Bağımsız Sendikalar Konfederasyonuna bağlı Bağımsız Eğitim-Sen Genel Teşkilatlandırma Sekreteri ve Aynı Zamanda Sendikanın İzmir İl Başkanlığı görevini yürüten sendikacılıkta duayen denilebilecek kadar eski olan mücadele hayatının içinde bütün zorluklara rağmen uzun yıllarını veren Resül KARA' dan biraz da sitemkar olan ültimatom gibi bir açıklama geldi. Açıklamasında Milli Eğitim Bakanlığı Strateji belgesine tepki gösteren KARA' nın açıklaması şöyle; ATATÜRK YOKSA BİZDE YOKUZ “Yapmamıza imkân hasıl olan işleri yapmazsak, tarih bizi tenkit eder.” M.Kemal ATATÜRK (1928) Milli Eğitim Bakanlığı 09.06.2017 günü Resmi Gazetede yayımlatarak yürürlüğe koyduğu öğretmen strateji belgesiyle öncelikle ak gençlerden öğretmen kadrosu oluşturarak eğitimde %100 biat oluşturmaya amaçlamış ve dahası da Edirne’den Karsa, Akçakale’den Çeşmeye bu milletin vicdani değeri olan Atatürk’ümüzü ders müfredatından çıkartarak gelecek nesillerimizi bu vatanı bağışlayan Atatürk düşünce sisteminden yoksun bırakacak bu projeye, bu ülkeye, Türk milletine birazcık vefa borcu olan hiçbir fert sessiz kalamaz. Ama öncelikle sessiz kalmaması gereken toplumun öncüleri olarak bilinen daima toplumun önünde yer alan STK. lardır. Gelinen noktada eğer her yönüyle eğitimi ilgilendiren bu konuda bir Eğitim İş Kolu Sendikası Genel Başkanı şahsi kaygılarından dolayı herhangi bir açıklama yapamıyor veya “küçük oldukları, sözlerini dinleyen olmadığı” gerekçesiyle açıklamada bulunamıyor ve silik kalıyorsa şayet böyle sendika ve kuruluşlarda Türk Milletine ve Ulu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’e vefa borcu hisseden vatan severlerin daha fazla kalmasının bir anlamı yoktur. Bu tür sendikalarında olmasına zaten gerek yoktur, kapıyı kilidi vurup anahtarını da Memur-Sen Genel Başkanı Ali YALÇIN’ a teslim etmeleri hayata dair bütün kaygılarını bitirecektir. Bu Ülke insanının ve tüm Türk milletinin ortak değeri olan Başbuğ Mustafa Kemal ATATÜRK için bu ülkede pusat kuşanamayacak olanlarla aynı çatı altında dün nasıl bir arada değildiysek bu günde olmayacağımız net bir şekilde bilinmelidir. Bedeli ne olursa olsun asla Cumhuriyetten ve Atatürk’ten taviz vermedik ve vermeyeceğiz. Unutulmamalıdır ki haini bol olan memleketlerde kahramanlar bitmez. Bu ülkedeki bütün kurum ve kuruluşlar eğer Atatürk ilke ve inkılaplarına sahip çıkamıyorlarsa, Atatürk’e ihanet içindelerse kapılarını kilidi vurup anahtarlarını da Atatürk düşmanlarına teslim etsinler. Bu devirdeki hayata dair kaygılarından kurtulurlar ve renklerini belli etmiş olurlar. Ama namusumuzu, dinimizi, vicdanımızı, ezanımızı, kuranımızı, paramızı, pulumuzu, evlatlarımızı, Topyekun Türkiye devletini borçlu olduğumuz Başbuğ Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün olmadığı yerde bizde olmayız. Kamuoyuna saygıyla ve ilgililere duyurulur.