Tire Ziraat Odası Başkanı Halil İbişoğlu, bölgede yaşanan kuraklıkla ilgili yeni bir açıklamada bulundu. Her yıl bölgedeki göletleri gezen İbişoğlu, bu yılki durumla ilgili değerlendirmede bulundu. Kuraklığın günden güne etkisini artırdığını hatırlatan İbişoğlu, Tire bölgesi için acil önlemler alınması gerektiğini söyledi. İbişoğlu, değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi; “Kuraklık konusu bizim artık gündemden düşürmememiz gereken bir konu. Biz her yıl bu göletin başına geliyoruz ve böyle bir haber yapıyoruz. 2021 yılı Aralık ayında gelip bu gölette kuraklıkla ilgili bir haber yapmıştık. O dönemde bu gölet doluydu ve tahliye kanalından su akıyordu. Bugün Mart ayındayız. O günkü seviyeye göre şu anda göletin suyu 3 metre daha aşağıda. Yani kuraklık devam ediyor. 3 Şubat’tan bu yana, tam 1 aydır ilçemize hatta bölgemize bir damla yağmur yağmadı. Şubat ayını tamamen kurak geçirdik. Ocak ayında kısmen yağmur yağdı. Yüksek kesimlere kısmen kar yağdı. Ama görüyoruz ki susuzluk devam ediyor ve kuraklık her yıl biraz daha artıyor. Şimdi önümüzdeki Mart ve Nisan ayı içerisinde yağmur bekliyoruz. Artık bu yağmurların yeraltı sularına bir faydası olmayacağını bütün bilim insanları söylüyor. Sadece mevcut ürünlerin yetişmesini sağlayacak ama susuzluk artık Tire’nin ve bölgemizin en büyük sorunlarından birisi olacak. Şimdi şu konuya değinmek istiyorum. Burada artık devletimiz, tarım bakanlığımız bir eylem planı hazırlayıp bu bölgede artık susuz yetişebilen ürünlere ciddi destekler vererek çiftçimizi özellikle silajlık mısır ekiminden alternatif ürünlere geçilmesini sağlaması gerekiyor. Çünkü biliyorsunuz silajlık mısırın su tüketimi çok fazla. Bununla ilgili bakanlığın muhakkak projeleri var. Tabii bu projeleri yaparken elde edilecek ürünlerin pazarlanması konusu da çözülmeli. Çünkü biz bunu 90’lı yıllarda yaşadık. Bölgemizde alternatif ürünlerin üretimi yapıldı ama sonucunda bu ürünleri satacak yer bulamadık. Çiftçimiz o ürünlerden vazgeçti. Yine aynı sorunla karşılaşmamak için ekilecek olan ürünlerin pazarlanması yönünde bir devlet politikasının olması gerekiyor.