Ercan ÇELİK
İlçe Başkanı Resül Kara, konuyla ilgili olarak yaptığı yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Birkaç medyada yayımlanan yazı ve haberleri ibret ve dehşetle takip ediyoruz. Kimlerin tezgahladığını ve amaçlarını tahmin etmekle birlikte, ortada yeni bir çalışma veya taslak olmadığı da açık. Açıklanan Hükümet Programında da yok. Burada üzücü olan bazı sendikaların bu haber ve yazılara el altından destek vermesi.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti sosyal hukuk devleti olduğu sürece memur da memur güvencesi de olacaktır.
Günlerden beri birkaç kiralık kalem tarafından kamuoyuna pompalanan ve temelde “memur güvencesi”ni ortadan kaldırmayı amaçlayan görüşler hem asılsız hem sahipsiz çıktı.
Bizler ısrarla “Bir bardak suda fırtına kopartılıyor”, “Ortada fol yok, yumurta yok” dememize rağmen, anlı şanlı sendikalarımız, her uzatılan mikrofona konuşmaktan imtina etmediler.
“Memur güvencesi”nin ne olduğunu bilmeyenler, memurların “iş güvencesi”nin kaldırılacağından dem vurdular.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 4483 sayılı Memurların ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’dan haberi olmayanlar, birkaç kelime ile memurların işlerine son verileceğini uzun uzun anlattılar.
Anayasanın 128 inci maddesi değiştirilmeden “memur güvencesi”nin kaldırılamayacağını bilmeyenler, Tv. kanallarında, gazetelerdeki köşelerinde ahkâm kestiler.
Devlet var oldukça “Devlet memuru”nun da var olacağını aklına sığdıramayanlar, “memurların güvenceleri kalkıyor” diye avuç ovuşturmaya başladılar.
Sosyal hukuk devletinden haberdar olmayanlar da, iktidarların akıllarına her geleni hayata geçirebilecekleri zannına kapıldılar.
Sarı ve yandaş sendikalar; “memurunun verimsizliği”nden, “performans düşüklüğü”nden dem vurmaya başladılar.
Oysa ortada ne bir Tasarı vardı, ne de bir Taslak.
Zaten konunun gündeme gelebileceği yer “Kamu Personeli Danışma Kuruluydu. Yetkili sendikalar o kurulun üyesiydi. Orada görüşülmeden konu gündeme gelemezdi. Ama haklarını ve yetkilerini bilmeyen yetkili (!) sendikalar konuşmaya, arada bir ‘de yarım ağız “iş güvencesi”ni savunur gözükmeye devam ettiler.
Bizim dışımızda “iş güvencesi” ile “memur güvencesi”nin farklı şeyler olduğunu söyleyen çıkmadı.
HÜKÜMET PROGRAMINDA BÖYLE BİR ŞEY YOK
Nitekim, 64. Hükümet Programı 24 Kasım 2015 tarihinde TBMM’nde okundu.
Hükümet Programının İçinde memur yok ama bahsedilen konular da yok.
Hükümet programında memurlar yok, çünkü Hükümet memur sendikaları ile toplu sözleşme imzaladı.
Hükümet “iki yıl için toplu sözleşme imzaladık, isteklerinizi karşıladık ki yetkili sendikalar imza attı” diyor. Bak bunda hükümet haklı.
“İtiraz edenlere yetkili sendikaların kapısını gösteriyor. Bunda da haklı.
Hükümet programında “memur” kelimesi üç yerde geçiyor:
1. Program kapsamında çalışanların doğuma bağlı izin ve haklarını güçlendirmek üzere Devlet Memurları Kanunu ve İş Kanunu’nda gerekli değişiklikleri yapacağız.
2. Doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerin memuriyet kıdeminde değerlendirilmesini sağlayacağız.
3. İşçi ve memur tüm çalışan kadınlarımıza doğuma bağlı olarak ilk çocukta 2 ay, ikinci çocukta 4 ay, üçüncü ve üzeri çocukta 6 ay yarı zamanlı, tam ücretli çalışma hakkı ve çocuğun okula başlama yaşına kadar kısmi süreli çalışma hakkı tanıyacağız.
Programda şu genel ifade geçiyor.
“‘Devletin millet için var olduğu’ anlayışı içinde kamu yönetiminde ve kamu maliyesinde halkımızın ve ekonomimizin ihtiyaçları doğrultusunda reformlar gerçekleştireceğiz.”
Yani iktidar kamu yönetiminde reform yapılacağını söylüyor.
Her hükümet programında aynı şeyler zaten var.
Hepsi bu.
Etrafında olup bitenden bi haber olan sendikalara tavsiyemiz şudur;
önce derslerinizi iyi çalışın.
Bizce sendika üyeleri de sendikalarını bir kez daha gözden geçirmeli.
Evet hepsi bu.
Ancak, muhtemel gasp teşebbüslerine karşı hazırlıklı olmak, uyanık olmak ve ortak hareket etmek önemlidir. Bu ihtimale karşı tüm sendikalara şimdiden ortak hareket etmeye davet ediyoruz.”
Editör: Haber Merkezi
