İZMİR (İHA) - “Çocukların yeni doğandan itibaren, okul başlangıcına kadar (6-7 yaş dönemi) periyodik olarak muayene olmalarını tavsiye ediyoruz” diyen Atagöz Göz Hastalıkları Dal Merkezi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Tayfun Yeşilbalkan, “Bebek 1 aylıkken özellikle göz bebeği, göz yapısı, göz arkası, göz reflesi sağlıklı mı muhakkak bir muayene ile kontrol edilmesini tavsiye ediyoruz. Birinci yaş civarında kontrol de büyük önem taşıyor. Çünkü özel bir takım cihazlarla göz ölçümlerini de yapabiliyoruz. Gözünde kayma, göz bebeklerinde farklılık, göz yapısında farklılık, olası bir erken gelişen katarakt, olası bir görme tembelliği belirtisi, yapısal bir kapak bozukluğu ve bunlara bağlı oluşabilecek gelecekte karşılaşabilecek sorunları ilk bir yaş muayenesinde anlayabiliyoruz” diye konuştu. Olası göz hastalıkları ve görme bozukluklarının teşhisi için 3-4 yaş muayenesinin büyük önem taşıdığına vurgu yapan Doktor Yeşilbalkan, “İfadenin başladığı 3-4 yaş civarı mutlaka bir kez daha kontrol edilmesini öneriyoruz. Bu yaşta artık ifade olduğu için görme tembelliği var mı yok mu anlayabiliyoruz. Var olan görme tembelliğine gerek gözlük, gerek kapama tedavileri ile müdahale edebilme şansımız var. Bunun dışında gözünde şaşılık olanlar, çift görme sorunu yaşayanlar özellikle 3-4 yaş civarı ve hemen okul öncesi dönem muayenesinde tedavi kapsamına alınmalı” dedi. “Okul öncesi göz muayenesi çocuğun geleceğinde hayati önem taşıyor” Okul zamanı okul başlamadan hemen önce mutlaka son bir kontrol yapılmasını ebeveynlere tavsiye eden Atagöz Göz Hastalıkları Dal Merkezi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Tayfun Yeşilbalkan, “Olası gelişen bir bozukluk var mı, gözlük ihtiyacı var mı, uzak görme keskinliği nasıl, bunları bilmek çok önemli. Astigmatik bulgusu varsa az ya da bulanık görecek. Özellikle uzak görmede bir sıkıntısı varsa, çocuk okulda öğretmenin tahtaya yazdıklarını iyi göremeyecek. Bu okul başarısı için en önemli etkenlerden biri. Üstünde durulması gereken diğer bir husus ise çok kendini belli etmeyen hipermetropilerdir. Bu çocuklar uzakları kısmen net görebiliyorlar fakat uzun süre ders çalışmada sıkıntı çekebiliyorlar. Bu durum da onların hem konsantrasyonunu hem uzun vadeli ders çalışmalarını olumsuz etkiliyor. Ders başarıları, sosyal yaşamları olumsuz etkileniyor” şeklinde konuştu. “Çocuklar ders çalışmaktan soğuyor” “Saydığımız tüm göz hastalıkları çocukları ders çalışmaktan, uzun süre bir yere odaklanmaktan, uzağa bakmaktan soğutuyor” diyen Op. Dr. Tayfun Yeşilbalkan, sözlerine şöyle devam etti: “Çocuklar gözlerinde sorun olup olmadığını anlayamazlar, aileler de çocuklarına duyarsız kalır ise çocuğun görme problemleri artarak devam eder. Çocuk okula başladığı zaman tahtada yazanı okuyamaz, arkadaşının defterine bakarak yazmaya çalışır, diğer arkadaşlarından geri kalır, öğretmeni ile olumsuz gelişmeler yaşayabilir. Aileler çocuklarına dışarıdan bakarak gözlerinde bir problem olup olmadığını anlayamazlar. Biz de dışarıdan bakarak anlayamayız. Bu sebeple muhakkak muayene istiyoruz.” “Görme tembelliği geliştiğinde zamanı geri almak mümkün değil” “Görme tembelliğinde ne kadar erken tanı alınabilirse, gelecekte bu görme tembelliği o kadar iyi tedavi edilebiliyor” diyen Yeşilbakan, “Geç teşhis edilen görme tembelliğinde beynin göz ile olan koordinasyonu iyice zayıflamış oluyor ve maalesef tedavide istediğimiz kadar iyi sonuç alamıyoruz. 3-4 yaş civarında yapılan muayenede tüm göz hastalıklarını yakalayabiliyoruz, çünkü çocuk bize muayene etme şansı veriyor. Bir yaşındaki çocuğu mikroskopta muayene edemezsiniz. Bir yaş için çok güzel çocuk göz ölçüm cihazlarım var. Göz ölçümü temassız yapılıyor ve bu ölçümün sonuçlar bize gelecek için, gelecekte bu bebeğin karşılaşma riski yüksek göz hastalıkları için çok iyi ipuçları veriyor. Şaşılık, kayma, yapısal göz şekli bozuklukları, görme bozuklukları, katarakt gibi hastalıkları yakalayabiliyoruz” ifadelerini kullandı. “Çocuğunuzu izleyin” Çocuklarda denge bozukluğu ve kavrama bozukluğu, nesneleri yakalamakta sorunu, çizgileri ve şekillerini iyi çizememe, beceri azlığı, dalgın ya da derin bakma, gözlerinde kamaşma, sık sulanma, yanma gibi şikayetlerin olması halinde muhakkak detaylı göz muayenesi yapılması gerektiğini anlatan Yeşilbakan, “Televizyonu çok yakından izleme ya da çok uzaktan izleme gibi eğilimleri varsa tüm bu davranışlar bize gözlerle ilgili bir sorunun olduğunun işaretleridir. İhmal edilmemesi gerekmektedir” dedi.