Rüzgar enerjisi ve rüzgar güllerinin her ne kadar tüm dünya tarafından desteklenen bir enerji kazanma yöntemi olsa da, rüzgar enerjisi için kullanılan rüzgar güllerinin de çevreye pek çok farklı yönden zararlarının bulunduğunu ifade eden Övül açıklamalarında şu ifadelere yer verdi;

Öncelikle şu söylemeliyim ki Rüzgar Enerji Sistemine karşı değiliz. Ama enerji üretim sistemlerinde diğerlerine göre belki de en az zarar verenler olarak ta görüle bilinir. Diğer enerji sistemlerine göre su sarfiyatı bulunmamaktadır. Güzel yanı da budur. Ama Rüzgar Türbinlerinin çevreye verdiği zararlar da mevcuttur uzmanlara göre. Rüzgar enerjisi kurulumu için çok büyük bir alana ihtiyaç vardır. Buna sözümüz yok. Araştırmalarımıza göre uzmanların bildirimleri şöyle;

Bu alanda yerleşim yerlerinden uzak bir yerde kurulması gerektiğinden, dağlık alanlara kurularak ormanlara zarar verebilmektedir. Ki bizim Tiremizde dünyaca meşhur ceviz ve incirimiz bir o kadar zeytinimiz ve makilerimiz yok olmuştur. Genelde bu sistemler dağlık veya ormanlık alanlara kurulduğundan ve yıldırım düşmelerinde parçalanıp yangın çıkarma risklerine sahiptir. Kış aylarında kanatlarında oluşan buzlanmalar ve bu buz parçalarının fırlaması ile canlı hayatlarını riske atmaktadır. Bulunduğu bölgede rüzgarı kestiğinden ve farklı alanlara dağıttığından, mekanik etkilere neden olur ve birkaç derecelik sıcaklık değişimleri yaratarak doğallığı bozmakta olduğu söylenmektedir. Rüzgar alanlarında kurulmasından ve kuşların göç yollarının üzerine inşa edilmelerinden dolayı, göç eden kuş gruplarına zararlar vermektedir. Özellikle çevrelerindeki uçan arı ve böceklere zarar vermektedir. Rüzgar akımlarının önüne geçtiğinden ve dağıttığından özellikle arılara büyük zararlar vermektedir. Rüzgar ile gelen polenlerin gitmesi gereken alanların önüne geçerek tozlaşmayı zorlaştırmaktadır. Bulunduğu bölgede 2 km - 3 km alanda radyo ve televizyon sinyallerini bozduğu söylenmektedir. Rüzgar tribünlerinin bilim adamları tarafından açıklanan ve dikkat edilmesi gereken en büyük zararı insan sağlığına verdiği zararlar olarak görülmüştür.

 Bu zararlar 80 metreyi bulan kanatların insan duyma eşiğinin altında yaydığı seslerdir. Bu sesler insanlar üzerinde ileriki yıllarda doğuracağı hastalıklar büyük sorunların habercisi olarak görülmektedir. Bu zararlar, uyku bozukluğu, baş ağrıları, kulak çınlaması, sersemlik hissi, baş dönmeleri, konsantrasyon ve hafıza bozuklukları gibi daha birçok yan etkilerinin olacağı söylenmektedir. Bu görüşler tamamen uzmanların görüşüdür.

 Biz de İlçemizde oluşturulan bu RES’lerin ürettiği enerjiden yakın köylerimize ücretsiz enerji verilmesini, çevreye kaybedilen ağaçların yerine hemen yenilenerek daha fazlasının dikilmesini öneriyoruz.

Umarız bu sonuçları görmeyiz. Ancak yetkililerin RES’leri daha uygun yerlere kurulması için daha iyi çalışmalı ve yan etkileri ve vereceği zararları minimize edecek çalışmalara da ağırlık vermeleri gerekmektedir.

Bir başka uzmanımız da olaya yaklaşımı şöyle ;

‘%100 Doğa dostu diye lanse edilen temiz enerji kaynakları pek de anlatıldığı gibi ekolojik değildir. Rüzgâr santralleri yerleşik alanlar dışına kuruluyor. Temiz doğaya kurulan bu enerji santralleri, etrafında ki bütün canlıları etkilemekte ve göçe zorlamaktadır. Göç edilen alandaki ekolojik denge bozulmaktadır. Özellikle rüzgâr enerji gülleri kuşlar için büyük tehlikedir. Her gün binlerce kuşun ölümüne, yaralanmasına sebep olmaktadır. Kuşlar başta olmak üzere bütün canlılar Tarımda kullanılan ilaç ve kimyevi gübre yanında, şimdi de, böyle bir sorunla karşı karşıyalar. Yani doğal denge her gün daha fazla bozuluyor’

Bu durumları göz önüne alarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da şöyle öneride bulunmaktadır;

‘Arazi kullanımı, yerleşim yerlerine uzaklık, korunan alanlara mesafesi kuş göç yolları bunlara ek olarak yerdeki hayvanların bir yerden bir yere rahat hareket edebilmesi için gerekli olan yerlerde ilgili türlere uygun büyüklükte türbinsiz koridorlar bırakılmalıdır.

Rüzgâr türbinlerinde sisli havalarda veya geceleri kuşları kendine çekmeyen, kaçıran ışıklar kullanılmalıdır. Genelde bu alanlardaki bütün ışıklar azaltılmalıdır. Ayrıca bu alanlarda kuşları kaçırmak için özellikle havalimanlarında kullanılan değişik yöntemler denenebilir. Ayrıca türbinlerde kuşların çarpmasını önleyecek biçimde dikkat çekici, uyarıcılar bulunmalıdır. Radyo ve TV alıcılarına uzaklıkları, gürültünün azaltılmasına önlenmesine yönelik tedbirlerin alınması sağlık koruma bandının belirlenmesi.

GÜVENLİK ÖNLEMLERİ

RES’lerde de HES’lerde olduğu gibi bitkilendirme, biyorestorasyon, yaban hayatı iyileştirme ve onarma çalışmaları yapılması,

Toz, gürültü ve her türlü atıklarla ilgili gerekli önlemler alınması, Rüzgâr haritaları, uzun yıllara ait rüzgâr verileri, Gürültü ölçümleri ve haritaları (gürültü etkisi) istenmesi, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün görüşüne başvurulması,

Deniz üstü (offshore) rüzgâr enerji santrallerinde deniz ekosistemine etkilerinde araştırılması,

Peyzaj onarım alınması önemlidir denilmektedir ki;

Rüzgâr santralleri kurulurken en son teknolojik gelişmeleri içeren ve ticari uygulamaya girmiş türbinlerin kullanılmasının yanı sıra uluslararası test merkezlerinde üretim değerleri ölçülmüş türbinlerin seçilmiş olmasına özen gösterilmeli, rüzgâr potansiyeli saptanması›, yer seçimi, rüzgâr çiftliği tasarımı ve rüzgâr enerjisi çevrim sistemleri imalat› üzerine yapılacak ARGE çalışmaları devletçe desteklenmelidir. Rüzgâr türbini yapılmaya uygun tarım yapılmayan rüzgâr potansiyeli yüksek yerler seçilmelidir. Bizce de bu öneriler uygulanmalı.

Editör: Haber Merkezi