. Milletvekilleri insanları yerel sorunlardan uzaklaştırıp, rozetlerini hatırlatıyorlar Milletvekilleri öyle değil onlar geldiği zaman ekonomiden bir giriyorlar. İnsanları yerel sorunlardan uzaklaştırıp rozetlerini hatırlatıyorlar. İnsanlar rozetlerini hatırlıyor. Yani bir partili kalkıp diğer partideki adayın projeleri beğenip ona oy vermesi zorlaşıyor. Milletvekili gelince adam partisini hatırlıyor. Benim partim falanca ne yapıyorum ben diyor. Adama oy verirse ihanet ediyormuş gibi geliyor. Hâlbuki bu yanlış bir durum. Yerelde halk kendisini 5 yıl kim yönetecekse, kimin yönetmesini istiyorsa, onun seçimini yapacak insanlar. Hele hele aday olan insanların geçmiş tecrübeleri varsa tercih yapmaları kolaylaşır. Çünkü genel politikayı insanlar bir yere kadar sever ama yerelde adaya yönelim farklıdır. Tire’de bunun çok örnekleri var. Biz şartlar öyle gerektirdiği için yeri geldi Demokrat Parti’den (DP) aday olduk Türkiye’de %1 oy bile almayan binde 75 oy alan partiden seçildik. Yani insanlar açık ara bizi tercih etti. Karşımızdaki rakiplerde 7 sene bakanlık yapmış CHP’den Halil Çulhaoğlu ve Belediye Başkanı Sıtkı İçelli’ydi. Hepsi de partilerinin ağır topu sayılabilecek insanlardı. Buna rağmen insanlar bizi sandıktan o günün şartlarına göre adı sanı olmayan, Türkiye’de %1 oy almayan partiden tartışmasız bir şekilde çıkardı. Tire İnsanı Belediye Başkanı Seçimi Konusunda seçici Tire insanı seçici demek ki bu konuda buradan bu anlaşılıyor. CHP’den girdik seçime ve 64 yıl sonra ilk defa biz kazandık. Tire’de seçim zor geçer Tire sağ tabanın ağırlıklı olduğu muhafazakar bir yer. Çünkü 1952’den bu yana hiçbir sol parti burada bir varlık gösterememiş ki o dönemlerde Ecevit rüzgarı eserken bile seçilememişti. Ben görevde olduğum hiçbir yılda çıkmaz sokağa bile adımı koymadım Bazı gazetelerde yazdığı gibi bir olay yok. Ben görevde olduğum hiçbir yılda çıkmaz sokağa bile adımı koymadım. Ben ismi Atatürk olan stadyumun adını değiştirip kendi adımı koymuşum böyle bir şey kesinlikle yok. Atatürk ismi hiç gündeme bile gelmedi. Teklifi yapıldı ancak denildi ki bir şehirde aynı isimle stadyum, meydan, cadde olamaz denildi. Bizim Tire’de de Gökçen Efe Meydanı Gökçen’ de olduğu için Tire’deki kaldırıldı adı Adliye Meydanı oldu. Bazı sokaklarımızda ve caddelerimizde de değişikliklerde oldu. İzmir’de Atatürk Stadyumu olduğu için Tire’de olmasının mümkün olmadığını söylediler bize. Aziz Bey’in(Kocaoğlu) ismini verelim dedik bunu da Aziz Bey kabul etmedi. Sonrasında olanları biliyorsunuz belediye meclisi ismimi uygun gördü. İkinci olarak taş ocağında 2002 yılında ölen işçinin tazminatları ödenmedi şeklinde bir haber çıktı. Ölen işçinin tazminatları ödendi. Makbuzları elimizde 244 milyar para ödenmiş. İcra avukatına bu para ödenmiş, avukatta aileye ödeme yapması gerekiyormuş. Bunu gidin araştırın insanlara sorun tazminatlarınızı aldınız mı almadınız mı? Ben makbuz numaralarını da vereyim yatırdığımız paraların. Yok insanlar mağdur olmuşta bana hacize gelmişler. 17.sıradaymışım hacizde. Benim malım yokmuş. Alın dedim tapuların bir kısmını bakın dedim. Yani kim ister bir işçinin ölmesini. Ondan sonra da mahkemede o zamanlarda FETÖ olayları vardı. Belediyenin taş ocağında ölen işçinin tazminatını belediye başkanı neden ödesin ya. Benim taş ocağım değil ki orası belediyeye ait. Bana versinler madem taş ocağının tapusunu ben taş satayım ödeyelim işçinin tazminatlarını. İstanbul’a bir köprü yapıldı 2 bin işçi öldü. 2 bin işçinin tazminatlarını İstanbul Belediye Başkanı mı ödedi. Bunlar çok yanlış yaklaşımlar, kimse belediye başkanı olmaz o zaman böyle düşünülecekse. Belediye’de 500 insan çalışıyor işçisi, memuru, sözleşmelisi. Bu haberlerle ilgili çok mücadele ettim. Avukatta tuttum. Bu haberi yapanları Tire’ye çağırdım. Onlara elimdeki belgeleri verdim. “ dedi. Sohbet ortamında geçen yemekli akşam yemeğinde Başkan Çiçek, gazetecilere bir sürpriz yaparak akordeon çaldı. Gece birlikte söylenen şarkılar ile sona erdi.