Tireli anne ve babalar, çocukları için kaygı duydukları yoldan geçişler konusunda sesleri kimsenin duymadığını ifade ederek, İnönü Bulvarı’nı kısa bir süreliğine trafiğe kapatarak protesto gösterisinde bulundu. Kamuran KIZILBOĞA / Büyük Tire Gazetesi Hızla büyüyerek, genişleyen Tire ilçe merkezinde trafik konusunun başta çocuklar olmak üzere tehlike yarattığını ifade eden Tire Atatürk Mahallesi sakini vatandaşlar, okulların açıldığı şu günlerde kaygılarına dikkat çekmek adına dün öğrenciler için büyük tehlike oluşturan İnönü Bulvarı’nı yaklaşık yarım saatliğine işgal ederek, seslerini duyurmaya çalıştılar. Tire Eğitim Sen üyelerinin de organizasyonunda destek verdiği yol işgali eylemine Atatürk Mahallesi muhtarı, aynı zamanda Tire’nin tek bayan muhtarı olan Aysun Sertkaya da destek verdi. Başta mahallede bulunan, yaklaşık 900 konutun bulunduğu, Toplu Konut Sitesi sakinleri olmak üzere mahalle sakinlerinin yer aldığı eyleme yaklaşık 200 kişi katıldı. Çocukların da yer aldığı eylemde vatandaşlar, ‘Güvenli geçiş istiyoruz’, ‘Geçit hakkımız, hakkımızı isteriz’, ‘Çocuklarımızı, trafik terörüne kurban vermek istemiyoruz’ şeklinde sloganlar atıldı. “HİÇBİR ŞEY ÇOCUKLARIMIZIN CAN GÜVENLİĞİNDEN DAHA ÖNEMLİ DEĞİLDİR !” Eylemde kısa bir basın açıklaması da yapıldı. Basın açıklamasını Eğitim Sen Tire Temsilcisi Eyüp Aksoy yaptı. Aksoy şunları söyledi: “Çocuklarımızın can güvenliği açısından hayati bir önem taşıyan güvenli geçiş talebimiz, gerek sendikamız Eğitim-Sen üzerinden ve velilerimizin bireysel başvuruları üzerinden uzun süredir devam etmektedir. Eğitim-Sen bu talebini Tire Belediyesi’ne ilettiğinde, muhatabımızın Karayolları Şube Müdürlüğü olduğu söylendi. Başvurumuz üzerine, Karayolları yerinde yaptığı inceleme sonucunda, okullarımızın önüne yapılacak güvenli bir geçiş sisteminin ancak ileride bir projeye dahil edilebileceği yanıtını verdi. Ayrıca velilerimizin Kaymakamlığa, okul müdürlüğüne, ilçe emniyet müdürlüğüne ve Belediye’ye bireysel başvurularından ise maalesef bugüne kadar olumlu veya olumsuz bir sonuç çıkmadı. Yasalar kamu yararına olmak zorundadır. Bu haklı talebimiz de böyle değerlendirilmeliydi. Ne yazık ki, kurumların bu duyarsızlığını anlamak mümkün değildir. Bir çocuğumuzun dahi, bu yolda akan trafikten kaynaklanacak olası bir kazadan etkilenmesi, duyarsız yaklaşımı gösteren hangi kamu kurumunun canını yakacaktır? Hangi kurum hesap verecektir? Hangi yasa, hangi düzenleme ya da kaç lira çocuklarımızın can güvenliğinden daha önemlidir? Bugüne kadar, bu sorunu okulun giriş-çıkış saatlerinde Emniyetten bir polis refakatiyle çözme yoluna başvurdular. Ancak, ne yazık ki başından beri bütün uygulama ve dayatmalarına karşı çıktığımız 4+4+4 modeli, bu soruna daha yeni sorunlar eklemiştir. İkili öğretime başlanmasıyla, öğrenciler birgün içinde farklı saatlerde altı kez giriş çıkış yapacaklardır. Ders saatleri sabahın köründe başlayıp, akşamın kör karanlığında bitecektir. Bu durumda, polis refakatiyle uygulanan geçici çözümün uygulanabilirliği de kalmamıştır. Okullarımızın önünde 12 saat polis bekletecek değilsiniz ya!”