Bağımsız Eğitim sen Toplu Pazarlık masasını gözlemlemeye devam ediyor.
        

Konuyla ilgili olarak yazılı basın açıklaması yapan Bağımsız Eğitim Sen Tire İlçe Başkanı Resül Kara şu ifadelerde bulundu: 
“3 Ağustos 2015 pazartesi günü başlayan toplu sözleşme görüşmeleri 11 Ağustos 2015 Salı gününe ertelenmişti.
        Sendika olarak 22 günlük toplu sözleşme sürecinin 8 gününün heba edilmesini eleştirmiştik.
        Toplu sözleşmenin umurlarında olmadığını söylemiştik. Sadece toplu sözleşme değil, görüşmelerin sonucunu bekleyen milyonlarca memur ve memur emeklisinin de umurlarında olmadığını belirtmiştik.
        Destan gibi taleplerle masaya gelenlerin, 22 günde bu kadar konuyu konuşamayacaklarını anlatmıştık.
        Toplu sözleşme kapsamına dönmelerinin yasanın emri olduğunu hatırlatmıştık.
Ve 11 Ağustosta yapılacak görüşmeler de bir sonraki güne Çarşamba gününe ertelenmiş.
İşin utanç verici tarafı, yetkili sendikaların bu durumu, toplantının yapılacağı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kapısında öğrenmiş ve kapıdan geri dönmüş olmalarıdır.
Sayın Bakanın başka bir programı varmış.
        Ne yani, Sayın Bakanın her işi çıktığında görüşmelere ara mı verilmesi gerekiyor?
Hadi Sayın Bakanın çok önemli bir Devlet işi çıktı, toplantıya katılacaklara haber ulaştıracak kimse de mi yok?
        Yasa çıkarken, Yasanın uygulama yönetmeliği çıkarken, Sayın Bakanın uygun olmadığı, başka programı olduğu durumlarda yerine vekâlet edecek, görüşmeleri yürütecek bir vekilinin olması gerektiği hiç düşünülmemiş mi?
Bakanlığın müsteşarı yok mu?
Çalışma Genel Müdürü yok mu?
Devlet Personel Başkanı yok mu?

        “Yetmez Ama Evet!” demekle bu işler yürümüyor.
Beyler, “yer kavgası” yapacağınıza, keşke bu konulara kafa yorsaydınız!
Demek ki, bu sendikalarla buraya kadar!
Demek ki, bir kuruluşun adında “Sen” kelimesi eklenmiş olması, o kuruluşu sendika yapmıyormuş, konfederasyon yapmıyormuş!

Bunun anlamı açıktır:
        Toplu sözleşme görüşmeleri bitmiştir. 
Kayıpların telafisi, iyileştirme, refah payı hayal olmuştur.
Yüzlerce sayfalık talepler, tozlu raflarda dosyalanmayı ve arşive kaldırılmayı beklemektedir. Tıpkı geçmiş yıllarda olduğu gibi
        Memurları ve memur emeklilerini yine hüsran beklemektedir.
Bir kez daha tekrarlıyoruz: BASK ve bağlı sendikaları Toplu sözleşme masasına oturmadığı sürece yıllarımızı da, haklarımızı da, hayallerimizi de kaybetmeye mahkûmuz.
Tıpkı 2002 yılından beri kaybettiğimiz 13 yıl gibi.

Takip etmeye ve an be an duyurmaya devam edeceğiz.”

Editör: Haber Merkezi