Kokmasın nehrim, yüzsün gelecek neslim

Abone Ol
Delta, Menderes masifinin batı kenarı üzerindeki ayrı bir çöküntü çukurluğu içinde Küçük Menderes’in taşkın  delta sedimanları  ile dolması sonucunda oluşmuştur. Delta ovasının güneyinde Efes antik kentinin bulunması nedeniyle, özellikle jeomorfologlar, arkeologlar ve tarihçilerin yöreye olan ilgisi fazla olmuştur.

 Küçük Menderes delta ovası ve yakın çevresi ilkçağlardan itibaren yerleşmelere ve yoğun tarımsal kullanımlara sahne olmuştur. Bu yoğun kullanımlar, deltadaki çeşitli koruma statülerine rağmen devam etmekte ve buna bağlı olarak gelişen degradasyonal etkiler artmaktadır. 

Bu derece önemli yeri olan Küçük Menderes nehrimizin evsel ve kentsel atık dolayısıyla sanayi atığı zirai atıklarıyla yok olma derecesine gelmiş durumdadır.
Arıtma tesislerinin olmadığı , varsa da çalıştıramadığı ve atıkların bu nehrimize salındığı görülmektedir. 
Şuan sıcakların arttığı günlerimizde kuraklığın oluşması nedeniyle oluşan kötü kokular çevre yerleşim yerlerine rahatsızlık vermektedir.
Bu kötü akıntıların , yer altı suları bitkisel ve yaylımda kullanılan hayvan sağlığına büyük tehdit oluşturmaktadır.
Yetkilerden  Küçük menderes  deltasının ıslah konusunda ele alınmasını istiyoruz. 

Arıtma sistemi olmayan ya da sistemi çalıştırılmayan sanayi tesisleri; tarımda hatalı gübre ve hatalı su kullanımları nedeniyle ovamıza ismini veren Küçük Menderes Nehrimiz hızla kirleniyor. Yok oluyor , oldu da. 
Artık bu konuda daha fazla duyarlı olmamız gerekmektedir. İlgili Belediyeler bir zamanlar bu konuda platformlar kurdu ele alınması için gazetelerde boy boy haberler yaptılar. Ama netice yok. Girişlim oluşum yok.
Bu konuda ilgili yöneticilerin düğme bastığı yazıldı ama henüz yapılan bir şey yok. 

Küçük menderes Nehri ve çevresi, sürdürülene bilir bir yaşam ünitesi  haline getirilmelidir. 

Bu konuda bir çok yerde toplantılar , çalıştay ,  planlar projeler yapıldı. Netice henüz yok. Kirli suyun  nehirden akıtılması , akıntıların sulamada kullanılması gibi bir çok zararlı etken.
Sulanan bitkilerde , hayvanların et ve sütlerine yansıyan zararları düşündükçe beslenme yeteneklerimiz kaybedeceğiz.

Nerde o Küçük menderes Nehrinin  çevresindeki çay bahçelerimiz , kır kahvelerimiz , lokantalarımız güveçli ve yüzmeli günlerimiz. Söğüt ağaçlarının altındaki balık tutma ve orada çalı çırpı ile pişirip yeme zevkleri. Gelecek nesillerimiz bunları tatmadı. Bu gidişle de tadamayacak.

Kargıdan  veya hayıttan örülmüş  sepetlerimizle tutuğumuz taze çay balıklarımız . Söğüt ağaçlarının oluştuğu güzelim mesir yerlerimiz. Hayvanlarımızın  serin sularda sulanmaları. Çevresindeki çiftçimizin tertemiz mis gibi ucuz sulama projeleri nerde kaldı. Birkaç çevre duyarsızlarının kirletmesine göz yummayalım. Doğada çok az örneği rastlanan deltamızın Küçük menderes Nehrimizi 80 yıllardan beri mücadelesini sürdürmemize rağmen hala bir netice alamdık. Zaman zaman bireysel zaman zaman Sivil Toplum Kuruluşları , Dernek aracımızla yazılı ve sözlü hatta yürüyüşler düzenledik bu konuda ilgililerden yetkililerden bir an önce ele alınmasını istiyoruz.  Akan zehirli suyu  durdurun. Sanayi atıkları nehir boyu  devam etmektedir.

Ağır metal yar kokusu , kirliğin başlangıcı olmuş. Tarımsal arazilere verdiği zararları düşünmek bile insanı ürkütmektedir. Kokudan ve sağlığa tehdit eden bu nehrimize ele alalım. Bu kirliliğin boyutları daha da büyümemsi için birlik ve beraberlik içinde olalım.

İlgili ve yetkililere yazılı sesleniyoruz. Artık bir çözüm bulalım. 
Atalarım bırakmış tertemiz nehir. 
Yok olmasın nehrim.  
Temiz nehir  görsün neslim. 
Balıklar yüzsün. Söğütler süzsün.
Yayılsın kuzular , içilsin sular.
Küçük mendereste gençler yüzsün.
Kirlenmesin nehrim.
Temiz bulsun gelecek neslim.
YEŞİL TÜRKİYE’M ve TİRE’M , TEMİZ ÇEVREM , SAĞLIKLI İNSANIM , GÜRÜLTÜSÜZ ŞEHRİM, HUZURLU KENTİM , DOĞAL KÖYÜM İÇİN EL ELE.