Sözde Ermeni Soykırımının 100. Yılı olması dolayısıyla Ermeni diasporası dünya çapında soykırım iddiasını kamuoyuna kabul ettirmek amacıyla faaliyetler sürdürüyor. Gündemin en önemli konularından biri olan sözde Ermeni soykırımını ve detaylarını Atatürkçü Düşünce Derneği Tire Şubesi Başkanı Murat Özan ile yaptığımız özel ropörtajda masaya yatırdık. Ermenilerin iddiasını, bu iddiayla ne elde etmeye çalıştıklarını, tehcir kanununu ve bu konuyla ilgili ayrıntıları Murat Özan’a sorduk, yanıtlarını aldık. <div><br /> <br /> </div> <br> <div><strong>Ercan ÇELİK:</strong> Soykırım nedir?</div> <div><strong>Murat ÖZAN:</strong> Soykırım, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler sözleşmesi ile uluslar arası bir suçtur. Soykırım bu sözleşmede “ulusal, etnik, ırksal ya da dinsel bir grubun kısmen veya tamamen gerçek kişilerce kasten ortadan kaldırılması” olarak tanımlanmıştır.</div> <br> <div><strong>Ercan ÇELİK: </strong>Ermeni Soykırımı iddialarında niçin gerçek kişiler değil de Türkiye suçlanıyor?</div> <div><strong>Murat ÖZAN:</strong> Bu suçlama hukuk dışı bir önyargıdır. Bu önyargı, aynı zamanda bir tür “nefret suçu” özelliğindedir. Yahudi soykırımı konusunda Almanya’nın değil ismen Hitler’in ve Nazi liderlerinin suçlanması, Türkiye’ye karşı önyargılı bir nefret suçu işlendiğini kanıtlamaktadır.</div> <br> <div><strong>Ercan ÇELİK: </strong>Soykırım kararını kim verebilir? Türkiye hakkında Ermeni soykırımı hakkında verilmiş bir yargı kararı var mıdır?</div> <div><strong>Murat ÖZAN: </strong>B.M. sözleşmesine göre, soykırım suçu işlendiğine “suçun işlendiği ülkede yetkili bir mahkeme” veya “yargılama yetkisine sahip bulunan uluslar arası bir ceza mahkemesi” karar verebilir. </div> <div>Soykırım konusunda Türkiye aleyhine verilmiş ulusal ya da uluslar arası hiçbir yargı kararı yoktur. Tam aksine Osmanlı Harp Divanlarında yapılan yargılamaların sonuçları zorunlu göçün Ermenileri yok etme kastı taşımadığını ortaya koymuştur. Ayrıca AİHM ve Fransa Anayasa Komisyonu “Ermeni soykırımı yoktur” demenin yasaklanmasını ve bunu diyenlerin cezalandırılmasını “düşünce özgürlüğü ihlali” saymıştır.yine Uluslar arası Adalet Divanı da “Yabancı ülkelerdeki yerel mahkemelerin başka ülkeleri yargılamalarının uluslar arası hukukun ihlali anlamına geldiğini” belirtmiştir. </div> <br> <div><strong>Ercan ÇELİK:</strong> Ermeni ayaklanmasının amacı ne idi? Ermeni Sorununun çıkmasında hangi devletler rol oynamıştır?</div> <div><strong>Murat ÖZAN:</strong> Özellikle İngiltere ve Rusya, 1880’lerden başlayarak kendi çıkarları doğrultusunda Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni Devleti’nin kurulması amacı ile bu ayaklanmaları kışkırtmışlardır. Diğer yandan, Fransa başta olmak üzere ABD de Ermeni Sorununun ortaya çıkmasında ve gelişmesinde rol oynayan devletlerdir. Batılı devletlerle Rusya’nın Ermeni kilisesi ve komiteleri ile işbirliği yaparak Osmanlı Devleti’ni parçalamak istemeleri yegâne amaçları idi.</div> <br> <br> <div><strong>Ercan ÇELİK: </strong>Nerelerde Ermeni ayaklanmaları çıkarıldı?</div> <div><strong>Murat ÖZAN: </strong>1888’de Van ile başlayan, 1915 Bitlis, Muş, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Sivas, Trabzon, Ankara, Adana, Urfa, İzmit, İzmir, İstanbul, Maraş, Antep, Halep isyanlarına dek süren süreçte bir sürü isyan çıkartılmıştır.</div> <br> <br> <div><strong>Ercan ÇELİK:</strong> “Tehcir Kanunu” olarak anılan “Sevk ve İskan Kanunu” niçin çıkarılmıştı? Ve amacı ne idi?</div> <div><strong>Murat ÖZAN:</strong> 1. Dünya Savaşı Ermenilere aradıkları fırsatı vermişti. İngiltere, Fransa ve Rusya’ya karşı Kasım 1914’te savaşa giren Osmanlı Devleti, Anadolu içlerinde yeteri kadar kuvvet bırakamamıştı. Rus güçlerinin Rus ve Osmanlı Ermenilerinden oluşan gönüllü alayları öncülüğünde doğudan Osmanlı topraklarına girmesi ile birlikte Osmanlı ordusunda bulunan çok sayıda Ermeni silahları ile firar edip Rus ordusuna katılmışlar, Rus ordusuna ulaşamayanlar ise cephe gerisinde çete faaliyetlerine girişerek isyan etmişlerdir. 1915’te Ermeni isyan ve terör hareketleri hız kazanmış, Mayıs 1915’te Van işgal edilmiş ve 20 bin üzerinde Müslüman katledilmiştir. Bu olaylar üzerine Osmanlı devleti iç güvenliği sağlamak ve cephe gerisini güven altına almak amacı ile 27 Mayıs 1915’te “Tehcir Kanunu” olarak anılan Sevk ve İskân Kanununu çıkartmıştır. Ayrıca 30 Mayıs 1915 ve 10 Haziran 1915 tarihli yönetmeliklerle Sevk ve İskânın nasıl yapılacağı düzenlenmiştir. Buna göre sevk edilen Ermeniler taşınabilir tüm hayvan ve mallarını yanlarında götürebilecek, yol boyunca can ve mallarının korunması, yiyecek ve dinlenmeleri yerel görevlilerce sağlanacak, yerleşme yerine ulaşan Ermeniler, ya yapılacak evlerde ya da hükümetçe kurulacak yeni köylerde barındırılacaktır. Ayrıca Ermenilerin geride bıraktıkları taşınır ve taşınmaz malları geri dönüşlerinde iade edilmek üzere koruma altına alınacak ve bunun için komisyonlar oluşturulacaktır.” Osmanlı Devleti gerçekten soykırım yapmak istese idi Ermenilerin malını ve canını güvence altına alacak yasal düzenlemeler yapar mıydı?” sorusunu sormak gerekir. Hatta bu yasal düzenlemelerin uygulanmasında hatası bulunanlar 1915-16 yıllarında kurulan Osmanlı Harp Divanında yargılanmış ve cezalandırılmışlardır. </div> <br> <div><strong>Ercan ÇELİK:</strong> Atatürk ermeni Sorunu hakkında ne düşünüyordu?</div> <div><strong>Murat ÖZAN: </strong>1 Mart 1922’de Atatürk, TBMM’ni açış konuşmasında “Ermeni Sorununun ermeni ulusunun gerçek çıkarlarından ziyade dünya kapitalistlerinin ekonomik çıkarlarına göre halledilen bir sorun olduğunu” söylemişti. Yine Atatürk Nutuk’ta Doğu Anadolu’da bir ermeni Devleti kurulması projesinin 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Antlaşması’nda ortadan kaldırıldığını belirtmiştir.</div> <br> <div><strong>Ercan ÇELİK: </strong>Ermeni diasporasının iddia ettiği gibi 1,5 milyon katledildi mi?</div> <div><strong>Murat ÖZAN: </strong>1914 tarihi Osmanlı nüfus sayımına göre ermeni nüfusunun 1 milyon 229 bin kişi olduğu göz önüne alındığında Tehcir sırasında hayatını kaybeden Ermenilerin sayısının 1,5 milyon değil, 100 binlere bile varmadığı ve katliam iddialarına karşın bu ermeni kayıtlarının hastalıktan ve göçün elverişsiz şartlarından kaynaklandığı belirtilmiştir. Yaklaşık 500 bin Ermeni’nin göç ettirildiği, bunun bir kısmının 1918’den itibaren geri DÖNDÜĞÜ Rus kaynaklarından anlaşılmaktadır.</div> <br> <div><strong>Ercan ÇELİK:</strong> Ermeniler soykırım iddiaları ile neyi amaçlıyorlar?</div> <div><strong>Murat ÖZAN:</strong> Ermeniler, öncelikle hukuki ve tarihi gerçeklerle bağdaşmayan soykırım iddialarının Türkiye tarafından kabul edilmesini amaçlıyorlar. Bu amaca ulaştıktan sonra, Türkiye’yi 1915 olayları nedeniyle tazminat ödemeye mahkûm ettireceklerine inanıyorlar. Tazminatların sonucu olarak da 1920 Sevr Antlaşması ile Türkiye’den koparamadıkları Doğu Anadolu topraklarını Ermenistan sınırlarına katmayı düşünüyorlar.</div> <br>