Ercan ÇELİK - ÖZEL HABER Ulusal Süt Konseyi çiğ süt tavsiye fiyatını 1 Ekim itibariyla üreticinin eline litre başına net 7,50 TL geçecek şekilde belirlenmesine karar verdi. Gübre, mazot, yem gibi girdi maliyetlerinin neredeyse her gün artışta olduğu süreçte, beklentinin çok altında kalan süt fiyatı, üreticiyi memnun etmedi. Üretici temsilcileri, duruma tepki gösterdi. “FİYAT ARTIRILMALI” ANKA muhabirine açıklama yapan Tire Süt Kooperatifi Başkanı Osman Öztürk, “Çiftçilerimizin girdi maliyetlerine bakarak, Ulusal Süt Konseyi’nin bu konuda tekrar açıklama yapması için bir gündem oluşturmamız gerekiyor. Ulusal Süt Konseyi’nin verdiği 7,50 TL taban fiyat, bazı bölgelerde 7,30 ya da 7,40’tan alınan sütün taban fiyatının 7,50 TL’ye sabitlenmesi yönünde faydalı oldu fakat bizim bölgemizde bir değişiklik yok. Girdi maliyetlerine baktığımızda Ulusal Süt Konseyi’nin bu fiyatları artırması gerekiyor. Tabi bu fiyatı artırırken sanayiciyi de düşünmemiz gerekiyor. Sanayicinin de ürettiği ürünü raflara yansıtabilmesi, raflardaki ürünlerin yeterince alınabilmesi için o fiyatların da uygun olması gerekiyor. Bunun için Ulusal Süt Konseyi’nin açıklamış olduğu rakam biz üreticileri memnun etmedi. Ulusal Süt Konseyi’nin belli bir oranda artırıma gitmesi lazım.” dedi. GİRDİ MALİYETLERİ ÇOK YÜKSEK Süt üreticisinin girdi maliyetlerindeki aşırı artışa dikkat çeken Osman Öztürk, “2022 yılı başından itibaren süt fiyatı artarken, girdi maliyetleri de ciddi şekilde artıyor. Üreticimiz bu maliyetleri karşılamakta çok zorluk çekiyor. Süt ve et. Üreticinin üretebildiği tek şey. Yem, akaryakıt, veteriner, ilaç, tohum gibi girdiler, süt ve et üretimini oluşturuyor. Süt ve et fiyatları karşısında girdi maliyetlerinin aşırı derecede artması, üreticilerimizi büyük sıkıntıya soktu.” Dedi. “PRİM DESTEĞİ 1 TL OLMALI” Devletin çiğ süt prim desteğinin en az 1 TL olarak açıklanması gerektiğini söyleyen Öztürk, “Burada asıl görev devletimize düşüyor. Tarım Bakanlığı, süt primlerini acilen açıklamalıdır. Bu primlerin en az 1 TL olması lazım. Biz üreticilerin bakanlıktan isteğimiz, süt primlerinin en kısa sürede açıklanması ve prim miktarının 1 TL’nin altında olmaması. Devletin desteklemesi lazım. Bunun en güzel örneğini geçmişte gördük. Mart ayında yapılan süt desteklemeleri 1 TL olarak yapıldı. Bu desteği alan üreticilerimiz o ay için güzel bir gelir elde ettiler ve desteklerin farkına vardılar. Ama Temmuz ve Ağustos ayında olduğu gibi 20 kuruş destekleme olursa çiftçimiz, girdi maliyetlerini karşılayamaz ve sıkıntımız giderek büyür.” Dedi. “DEVLET DENETLEMELİ” Girdi maliyetlerinin sıkı bir devlet denetimiyle kontrol altına alınabileceğini söyleyen Osman Öztürk, “Geçen hafta, 1.700 – 1.800 TL olan saman fiyatları bu hafta 3 bin lira. Et fiyatları bir hafta içinde 90’lardan 105’lere çıkıyor. Bir hafta içinde meydana gelen bu hareketliliğin, bakanlığımız tarafından denetlenmesi gerekiyor. Eğer haksız elde eden varsa, denetim ve kontrollerle bu kişi ve kurumlara işlem yapılmalıdır. Gerekirse 1 yıl belgeleri iptal edilmesi lazım. Kontrolün eksik olduğu, fiyatların bu kadar arttığı bir ortamda üreticinin kazanması mümkün değil.” Dedi. “TÜRKİYE’Yİ KOOPERATİFLEŞME KURTARACAK” Üreticinin yüksek girdi maliyetleri ve düşük süt fiyatları karşısında gün geçtikçe zorlandığını kaydeden Tire Süt Kooperatifi Başkanı Osman Öztürk, kooperatifleşmeye dikkat çekti. Öztürk, “Türkiye’yi kurtaracak olan kooperatifleşmedir. Tire Süt Kooperatifi, bunun en güzel örneklerinden bir tanesi. Geçmişten bugüne üreticilerimiz, Tire Süt Kooperatifi’nin getirdiği avantajları yaşadı, yaşıyor. Biz kooperatif olarak en ücra köyde, en az miktarda süt veren üreticinin de sütünü alıyoruz, vitrine çıkartıyoruz ve pazarlıyoruz. Köylerdeki küçük üreticilerimizi eğer bir araya getirmezsek, sütleri değerlenmez ve bu süt fiyatlarını bulamazlar. Sütünü aldığımız ortaklarımız, akaryakıtını, tohumunu, gübresini ve yemini kooperatiften en ucuz şekilde temin ediyor. Bu model, Tire Süt Kooperatifi’nin Türkiye çapında önder bir kuruluş olmasını sağladı.” Şeklinde konuştu. ÜRETİCİ, HAYVANLARINI KESİME GÖNDERİYOR İzmir Tire’de aile olarak besicilik yapan Kerim Kaynaş, “Şu anda biz bu fiyatlardan memnun değiliz. Girdi maliyetleri çok yüksek. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Alamayınca, içimizdeki heyecanımız gidiyor. Bizim mesleğimiz, dedemizden kaldı. Bu işletmeyi kurduk, yapacağız. Yem fiyatları çok yüksek. Süt fiyatları düşük. Ürettiğimiz ürünü ucuza almak istiyorlar. Bu şartlarda üretim yapmak zorlaşıyor. Çoğu kişi, hayvanlarını kestirmek zorunda kalıyor. Bu şartlarda bakamayan çok. Silaj pahalı, saman pahalı. Maliyetlerimiz yüksek yani.” Dedi.