AYDIN (İHA) – Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger, Büyük Menderes Nehri’nde canlı yaşamını etkileyecek düzeyde bir kirliliğin söz konucu olmadığını belirterek; “Büyük Menderes Nehri’nin temizlenmesi çok daha reform gerektiren maddi ve manevi süreç istiyor” dedi.Aydın’da yaşanan toplu balık ölümlerinin Büyük Menderes Nehri’ndeki kirlilikle alakalı olmadığını belirten Vali Köşger, “Balık ölümleriyle ilgili yok ama Menderes kirli. Menderes’in kısa vadede rehabilite edilebilmesi için barajlardan daha temiz suların salınması noktasında çalışmalar devam ediyor. Her şeye rağmen, Menderes’teki kirliliğin toplu balık ölümlerine neden olabilecek bir düzeyde olmadığı ortaya çıktı. Suda eriğik halde 1 birim oksijen bulunması halinde canlı hayatı devam ediyor. Menderes’te bu oran 4,6 – 4,9 mertebesinde. Yani minimum seviyede olması gereken oksijenin 4 – 5 katı bulunduğu gözlemleniyor. Büyük Menderes kirli ancak canlı yaşaması için yeterli ortam mevcut. Menderes Havzasının uzun vadede temizlenmesine yönelik çalışmalar devam ediyor. 11. Kalkınma Planında, Büyük Menderes Havzasının rehabilitasyonuyla ilgili programlama ve proje yapılması için bu konuyu Kalkınma Bakanımıza arz ettim. Kendisi de bu projenin 11. Kalkınma Planına alınması için bürokratlarına talimat verdi” diye konuştu.“Menderes’in temizliği için devlet aklına ihtiyaç var”Büyük Menderes Nehri’ne daha temiz suların salınması konusunda çalışmaların sürdüğünü söyleyen Vali Köşger, şunları söyledi: "Her şeye rağmen Büyük Menderes Nehri’nin toplu balık ölümleri yaşanacak kadar kirli olmadığı ortaya çıktı. Büyük Menderes Nehri’ni Afyonkarahisar, Uşak, Denizli ve Aydın’a kadar yol boyunca şehir atıkları ve atık suları, büyük fabrika atıkları kirletiyor. Şehrimizin sınırına geldiğinde olması gerekenden iki kat daha fazla kirlilikte geçiyor. Bizden denize dökülene kadar bir birim daha kirlenince üç kat daha kirleniyor. Büyük Menderes Nehri’nin temizlenmesi çok daha reform gerektiren maddi ve manevi süreç istiyor. Yol boyunca şehirlerin arıtma tesislerinin olması gereken standarda yükseltilmesi lazım. Aynı zamanda büyük fabrikaların da bunu yapması gerekiyor. Bu maddi anlamda büyük meblağlar ve devlet aklına ihtiyaç gerektiriyor. Dolayısıyla üç vilayetin bir araya gelmesiyle de çözülebilecek bir durum değil"