Ben Seni İstanbul Boğazında Değil, Ankara'nın ayazında sevdim

Abone Ol
Bayılırım patatese, hele bir de fırınlanmış  kumpire offf diyorum!!!  Hiiiç dayanamam diyorum …sıcacık, dumanı üstünde, bol tereyağı,  kaşar,  isteğe göre doldurun malzemeleri, karıştırın ve afiyetle mideye indirinnnn…benimkiler mi kişiye özel kumpirler, küçük, lezzetli veee keyifli… 


       Görmüş olduğunuz kumpirde kullandığım patatesler nerden derseniz. Tarla mahsulü değil, Ödemişten de gelmedİ, yooo! hazır patates de değil; bizzat bizim arabanın mahsulü, kendi elimle ektim yetiştirdimmmm. “Neee” dediğinizi duyar gibiyim; hiiç şaşırmadım, yedirdiğim herkes bi uzuun, havalı “neee” çekti zaten…
              Gün içinde araba hep bende, yok oğlumu okula bırak, yok ora yok bura derken arabadır malum acıkıyor. Eşime göre hiiiç doyurmuyorum;  bana göre az benzine kanaat etmeyen çoğuuu bulamazzz…
Kirleniyor;  eşime göre temizletmiyorum,  ama o benim her daim yıldızım hep ışıl ışıl gözümde…
          Eşim direksiyonda elinden aşağı inen örümcek ağını görünce gözler büyümüş bana döndü. Dedim “biyolojik ortamına bırakıyorum yazık günah hayvancıklara”… “Ulen biyolojik ortam mı kalmış organik tarım yapılır burada, yerler bir karış toprak patates ek büyür” dediii…Birbirimize baktık bastık kahkahayı….
         Bir gün sosyal paylaşım sitesinde yazdığım yazı:
                    “Bazen sadece biner arabana gidersin. Ayağın gazda hayatın sunduklarıdır gözünün önünden geçen…Acısı tatlısı, damağında hepsi farklı bir tat bırakır …Sen sadece gidersin, yol alırsın, bilirsin ki tatlısıda acısıda geride kalacak…Şükürle gidersin hayatın sana kattıklarına öğrettiklerine ve asla unutmayacaklarına”. 
 Yazmaz olaydımmmm! CEVAP EŞİMDEN KESİN VE NETTİ:
“Bazen binersin arabaya ; hiç benzin koyayım, gaz koyayım, bir arabayı yıkatayım yok karımmm benimmmm!!!”
          Ben, hiçliği sorgulayan kadınım, “yok” kelimesi bende “hiç mi yok”la biterken;  utanmış, darma duman olmuş, doğrularının altında ezilmiş bir kadın olarak gittim benzin almaya…İşyeri benzinliğin karşısında olan eşimden  anında  mesaj geliiirr.
Gözlerim doldu bu ne büyük gurur bu ne büyük fedakarlık
 Sadece benzin alıyorum, yıkatmam 
Olsun hemen olmaz bünye kaldırmaz yavaş yavaş….
            Bu hale nasıl geldim?  bir sorun, bir öğrenin… Mevlananın sözüne uyarlarsak:  “Evinde titizlikte akarsu gibi ol. Arabana bakımda ölü gibi ol. Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol…”
Biz kadınların çektiği nedir böyle? Ehliyet kursuna başlarız. Hoca, sanki cenaze kaldırıyor, üç kere sorar : “kızım trafiğe çıkmaya hazırmısııın, hazırmısııın, hazırmısııınnnn”. Kursa erkekler “nasılsa biz on yaşında baba kucağında başladık bu işe” diye devam bile etmezken,  biz hergün kursa gelir hocamızın ağzından çıkan her kelimeyi kokoş defterimize tüylü kalemlerimizle not alırız, bir bir ezberleriz, ama yine yaranamayızzzz …Hoca gider yanımızdaki erkek kursiyere  triger kayışını sorar, bize döner “direksiyon nerdeydi kızım” der…Çifte standart!!! Günahımız ne?  Ülkemizde örfler adetler  sadece erkek çocuğunun eline küçük yaşta araba veriyor diye mi bunlar…
           Sınava girince; trafik,  ilk yardım, motor,  bütün derslerden en yüksek puanları kimler alır? Eveeet! Hiççç Aaaa falan demeyin;  kadınlar … Çünkü biz oturur, elimizde kitap, haftalarca hatim ederiz; baskı büyük... “KADIN arabadan ne anlar”… İtiraf edin!  Hanginiz yolda kaldınızda lastik değiştirdiniz, hanginiz öğrendiklerinizi araba bozulunca tamirciye götürmeden uyguladınız…  Benim bildiğimi siz de biliyorsunuz işte itiraf edin!!!  Lastiğin havası mı inmiş diye kontrol için lastiğe iki tekme at!  İndiğinden emin ol, benzinliğe  git hava pompala, yağına bak yağı beze sil sonra mendil bulama pantolonunun en görünmeyen yerine elini sil, suyu var mı diye bak yoksa doldur kışsa antifiriz ekle donmasın- haydi bu da benden size küçük hediye bir bilgi suyun içine biraz da bebe kolonyası dökün bak nasıl mis kokuyor görün!!!- Bitti bu işt;  yani farkımız ne.
Trafik işaretlerini de sayalım ezberden, belki sizden daha çok biliyoruzdur. Yolda giderken ayı çıkabilir taşta düşebilir ayrıca…Yani tek farkımız arabamıza “Tek rakibim THY yazdırmamamız mı???? Kolumuzu camdan çıkarıp serçe parmağımıza yüzük takıp sollama yapmamamız mı????Daha trafik ışığı yanar yanmaz sevgili annemizden kornayla doğmuşuz gibi kornaya basmamamız mı ??? Karşımızdakinin en küçük hatasında ağzımızı doldura doldura küfür etmememiz mi????
          Hadi buradan iddiaya girelim! Hanginiz hem araba kullanıp hem rujunuzu tazeleyebilirsiniz!!! Kabul edin,  fazla donanımlıyız ve kıskanılıyoruzzz… Trafiğe çıkarız, ilk kazamızı yaparız sanki  karşındaki beyefendi bugünlere bir tane bile kaza yapmadan gelmiş gibi, ağzını ayıra ayıra “o köşeden de sinyal vermeden bir kadın dönerdi zaten” der veee seni zıp zıp zıplatır hırsından... Solumuzdan yetmedi, sağımızdan sollanırız… Arabayla kenara kaldırıma sıkıştırılırız…Yokuşta araba stop      eder; arkadan kornayla taciz edilir telaşımıza telaş katarız… Siz ne kadar bizim işimizi yokuşa sürseniz de biz el frenini çeker ufak bir gazla  o yokuşu  yine de çıkarız…
Şaka bir yana kadınlar için araba sürebilmek çok önemli ve değerli.  Unutmayalım,  bir de bu pencereden bakalım …Kiminiz gece mesaisine kalırsınız evde olmazsınız çocuğunuz hastalanır araba kullanamayan eşiniz yavrunuzu arabaya atıp bir hastaneye bile yetiştiremez, belki size bir şey olabilir…Araba kullanan kadın, o kadar başınızı da ağrıtmaz evde bu bitti şu bitti marketten alınacak diye… Biner arabaya evin eksiğini düzer gelir…Arabadan anlayan kadın karda kalmış arabanı seninle omuzlayarak iter.  Tekerlek değiştirirken elinin siyahını seninle yüzüne sürer…
                Tamam benzin ve temizliği konusunda, en azından ben,  sizin kadar iddialı değiliz ama yollarda saygı görmek sonuna kadar hakkımız...Raconsa, o da var, sonuna kadar!!!

YOLLAR GİDİŞİME KIZLAR DURUŞUMA  HASTA
RAMPALARIN USTASIYIM GÖZLERİNİN HASTASIYIM
SEN GÖKYÜZÜNDE DOĞAN GÜNEŞ BEN YOLLARDA ÇİLEKEŞ
ÖLÜME GİDELİM DEDİN DE MAZOT MU YOK DEDİK
ÇEKEMEYEN ANTEN TAKSIN HATALIYSAN ARAMIZDA KALSIN
ALIN TERİ DEĞİL BABA PARASI
KASKO YOK MUSKA VAR
BİR SANA BİR SABAH UYKUSUNA HASTAYIM
BURMA BURMA BIYIKLARIM TARKAN SENİ GIDIKLARIM
BİZ KİMSEYİ YARI YOLDA BIRAKMADIK ONLAR MÜSAİT BİR YERLERDE İNDİLER
                  
       Bu da bendennnnn gelsin: 
“BEN SENİ İSTANBUL BOĞAZINDA DEĞİL  ANKARANIN AYAZINDA SEVDİM” …Gördüğünüz gibi  farkımız çook yok yaniii…

PASTA TADINDA HAFTALAR DİLERİM…
 

Facebook Sayfamız:

https://www.facebook.com/profile.php?id=100008505272575&fref=ts