Türkiye’nin çalkantılı gündeminin kuşkusuz en önemli konusu hükümet-cemaat çatışmasında, ipler günden güne geriliyor. Başbakan Erdoğan’ın Fettullah Gülen Cemaati’ni işaret ederek ortaya attığı iddialar ve söylemler cemaat tarafından tepkiyle karşılanıyor.  Konuyla ilgili olarak bir araya gelen Tire Sanayici ve İşadamları Derneği (TSİAD) de sert bir basın açıklaması yaptı.

 

Ercan ÇELİK

 
HABER VİDEOSU EN ALT KISIMDA

Tire Sanayici ve İşadamları Derneği (TSİAD) başkanlığına gelen Hüseyin Önkan, Tuğra Cafe’de düzenlenen çay toplantısıyla eski başkan Vehbi Kaynak’tan görevi teslim aldı. Birçok TSİAD üyesinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda gündemdeki hükümet – cemaat çatışmasıyla ilgili de çarpıcı açıklamalar yapıldı.

Toplantıda söz alan TSİAD Başkanı Hüseyin Önkan, “Yüzyılın barış hareketine sahip çıkmak herkesin vazifesi. 17 Aralık 2013’te yapılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından ülkemizde yaşanan belirsizlik ortamı ve gerginlik oluşturan söylemler işadamlarını endişelendiriyor. Hükümet yetkililierinin hizmet hareketine yönelik olumsuz ifadeleri birçok ülkeyle iş yapan ve camiaya gönül vermiş işadamlarını üzüntüye sevk etti.  TUSKON bünyesinde bulundurduğu yeni federasyonu 206 işadamı derneği ve bu derneklere üye 54 bin işadamının oluşturduğu bu yapıya biz de TSİAD olarak 152 sanayici ve işadamı üyesiyle Tire’nin en büyük yerel işadamı kuruluşlarından olan Tire Sanayici ve İşadamları Derneği olarak hizmet hareketine yönelik karalama kampanyasına tepkimizi dile getirmek için toplandık.” Şeklinde konuştu.

 

 

“HİZMET HAREKETİ İNSANLIĞIN ORTAK DEĞERİDİR”

Hizmet hareketinin, insanlığın ortak değeri olduğunu dile getiren Önkan, “Herkesin yüzyılın barış hareketine sahip çıkması bir vazifedir. Son günlerde yaşanan olaylar, dünyanın 160 ülkesinde büyük Türkiye ideali için çalışan üyelerimizi ve 180 ülkede eğitim hizmetleriyle ülkemiz adına adanmışlık ruhuyla hizmet eden eğitim gönüllülerini derinden üzmektedir. 17 aralık tarihinde başlayan rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarının ve akabinden yürütme erkinin icraatlarının gerek ulusal gerekse uluslararası kamuoyunda yargıya müdahale tereddütleri doğuruyor. Her soruşturma olayının ardından yargı ve emniyet mensuplarının görevden alınması ve bu tasfiyelerin birkaç binlerle ifade edilen sayılara çıkması maalesef kaygımızı arttırmaktadır. Oysa yargı hakikat ve adaletin tecelli edeceği tek mercidir. Yasama, yürütme ve yargının birbirinden bağımsız olması, yani güçler ayrılığı ilkesi demokrasinin vaz geçilemez temel prensiplerinden biridir. “ dedi.

 

“YAŞANANLAR TÜRKİYE İDEALİNE ZARAR VERİYOR”

Yaşananların Türkiye idealine zarar verdiğini belirten TSİAD başkanı, “Bugün yaşanan durum ekonomik istikrarı tehdit etmekte, çağdaş, demokratik ve hukukun üstün olduğu bir Türkiye idealine de büyük zarar vermektedir. Ülkemizin ihtiyacı ve halkımızın talebi Avrupa Birliği kriterleri doğrultusunda reformlara devam edilmesi ve demokrasimizin çıtasının AB standartlarına çıkarılmasıdır. Daha düne kadar camianın yine Türkçe Olimpiyatları gibi eğitim faaliyetlerinde gerek dış ticaret köprüleri gibi ticari faaliyetlerinde hizmetlerini öven gerektiğinde birlikte göz yaşı döken henüz 6 ay önceki Türkçe Olimpiyatları’nda “Yüzyılın barış hareketi” ifadesini kullanan devlet büyüklerinin bugün aynı hizmet insanlarını, paralel yapılanma, çete, örgüt hatta haşhaşın gibi akıl almaz iftiralarla kamuoyunda yıpratma veitibarsızlaştırma gayretlerini hayret ve şaşkınlıkla izliyoruz. Bunun sebebini anlamakta güçlük çekiyoruz.” Dedi.

 

“HİZMETE GÖNÜL VEREN İŞ ADAMLARI HEDEF GÖSTERİLİYOR”

Davete katılanlar tarafından dikkatle dinlenen Önkan, hizmet hareketine gönül veren iş adamlarının da hedef gösterildiğini belirterek, “Temel hak ve özgürlükler arasında yer alan teşebbüs hürriyetini zedeleyeci söylem ve fiilerin ekonomik kalkınmaya da engel teşkil edecektir. Sırf hizmet hareketlerine gönül verdi diye devlete vergisini düzenl,i ödeyen saygın işadamlarının izinlerinin iptalinin ülke ekonomisine hizmet eden finans kurumlarının açıktan hedef gösterilmesini teşebbüs hürriyetine indirilmiş bir darbe olarak algılıyor.  Gerek yerli gerekse yabancı yatırımcı açısından Türkiye’nin güvenli bir ülke olmaktan çıkarılmaya çalışıldığını üzüntüyle izliyoruz. Hatta 7’den 70’e tüm Türk halkının gözdesi haline gelmiş ülkemizin global markası olan Türk okullarının büyük elçilerimiz vasıtasıyla karalanmaya çalışılması, bu hizmetleti gönülden destekleyen milyonlarca vatandaşımızın vicdanlarını kanatmaktadır.” Dedi.

 

 

Hukuk sistemindeki hukuksuzluğun yine hukuk sistemi içerisinde çözülmesi gerektiğini öne süren TSİAD, “Hizmet hareketi tüm partilere aynı yakınlıkta olduğunu ve ülkemiz için faydalı olan bütün projelere destek olduğunu her fırsatta ifade etmiştir. Biz de TSİAD olarak bütün siyasi partilere eşit yakınlıkta hizmetlerimize devam edeceğimizi ilçemiz ve ülke menfaatleri söz konusu olduğunda elimizi taşın altına koymaktan çekinmeyeceğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz.  Dünya ekonomisinde yavaş yavaş toparlanmaların başladığı bir dönemde Türkiye’de ortaya çıkan yolsuzluk iddiaları ve bütün muhalefete rağmen demokrasinin kuvvetler ayrımı ilkesine aykırı olarak yargının bağımsızlığına karşı yürütülen girişimlerin ülkeyi istikrarsızlığa sevk ettiğini ve iş alemi üzerinde derin endişeye yol açmıştır. Türkiye’de bugüne kadar elde edilen kazanımlar güven ve istikrarın sivil toplum ve iş dünyasının desteği ile kazanıldığı unutulmamalıdır. Bundan böyle tüm enerjimizi ülkemiz için hayati önem taşıyan orta gelir grubu barajını aşmaya AB’ye tam üyelik çalışmalarını hızlandırarak devam ettirmeye ve en önemlisi de halkın hür iradesiyle evrensel hukuk ilkelerine uygun sivil bir anayasa yapmaya harcamak zorundayız. Türkiyemizin geldiği bu noktada pırıl pırıl, genç ve dünyaya açık insan kaynağı tüm dünyayı oyun alanı olarak gören başarılı işadamı ve markaların köklü devlet anlayışıyla tüm bu zorlukları aşacağına olan inancımız tamdır. Tertemiz Anadolu insanının emeği ve alın teriyle kurulup yaşatılan, yaşamaktan çok “yaşatmak” idealiyle hareket eden ülkesini milletini maneviyatına sıkı sıkıya bağlı olan dünyanın tüm coğrafyalarından hiçbir dini ırkı ayrım yapmaksızın fedakarane hizmet eden göğsümüzü kabartan bayrağımızı dalgalandıran, Türkçemizi öğreten ve Türkiyemizin itibarını arttıran, tartışmasız bu yüzyılda Türkiye’nin en itibarlı en büyük ve uluslararası başarı ulaşmış sivil insiyatifi olan yüzyılın barış hareketine herkesin sahip çıkma vazifesi olduğu unutulmamalıdır. Günlük konjonktürel siyasi çekişmeler adına ülkede doğan ve artık evrensel bir Türkiye markası ve insanlığın ortak değeri haline gelen hizmetlere ve insanlara zarar vermeye kimsenin hakkı olmadığının altını çizerek iş dünyası olarak ülkenin huzur ve itibarı için sorumluları acilen aklı selimle hareket etmeye davet ediyoruz. “ dedi.

 

ERKUT: “HİZMETE DOKUNMASINLAR”

Toplantı sonrası dernek üyelerinden bazı işadamları HaberTire’ye konuştu. 167 yılından beri Fettullah Gülen’i tanıdığını belirten Emekli Asker Müslüm Erkut, “Defalarca huzurunda bulundum. Toplantılara katıldık, İzmir’de hoca efendiyle beraber bulunduk. Talebe yetiştirme konusunda gayet güzel çalışmalarımız oldu. Olimpiyatlarda alkış almak için bağırıp çağıranlar, hoca efendiyi Türkiye’ye davet edenler, son günlerde ne olduysa değiştiler. Haşhaşi dediler, yalancı peygamber dediler. Bunlara çok üzülüyoruz. Kendilerine gelsinler, hizmete dokunmasınlar.” Dedi.

 

AKSOY: “GÜNEŞ, BALÇIKLA SIVANMAZ”

Tire’nin başarılı iş adamlarından olan Kadir Aksoy ise, Fettullah Gülen’in Türk milleti için mücadele veren çok değerli biri olduğunu belirterek, “Bu milletin doğru eğitimi alması, doğru zamanda doğru kişiler tarafından yönetilmesi için mücadele verildi. Ama 3 dönemdir destek verilen Ak Parti iktidarında bir anda değişim oldu. Bunu çözebilmek de mümkün değil. Bir yolsuzluk var. Kara para aklama var, gemilerle giden altınlar, dolarlar var. Bunlar dehşet verici şeyler. Bunlar, tertemiz hizmeti, hoca efendiyi karalayarak bunlara kılıf bulmaya çalışıyorlar. Dünyanın her yerindeki hareketlere bakın hep ‘alma’ vardır. Ama bu hizmete bakın, hep ‘verme’ vardır. İşçisi memuru köylüsü esnafı katkıda bulunmuştur. Bu hizmetler böyle yapılmıştır. Türkiye’nin daha temsilcisinin bulunmadığı dünyanın ücra köşelerine gittiğinizde oralarda hizmetten arkadaşlarımız gitmiş gönüllü olarak bayrağımızı dalgalandırmışlardır. Biraz sağduyulu bir insanın bu ithamları kabul etmesi mümkün değil. Kesinlikle burada bir karalama var. Bunu tasvip etmiyoruz. Güneş balçıkla sıvanmaz.” Dedi.

 

CÖN: “PARTİ TABANI TEPKİ GÖSTERMELİ”

Tire’de yıllardır Keçecilik yapan esnaf Arif Cön ise, “Öğrencilik zamanlarımdan beri benim topluma faydalı bir birey haline gelmemi sağlayan bu hizmet ve bu camiadır. Tepede savaş olabilir ama bunun tabana yansıması ve bu kardeşliğin bitmesi beni üzüyor. Bunu aşmalıyız. Başbakanın söyledikleri bizi üzüyor.  Ama tabandaki kardeşlerimizin buna tepki göstermesini bekliyorum ben. Onlar bizim kardeşimiz. Nasıl bizi bu kadar kolay harcayabiliyorlar benim kafam almıyor. Bu parti belki gelip geçer ama biz Tire’de birlikteyiz. Bu kardeşlerimiz nasıl bize sırtını çevirebiliyorlar ya da bize bu söylenenlere nasıl sessiz kalabiliyorlar. Biz yıllardır birbirimize kardeşiz diye sahip çıktık onlardan da aynı şeyi bekliyoruz. “ şeklinde konuştu.

HABER VİDEOSU:


Editör: Haber Merkezi