Başkan Soy, Hükümete ve  yetkililerine seslendiğini ifade ederek; “Memur ve Sendika yetkilileri üzerinde böyle anti demokratik uygulamalar yapılarak,  Memur Sendikacılığı ortadan kaldırılmaya mı çalışılıyor? Zaten korkmuş, sindirilmiş ve hakkını aramaktan korkan memurlara yapılan bu tür uygulmalar devletin kutsallığı ve yüceliği ile bağdaşmamaktadır” dedi.

Sadece kamu yararını gözetmekten başka bir maksat taşımadan ve üstlendiği misyon nedeniyle, İzmir’in Tire ilçesinde öğrenci taşımacılığı ile diğer bazı aksaklıkları dile getirmesi nedeniyle Sendikalarının  Genel Teşkilatlandırma sekreteri ve İzmir İl Başkanlığını yürüten Resül Kara’nın basın açıklamasında  ifadesini bulan haksız bir uygulamaya maruz kaldığını ve müfettişler marifetiyle soruşturma neticesinde çok ağır bir ceza teklifiyle karşı karşıya kaldığını belirten Genel Başkan Soy, 

“Tüm zorluklara, baskı ve yıldırmalara rağmen Bağımsız Eğitim-Sen’de üstlendiği görevini yıllardır başarıyla sürdürmeye çalışan, her türlü imkansızlıklara ve idari baskılara rağmen, sivil toplumun ülkemizde gelişmesi için adeta çırpınan, ülkemizde demokratik toplum bilincinin oluşması yönünde insan üstü çaba harcayan bu arkadaşımızın bu yönüyle takdir edilmesi gerekirken, yerinden, yuvasından ve işinden edilmeye çalışılmaktadır, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü Bu yapılan antidemokrtaik uygulamayla işin Türkçesi Resül Başkana ”Sen sendikacılık yapmayacaksın, Sendikacılık yaparsan başına daha ne belalar açarım. Susacaksın, sesini çıkarmayacaksın, görmezlikten geleceksin, duymazlıktan geleceksin” demektedir. 

Sendikamız Genel Teşkilatlanma Sekreteri Resül KARA’ ya yapılan bu haksız ve hukuksuz uygulama, kendisine ve ailesine yapılan bir zulümdür.  Bağımsız Eğitim-Sen camiası olarak bu hukuksuzluğu kabül etmemiz mümkün değildir. Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerine de  buradan çağrı yapıyoruz bu haksız ve hukuk dışı uygulamanın ve idari tedbirin kaldırılmasını istiyoruz. Her kamu görevlisi de bu yaptırımın karşısında olmalıdır.  Çünkü Resül Kara’ya verilen cezalar, görevini hakkıyla yapan ve yetkiyi kanundan alan çalışmalarını kamu yararına yapmaya çalışan bir sendikacıya verilen cezadır.

MESELE  RESÜL BAŞKAN MESELESI DEĞİLDİR
Buradan, diğer sendikalara da çağrıda bulunuyoruz; bu zulme karşı durmalarını, Milli Eğitim Bakanlığı  ve Çalışma  ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nezdinde girişimde bulunmalarını, kamuoyunu bilgilendirmeleri yönünde faaliyet yapmalarını istiyoruz. Çünkü, mesele  Resül başkan meselesi değildir. Mesele;  Memur  Sendikacılığı yapan ve  mücadelesini kanunlar çerçevesinde yürüten  birine yapılan Bürokratik zulmün önlenmesi meselesidir, Mesele memurun örgütsel davranışının, birlikte hareket etme bilincinin kırılması meselesidir. Mesele; sendikaların, kendilerini ve varoluş nedenlerinin inkar ettirilmesi meselesidir. Bunun böyle bilinerek, sendikalar, sendika farkı gözetmeksizin sendikal mücadele içerisinde, yöneticilerin zulmüne maruz kalanların hakkını savunmada birlik olarak güç birliği içerisinde olmalıdır. Sindirme hareketine ve sendikal mücadele önünde engeller konulmasına, tüm sendikalar şiddetle karşı çıkmalıdır. Çünkü bu gün bize yapılanın yarın başkalarına yapılmayacağının bir garantisi yoktur.

Haksız ve hukuk dışı büroktatik uygulamalara karşı dim dik durarak, doğrunun ve doğruların savunuculuğunu ve mücadelesini veren Bağımsız Eğitim-Sen hiç bir mazlumu yalnız bırakmadığı gibi, bizler siyasetten ve hamasetten uzak bir sendika olarak Resül başkanı hiç yalnız bırakmadık ve bırakmayacağız.

Editör: Haber Merkezi