Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 6 Temmuz 2020 tarihinde uygulamaya alınan proje okullar, geçtiğimiz hafta okullarda yaşanan öğretmen kadrosundaki değişikliklerle gündeme geldi.
Resmi adı Özel Proje ve Program uygulayan okullar olan bu çalışma, ulusal ve uluslararası düzeyde etkinlik ve faaliyetlerde bulunan kurumlar olarak dizayn ediliyor.
Başarılı akademik, sosyal çalışmalarla gündeme gelen bu okullarımız için ilgili projelerin devamlılığı ve mevcut başarısı oldukça önemli.
Bu sebeple görev alacak öğretmenlerin bazı şartları sağlaması gerekmektedir.
657 sayılı kanuna tabi olma, zorunlu hizmetini tamamlamış, erteletmiş veya bu hükümden muaf olma, en az 4 yıl hizmet süresini tamamlamış olma gibi.
Kısa adıyla proje okullarının, bünyesinde hizmet veren öğretmenler için görev süresi ise toplamda 4 yıl olarak yönetmelikte ifade edilmiştir. (+4 yıl idareci değerlendirmesine göre)
Proje okulları kapsamında 8 yılını tamamlayan öğretmenler ilk yer değiştirme sürecinde salgın sebebiyle yer değiştirmeleri 1 yıl ertelenmişti.
Bu yıl ise görev süresi dolan öğretmenlere 12-19 Şubat tarihinde 10 okul tercihi sunulan bir yer değişikliği planlaması yapıldı.
Özellikle sendikaların yoğun tepkisiyle gündeme gelen ilgili yer değişiklikleri politik bir zeminde değerlendirilip, kararın siyasi olduğu üzerine ciddi tartışmalar gerçekleşti.
Gerçekleşen uygulamanın siyasi bir motivasyonunun olduğu ve adeta bir "sürgün" şeklinde uygulandığı başta sendikalar olmak üzere, veliler ve öğrenciler tarafından ifade edildi.
Ancak...
Duruma yönetmelik açısından baktığımızda rutinin dışına çıkılmadığı ve uygulamanın mevzuat uyarınca yapıldığı görülmektedir.
Görev süresinin tamamlanmasının ardından atama tercihi sunulan öğretmenlerden, tercih hakkını kullanmayanların ise norm fazlası olup re'sen atamasının yapılması daha önce uygulamaya alınmamış bir süreç değil.
Bu noktada karşı geliştirilen tez ise ilgili okullarının başarılı olma gerekçesinin büyük ölçüde görev süresi dolmuş öğretmenler olduğu ve söz konusu rotasyonun bu başarıyı düşüreceği savıydı.
Yaşanan yer değişikliklerine bu zaviyeden bakıldığında öğrenme ve ölçme değerlendirme sürecinin diğer değişkenlerinin azımsandığı/haksızlık edildiği ve yeni ataması yapılacak öğretmenler için peşin bir güvensizlik ortamı oluşturulacağı, bu öğretmenlerin öğrenci gözünde "başarısız" olarak hedefe koyulacağı görülmektedir.
Sendikaların yaşanan süreci sadece ama sadece eğitim düzleminde değerlendirmesi ve öznenin öğrenci olduğunu unutmaması gerekmektedir.
Politika, siyaset ürünü hiçbir faaliyet okul mecrasında mevcut olmamalıdır.