Sabahları dişlerimi fırçalarken veya bir duş alırken zaman zaman dalıp gidiyorum. Küvetlerini doldurup keyif yapan insanların, Afrikalı çocukların açlıktan değil SUSUZLUKTAN öldüğü akıllarına geliyor mu acaba? Yada, tüketimin çılgınlık düzeyine ulaştığı ülkelerde yaşayan insanlar, günün birinde yıkanacak değil içecek su bulunamayacağını, türlü doğal afetlerin çok canlar yakabileceğini düşünüyorlar mı acaba? Tüm bu olumsuzlukları yaşamaya başlamadan bir an evvel aklımızı başımıza toplayıp ısınmanın da çözümünün küresel olduğu kadar yöresel, bireysel olduğunu anlamalı, anlatmalıyız.

Bu dünyada yaşayacak insanlar olarak, giyecek, yiyecek, içecek de dahil olmak üzere, aklımıza gelen gelmeyen her alanda daha az tüketerek yaşayacağımız bir hayat tarzını seçmeliyiz artık. Çoğa sahip olmanın meziyet olmadığı, azla yetinmenin erdem ve tek seçenek olduğu anımsanmalı, anımsatılmalı.

Tüketirken aslında tükeniyoruz işte. Medya "küresel ısınmaya dair durmaksızın felaket haberleri yayınlamanın yansıra asıl küresel, yöresel ve bireysel olarak ne yapılması, ne yapılmaması gerektiğini anlatmalı vakit kaybetmeden. Çare aranmalı, bulunmalı ve daha da önemlisi yaptırımla da olsa uygulanmalı. Dünyayı neredeyse beş on yıl içinde felaket beklerken kimsenin işi hala ciddiye aldığı yok.  "Kimse" derken haksızlık etmeyelim. TEMA Vakfı bu işi fena halde ciddiye alıyor ve çare üretmeye çalışıyor.

Kömür, petrol, gaz gibi karbona dayalı enerjiler tüketilirken karbondioksit ürettikleri için küresel ısınmanın sorumlusu bu yakıtlar. TEMA açıklıyor bir çok şeyi internet sitesinde. Ağaçlar karbondioksiti ayrıştırıp tekrar karbon ve oksijene çeviriyorlar.

Yılda tükettiğiniz benzinin her bin litresi için 7 ağaç dikmeniz gerekiyor. Ancak o zaman aracınızın küresel ısınmaya katkısı sıfırlanıyor. Eğer aracınız mazotlu ise, durum daha da ciddi. Her 1000 litre mazot için dikmeniz gereken ağaç sayısı 32. Diyelim yılda ortalama 3 bin litre mazot yakıyorsunuz, yılda 96 ağaç diktiğiniz zaman ömrünüzün sonuna kadar küresel ısınmaya katkıda bulunmadan yaşarsınız. Birey olarak bize başka ne gibi görevler düşüyor dediğimizde gelişmiş ülkelere bakmamız gerekiyor. Gelişmiş ülkelerde bireyi hedef alan kampanyalar yapılıyor. Ayrıca, birey olarak küresel ısınmayı durdurmak için yapmamız tavsiye edilen en önemli 9 madde de de şöyle sıralanıyor:

1. Bilgilenin

Anlamadığınız bir şeyi çözemezsiniz. Ne konuştuğunuz hakkında bilgilenin, araştırmacı olun, daha fazla ve sürekli öğrenin. Herkes doğruyu söylemiyor. Her okuduğunuza ve gördüğünüze de inanmayın. Doğru kaynaklardan iklim değişimi problemini ve çözüm yollarını öğrenin ki insanlara onun hakkında bir şeyler anlatabilesiniz ve birilerinden çözüme yönelik istekte bulunabilesiniz.

2. Ağaç dikin

Varsa kendi bahçenize, evinizin etrafına veya komşularınız ile birlikte yerel yönetimlere başvurarak yollara, boş yerlere agaç dikin. Ağaçlar, havadaki karbonu alıp oksijen verirken, aynı zamanda kışın rüzgarı kesip buharlaşma ile olan soğumayı önleyerek evlerimizin ısıtma faturasını, yazın ise gölge yaparak soğutma ihtiyacını azaltıp enerji faturası azaltabilir. Dolayısı ile fosil yakıtın kullanımını da azaltabilir.

3. Enerjiden tasarruf edin

Kışın eviniz çok sıcak olunca serinlemek için pencereleri açmayın; kaloriferleri kısın. Isıtıcıyı daha fazla açmak yerine sizi sıcak tutacak giysiler giyin.

Normal ampulleri floransan gibi tasarruflu ampuller ile değiştirin böylece yılda 1.5 ton sera gazı üretmemiş olursunuz. Aynı zamanda hem elektrik faturanızı azaltabilirsiniz, hem de sık sık ampul değiştirmek zorunda kalmazsınız.

Duşları kısa almaya özen gösterin. Çamaşır makinesini kullanmak için yeterince çamaşırın birikmesini bekleyin. Yazın kavurucu güneşin içeriye girmesini perdeleri kapatarak önleyin. Sıcak günlerde klimayı açmak yerine daha hafif, bol giysiler giyin ve vantilatör kullanın.

4. Elektrikli aletleri düğmesinden kapatın.

Kullanmadığımız zaman ışıkları, televizyonu, bilgisayarı, ısıtıcıları, vb. elektrikli aletleri açık bırakmayın. Tembellik edip TV, bilgisayar, vb. elektrikli aletleri standby'da da bırakmayın. Bilgisayar ve TV'leri de kullanmadığınız zaman düğmesinden kapatın. Şarj aletlerini saatlerce fişte bırakmayın. Nadiren kullanılan veya kullanılmayan elektrikli aletlerin ise fişini çekin. Böylece ailece karbondioksit emisyonunuzu yaklaşık olarak yüzde 10 veya daha fazla azaltabilirsiniz.

5. Alışverişi olduğunuz yerde yapın.

Yerel mağazalardan ve pazarlardan alışveriş yapın. Yerli malı kullanın. Alışveriş için seyahat etmek sera gazlarını artırır. Ayrıca dışarıdan getirilen malların uçak ve kamyonlar ile büyük miktarlarda fosil yakıtları kullanılarak uzun mesafelerden taşındığını unutmayın. Evinizin etrafında 3 km'lik mesafeleri yürüyün veya bisiklete binin. Toplu taşıma araçlarını kullanın veya özel otomobilleri ortaklaşa kullanın. Araç kullanma alışkanlıklarınızı değiştirin; Ve unutmayın ki, otomobiller yavaş kullanıldıklarında daha az benzin yakar.

6. Güneş enerjisi kullanın.

Mümkün olduğunca güneş enerjisi kullanın. Güneş enerjisi ile doğanın dengesini bozmadan sıcak su elde edebilir, evinizi ısıtabilir ve elektrik enerjisi üretebilirsiniz. Hükümetlerden temiz enerjinin yaygınlaştırılmasını ısrarla isteyin.

7. Yemeklerinizi evde pişirin ve yiyin

Evde pişirilen yemek, sadece daha ekonomik değil, aynı zamanda da seyahat etmeyeceğiniz için fosil enerjisinden tasarruf sağlayarak küresel ısınma probleminin çözümüne de katkıda bulunulur.

8. Az tüketip, yeniden kullanın ve geri döndürün.

Plastik vb. maddelerin kullanımını ve çöp üretimini azaltın. Alışverişte aldığınız ürünler aşırı paketlenmiş olmasın. Mümkünse bu tür çevreye zararlı maddeleri fazlaca satın almayın. Mevcut plastik alışveriş torbaları gibi şeyleri tekrar kullanın. Alışveriş torbalarınız ve satın aldığınız ürünlerin ambalajları geri dönüşümlü olsun. Çöpleri asla yakmayın.

9. Karar vericilerine yazın ki, iklim değişimi problemine karşı duyarlı olduğunuzu bilsinler.

Birey olarak burada sıralananları uygulayarak önemli bir fark yaratabilirsiniz, fakat aynı zamanda idareciler, sanayiciler de üstüne düşenleri yapmalı. Bu nedenle küresel iklim değişimi hakkında ki düşüncelerinizi gazetelere, belediye başkanlarına, milletvekillerine ve hükümet üyelerine bildirin. Onlardan enerji verimliliği ve tasarrufu için önlem almalarını, temiz enerji kaynaklarının geliştirilmesini ve daha çevreci ulaşım araçlarının yaygınlaştırılmasını vb. isteyin. Enerji tasarrufu, ağaç dikme, çevre koruma konularda çalışan Sivil Toplum Kuruluşlarının çalışmalarına da katılın.

Unutmayın kişisel tercihlerinizin küresel iklim değişimi ile bizi yönetenlerin üzerinde büyük etkisi vardır. Bu nedenle, tercihinizi lütfen bugünden yarını düşünerek doğru yapın.

Uzun lafın kısası; Durum keyfiyeti çoktan geçmiş olduğundan gereken kısıtlama ve yaptırımlar bizzat devlet tarafından mutlaka uygulanmalıdır. Siz okuyucularımdan doğaya önem vermenizi ve doğaya saygı duymanızı rica ediyorum.

Unutmayın; Doğa olmazsa insan olmaz, ama insan olmazsa doğa olur. İnsanoğlu doğaya karşı verdiği savaşı kazanırsa kaybedeceğiz