Sakarya'dan Dumlupınar'a

Abone Ol
23 Ağustosta Yunan saldırısı ile başlayıp 13 Eylülde büyük bir zaferle sonuçlanan Sakarya Meydan Savaşı’nın tarihimizdeki yeri çok önemlidir. İngiltere’nin de desteği ile Sakarya Irmağı’nı geçen Yunanlıların hedefi Ankara’dır. Amaçları, Ankara’yı alıp TBMM’ye Sevr’i kabul ettirmektir.

Daha bir ay önce 24 Temmuz 1921’de Kütahya-Eskişehir Savaşında Türk ordusuna karşı ilk kez üstünlük sağlamanın verdiği keyifle daha havalıdırlar. Yunan Kralı Konstantin zaferden öyle emindir ki İzmir’e gelip, gazetecilerle Ankara’da görüşmek üzere randevu bile verir. Türk ordusu daha kuruluş aşamasındadır, hazırlıksızdır. Afyon, Kütahya ve Eskişehir elden çıkar.

M. Kemal orduyu Sakarya ırmağı doğusuna çekince mecliste kıyamet kopar. Oysa M. Kemal’in amacı, daha çok kayıp vermemek, zaman kazanmak ve Yunan birliklerini mevzilerinden uzaklaştırmaktır.  Meclisin Ankara’dan Kayseri’ye taşınması gündeme gelir. Yenilgi alan ordu komutanlarının hesap vermeleri istenir. M. Kemal’e karşı muhalefet artar. M. Kemal’in ordunun başına geçmesi istenir. Kimileri M. Kemal’in başkomutanlığını son çare olarak görür, zaferden umudunu kesenler sorumluluğu ona yüklemek isterler. 5 Ağustosta M. Kemal’e geniş yetkilerle başkomutanlık görevi verilir. M. Kemal 3 ay süre ile meclisin yetkilerine sahip olmayı da koparır. Amacı kısa sürede verdiği kararları uygulamaktır.

İlk iş olarak Tekâlif-i Milliye(Ulusal Yükümlülükler) Emirlerini yayınlayan M. Kemal, ordunun güçlendirilmesi için halktan yardım ister. Halk elindeki silahı, giyeceği, yiyeceği fazlasıyla ulaştırır, askerine. Bu malzeme yardımı Sakarya Savaşı’na yetişmez ama Büyük Taarruzda çok işe yarar.

Yunanlılar 23 Ağustos 1921’de Sakarya Irmağının doğusuna saldırıya geçer. Üstün silah ve asker gücü ile Türk savunma hattını aşıp Ankara’ya 50 km. kalana dek yaklaşır. M. Kemal, ilk kez başkomutan olarak yönettiği bu savaşta düşmanı, savaş tarihinde ilk kez görülen ünlü savunma taktiği “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanı ile sulanmadıkça terk olunamaz” ile durdurur.

Savaş 22 gün-22 gece sürer. Savaş alanı 100 km. tutar. Sonunda düşman saldırısı kırılır, Türk ordusu karşı saldırıya geçer. Savaş sırasında attan düşen Mustafa Kemal’in kaburga kemikleri kırılır. Savaşı sedye üzerinden yönetir. Düşman 13.Eylül 1922’de bozguna uğratılır. Yunan ordusu Sakarya Irmağı’nın batısına atılır.

Sakarya Zaferi, Kurtuluş Savaşımızın en uzun süren savaşıdır. Artık Yunan saldırmaktan vazgeçer. Sakarya Irmağı çevresinde savunma hattı oluşturmaya başlar. 1683 Viyana Bozgunu ile başlayan geri çekilme sona erer. Sıra Türk saldırısına gelir. Meclis M. Kemal’e, mareşal rütbesi ile gazi unvanı verir.

M. Kemal bu zaferden sonra orduyu hemen saldırıya geçirmez. “Düşmanın güçlenmesini mi bekliyoruz? Neden saldırmıyoruz?” eleştirilerine kulak asmaz. Bir yıl bekler. Amacı orduyu güçlendirip düşmana kesin darbeyi vurmaktır.

Hazırlıklar sonunda 26 Ağustos 1922 sabahı 04.30’da Türk topçusunun ateşi ile Büyük Taarruz Afyon’dan başlar. Yunanlılar saldırının Eskişehir’den geleceğini beklediklerinden tüm hazırlıklarını ona göre yapmışlardır. Planları bozulur. İngilizlerin saldırı öncesi Yunan mevzilerini denetleyip mükemmel buldukları, “Türkler burayı 6 ayda geçerlerse, dünyayı fethetmiş sayılmalı.” dedikleri savunma hattı bir gün bile dayanmaz.

30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da bizzat M. Kemal’in yönettiği büyük bir meydan savaşı yapılır. Başkomutanlık Meydan Savaşı da denilen savaşta Yunan ordusunun büyük bölümü yok edilir. Düşman dağınık bir halde kaçmaya başlar. M. Kemal, “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” diye bilinen tarihsel emrini 1 Eylül sabahı Çal ilçesinde verir. Türk ordusu hızla Yunanlıları izlemeye koyulur. 2 Eylülde Uşak yakınlarında Yunan orduları başkomutanı Trikopis esir edilir. Büyük kayıp veren Yunanlılar köy ve kasabaları yakarak geri çekilirler. 9 Eylül1922’ de İzmir kurtarılır. 18.Eylülde Batı Anadolu, Yunanlılardan tümüyle temizlenir.

Başkomutanlık(Dumlupınar) Meydan Savaşı sonunda Batı Anadolu düşman işgalinden kurtulur. Kurtuluş Savaşı’nın savaş dönemi sona erer. Siyasal mücadele dönemi başlar. Bu zaferler Anadolu’nun sonsuza dek Türk yurdu olarak kalacağını kanıtlayan zaferlerdir.

Bu zaferler sonunda bize bu vatanı düşman işgalinden kurtarıp armağan eden başta M. Kemal olmak üzere silah arkadaşlarını ve kahraman askerlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyorum. Saygılarımla, hoşça kalın.